İbrahim Kalın'dan Rahip Brunson açıklaması
ABD Başkanı Donald Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, "Rahip Brunson serbest kalırsa, Türkiye ile ABD arasındaki kriz anında biter" dedi. Açıklamaya yanıt; Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'dan geldi. Uluslararası Haber Ajansı Reuters'a açıklama yapan İbrahim kalın "Türkiye bir hukuk devletidir" dedi. Rahip Brunson hakkında devam eden bir yargı süreci olduğunu hatırlattı. ABD'nin talep ve yorumlarının keyfi olduğuna dikkat çeken Kalın bu tarz taleplerin kesinlikle kabul edilemez olduğunun altını çizdi.
'KENDİ ÜLKESİNDE YAPAMADIĞINI BİR BAŞKA ÜLKEDEN TALEP EDEMEZ'
Kalın tarafından yapılan açıklamada, "Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Rahip Brunson davası da hukuki bir davadır. Şahıs hakkında devam eden bir yargı süreci vardır. ABD'nin yargı sürecini yok sayarak birtakım taleplerde bulunması elbette kabul edilemez. ABD kendi ülkesinde yapamadığını bir başka ülkeden talep edemez" denildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Her fırsatta yargı bağımsızlığı konusunda Türkiye'ye ve başka ülkelere tavsiyelerde bulunan, hatta onları töhmet altında bulunduran ABD'nin devam eden bir yargı süreci hakkında keyfi yorum ve taleplerde bulunması dikkate değer bir durumdur.
'TÜRK YARGISININ VERECEĞİ KARARA SAYGI DUYMALIDIR'
Bir kişinin rahip yahut din adamı olması, tek başına suçsuz ve masum olması için yeterli bir karine değildir. Karar merci yargıdır ve ABD dahil herkes Türk yargısının vereceği karara saygı duymak zorundadır. Şu ana kadar olduğu gibi bu kural bundan sonra da geçerlidir."
"Öte yandan Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla'nın, FETÖ'nün bir kumpası olarak görülen dava sonucunda haksız bir şekilde ceza aldığını herkes bilmektedir" diyen Kalın, "Aynı şekilde Halkbank'a yönelik birtakım haksız ve mesnetsiz suçlamaların gündeme getirilmesi ve bu kamu bankamızın yıpratılmak istenmesi de kabul edilemez. Burada amacın İran yaptırımlarıyla ilgili hakikatlerin ortaya çıkartılmak olmadığı, tersine saygın kurum ve kişilerin itibarsızlaştırılması ve haksız cezalar kesilmek istendiği anlaşılmaktadır. Türkiye olarak bu süreçten son derece rahatsız olduğumuzu ifade ediyoruz" sözlerini kullandı.
"Bolton'ın Türkiye'deki ekonomik durum ve Katar'ın yatırım kararıyla ilgili söyledikleri daha vahim bir durumu işaret etmektedir" diyen İbrahim Kalın, "Zira bu ifadeler, Trump yönetiminin bir NATO müttefikini ekonomik savaşın hedefi haline getirdiğinin itirafıdır. Fakat bu mesele Türkiye ile sınırlı değildir. Trump yönetimi bugüne kadar Meksika, Kanada, Küba, Çin, Rusya, İran, AB, Almanya ve diğer ülkelerle benzer çatışmalara girmiş ve ticaret, vergi ve yaptırım gibi unsurları küresel bir ticaret savaşı başlatmak için kullanmak niyetinde olduğunu göstermiştir. Oysa bu yaklaşım serbest piyasa kurallarına aykırı olduğu gibi vergi kararları Dünya Ticaret Örgütü'nün kurallarına da aykırıdır. Bu yüzden Türkiye, Hindistan, Çin Halk Cumhuriyeti, İsviçre, Norveç, Kanada, Rusya, Meksika ve Avrupa Birliği çelik ve alüminyum ürünlerine ek vergi koyan ABD'yi Uluslararası Ticaret Mahkemesi'ne şikayet etti. Dolayısıyla ortada küresel bir sorun var. Türkiye ile ABD arasında yaşanan sorun, Trump yönetiminin dünya ile yaşadığı sorunların bir parçası olarak ortaya çıkmıştır" şeklinde konuştu.
'TÜRKİYE'NİN KİMSEYLE BİR EKONOMİK SAVAŞ BAŞLATMA NİYETİ YOKTUR'
Kalın açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Türkiye'nin kimseyle ekonomik bir savaş başlatmak gibi bir niyeti yoktur. Fakat kendi ekonomisine ve yargısına yönelik saldırılara sessiz kalması beklenemez. Türkiye yasaklayıcı ve cezalandırıcı yaklaşımlara karşı dünyayla birlike hareket edecek ve ulusal çıkarlarına her zeminde sahip çıkacaktır.
Son dönemde Türkiye'ye destek olmak için yapılan açıklamalar ülkemizin doğru yolda olduğunu göstermektedir. Dost ve kardeş ülke Katar'ın 15 milyar dolarlık yatırım kararı piyasalar üzerinde rahatlatıcı bir etki yapmıştır. Katar'ın bu tavrını takdirle karşılıyoruz. Türkiye-Katar ilişkileri her düzeyde bundan sonra da güçlenmeye devam edecektir.
'TÜRK LİRASI'NA SALDIRILARI BERTARAF ETMEK İÇİN ATILAN ADIMLAR OLUMLU NETİCE VERMİŞTİR'
Öte yandan Almanya, Fransa, İtalya, Rusya, Çin ve İran gibi ülkelerin yaptığı destek açıklamaları da önemlidir. Türk lirasına yönelik saldırıları bertaraf etmek için atılan adımlar olumlu netice vermiştir. Hazine ve Maliye Bakanlığımız ve ilgili kurumlarımız bu alanda tedbirler almaya ve ekonomimizi rahatlatmaya devam edecektir.
Bu tür siyasi, hukuki ve ekonomik tavırlar müttefiklik ruhuna sığmaz. Bunlar NATO'nun kuruluş ilkelerine de aykırıdır. Nitekim pek çok NATO ülkesi de ABD yönetiminin bu tutumundan rahatsız olduğunu açıkça ifade etmektedir. Son dönemde ABD yönetiminin izlediği politikalar, NATO ittifakının temel ilke ve değerleriyle çelişmektedir. Türkiye’ye karşı bir ekonomik savaş açıldığının itirafı mahiyetindeki açıklamaların kabul edilmesi mümkün değildir."