Mistik tarikatlardaki gibi...
Kahramanmaraş'ta dört kardeşin toplu intiharı mistik tarikatlardaki ritüelleri anımsatıyor
HABERTURK.COM / ECE GÖKSEDEF
Kahramanmaraş Merkez'e bağlı Dereli Köyü Aluçsekisi mevkiinde 4 kardeş, bir bağ evinde farklı odalarda ipe asılı olarak bulundu. Bir hafta önce anneleri Neyran Sağocak'ı kaybeden ve yaşları 26 ile 31 arasında değişen 4 kardeşin ölümleri araştırılırken, bölgeye gelen Kahramanmaraş Emniyet Müdürü Mustafa Aydın, ''Şu anda intihar izlenimi var. Araştırma, tahkikat devam ediyor. Teferruatlı bilgi daha sonra verilir'' dedi.
KAFALAR KARIŞIK... NASIL OLUR?
Kahramanmaraş'ın Dereli Köyü yakınlarında dört kardeşin babalarına ait bağ evinde ayrı yarı yerlerde tavana asılı bir şekilde ölü bulunması ilk anda toplu intihar ihtimalini kafalarda çağrıştırsa da henüz 26-31 yaş aralığında bulunan bu genç insanların dördünün de aynı anda nasıl böylesi bir ruh hali içine girebildiği kafaları karıştırıyor.
BABA MİTOLOJİ MERAKLISI AVUKAT, ANNE HEYKELTRAŞ
İntihar ettiği düşünülen Beraris(26), Raden (31), Rulin(30) ve Sacen'in(27) babaları yörenin tanınmış avukatlarından ve mitolojiye meraklı bir kişilik olduğu söylenen Necdet Sağocak.
'Beraris' Temiz Kalp, 'Raden' Tanrıdan olma, 'Rulin' Topraktan yeniden diriliş ve 'Sacen' de Sağocak ailesinin soyunu taşına anlamına geliyor.
Baba Sağocak'ın Kahramanmaraş Barosu'na kayıtlı olduğu ve çevresiyle diyaloğunun zayıf olduğundan bahsediliyor. Eşi Neyran Sağocak'ı da dün çocuklarının hayatlarını yitirmesinden iki gün önce İstanbul'da astım krizinden kaybetti. Neyran Sağocak ise heykeltraş idi ve önceki evliliğinden de iki çocuğu bulunuyor.
'ANLAŞMALI İNTİHAR' OLABİLİR
Psikiyatr Armağan Samancı eşine ender rastlanan bu ölümleri "anlaşmalı intihar" denilen bir olgunun tetiklemiş olabileceğini söylüyor. Annelerinin ölümünün ardından bu dört kardeşin de çaresizlik, umutsuzluk, yaşama karşı isteksizlik hissetmiş olabileceğini ve hep birlikte intihar kararı vermiş olabileceklerini vurguluyor.
'ANNELERİNE HASTALIK DERECESİNDE DÜŞKÜN FARKLI KİŞİLİKLER'
22 Nisan'da dört kardeşin defnedilmesinin ardından babaları Avukat Necdet Sağocak'la çalışan avukat Emine Ağoğlu'nun yaptığı açıklama bu olguyu doğrular nitelikte "Aile gerçekten çok üzgün. Sağocak kardeşler 15 Nisan'da anneleri Neyran Sağocak'ı kaybetti. Hakikaten bu acı onları çok etkiledi. Çünkü annelerine hastalık derecesinde çok düşkündüler." dedi ayrıca kardeşlerin bir kişi karar verdiğinde diğerlerinin de ona uyduğu farklı kişiliklerde yapılar olduğunu söylüyor.
Ağoğlu ile Sağocak arasında ayrıca 'ben toparlandım ama çocukları avutamıyorum, onları alıştıramadım' şeklinde bir konuşma da geçmiş. Ağoğlu çocukların annelerini bir hafta önce kaybettikten sonra yaşadıkları travmadan ötürü memleketteki evlerine giremedikleri ve bağ evini tercih ettiklerini söylüyor.
'BELKİ DE EN SÖZÜ DİNLENEN KARDEŞİN İNTİHAR ETMESİYLE?..'
Samancı anlaşmalı intihar vakalarının daha çok ebevyn ile çocuklar arasında sıkı bir bağ ve bir ilişkinin olduğu durumlarda ortaya çıkabildiğini vurguluyor. Pskiyatr bir başka ihtimal üzerinde daha duruyor, belki de aralarında en çok sözünü dinledikleri kişinin intiharı ardından diğerleri de onu takip etmiş olabilir.
Yani hem annenin kısa bir süre önce ölümü hem de ondan sonra hayata tutunabilecekleri onlara yol gösterebilecek kardeşin hayatına son vermesiyle katmerlenen travmanın yol açtığı bir sonuç olabilir bu.
Fakat yine de hala bu yorumlar olaya dair kafalardaki bazı soru işaretlerini gidermiyor. Zira ergenlik dönemini geçirmiş, üniversite eğitimini almış ve alıyor olan kardeşler nasıl birbirlerinden bu derece etkilenip topluca hayatlarından vazgeçebiliyorlar?
YA BOYUT DEĞİŞTİRECEKLERİNE İNANDILARSA?
Pskiyatr Nevzat Tarhan, bu tarz toplu intihar uygulamalarının bazı yıkıcı tarikatlarda olduğunu söylüyor. "Burada ortak bir ritüelleri, ortak kıyafetleri var mıydı, bunları incelemek gerekir. Bu tarz toplu intiharlarda muhakkak ortak ritüeller beklenir. Ortak bir figür vardır. Bu figür etrafında belli bir amaç için, ideoloji oluştururlar. Bu ideoloji içerisinde karar verirler. Sanki özellikle böyle metafizik uğraşları olanlar, kendilerinin boyut değiştireceğine inanırlar ve bunu bir ölüm değil, daha iyi bir boyuta geçiş olarak değerlendirirler. Veya ölümü, bir bakıma, yaşamaktan daha iyi bir boyuta geçme olarak değerlendirdikleri için çok daha rahatlıkla intihar ederler. Buna aslında toplu psikoz da denebilir. Paylaşılmış grup psikozu olarak da tanımlanır."
'TARİKATVARİ BİR DURUMUN OLUP OLMADIĞINI ARAŞTIRMAK LAZIM'
Tarhan bu tür tarikatvari durumların önemli öğesi olarak toplumdan uzak yaşamayı gösteriyor. "Toplumdan uzak yaşayan bir aile miydi?" bu sorunun araştırılması gerek diyor. Söylenenlerden bu soruya evet dedirtebilecek ipucular ise baba'nın metafiziğe meraklı, Tahran'ın ifadesiyle çocuklarına yıldız isimlerini anımsatan adlar koyması ve çevresinden uzak biri olması, çocukların da farklı bir düşünce tarzına sahip, birinin kararı ile diğerlerinin harekete geçebilecek bir yapılarının bulunması.
NOT DEFTERLERİ YAHUT GÜNLÜKLERİ VAR MI?
Tarhan çocuklarda böylesi bir psikozun olup olmadığını anlamak için not defterleri veya günlük tutup tutulmadığına bakılması gerektiğini söylüyor. Komşularıyla ilişkilerine de bakılması gerektiğini vurgulayan Tarhan soyutlanmış bir yapı söz konusu ise bunun toplu intiharın lehine olduğunu söylüyor.
'BABAYI TAKİBE ALIN, BENZER AKİBET GERÇEKLEŞEBİLİR'
Bir uyarıda da bulunuyor; "ailece tanrısal statü verilmiş kişilerin ölümünde, onun eşi, yakınları da intihar ediyorlar. Böyle tarikat grupları var, dini, mistik gruplar daha doğrusu. Belki baba da şu anda aynı davranış içine girebilir eğer yakın ilişki içerisindelerse. Babayı yakından takip etmek, gözetim altında tutmak lazım"
AİLESEL HASTALIK OLABİLİR
Psikiatrist Özkan Pektaş önce soruşturma ve araştırmaların tamamlanması gerekir konuşmak için henüz erken diyor, bunun anneye, babaya ya da tarikat liderlirine bağlı olan insanların onların ölümüyle topluca intihar etmesine benzeten Pektaş "buna ailesel hastalık, ailesel rahatsızlık, iki kişilik hastalık deniyor" diyor
YÜKSEK EĞİTİM ALMIŞLARDI
22 Nisan'da Kahramanmaraş Devlet hastanesi Morgunda yapılan otopsinin ardından defnedilen Raden(31), Sacen (27), Rulin (30) ve Beraris (26) Sağocak üniversiteye gitmişlerdi. Annesinin ölümü nedeniyle askerden izin alarak Kahramanmaraş'a gelen Raden Sağocak İngiltere'de elektrik elektronik mühendisliği eğitimi aldı, Rulin Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi'nde muhasebe okudu ve Sacen ise İzzet Baysal Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi resim bölümü öğrencisiydi. Belaris Sağocak ise KKTC'de özel bir üniversitede radyo ve televizyon bölümünde öğrencisiyken okulu terk etmişti.
Bu dört kardeşin ölümüyle ilgili soruşturma ise sürüyor. Sağocak kardeşlerden alınan kan örnekleri de Adana Adli Tıp Kurumu'na incelemek üzere gönderildi.