Son dakika! AK Partili Yavuz: YSK kararının ardından suç duyurusunda bulunacağız
YÜZDE 10'U SAYILDI "Maddi hataların düzeltilmesini istedik. Ardından geçersiz oyların sayılmasını istedik. Bütün oyların sayımını istedik ama 4 ilçenin tamamında, 2 ilçede de birer bölgede izin verildi. 5 bin 594 geçersiz oy AK Parti lehine düzeltildi. Geçersiz oyların tamamı sayıldı ve maddi hata yoluyla neleri düzeltebileceğimiz konusunda kafa yorduk ama tüm sandıkların sayımı konusunda yüzde 10'a tekabül eden bir sayım gerçekleşti. "CHP'NİN TAVRINI ANLAMIYORUM" Gün gün aradaki farkın nasıl eridiğini gösterebilirim. 1 Nisan'da 29 bin 408 oy farkı var diye CHP açıkladı. YSK da 27 bin 889 gibi CHP'nin önde olduğunu gösteriyordu. Bizim iddiamız da 'Biz öndeyiz' şeklindeydi. Yüzde 10'un sayıldığını düşünürsek bizim haklılığımız ortaya çıkıyor. Sandıkta hiçbir şey olmadıysa bu kadar oy düştü. Biz 'Kesinlikle bir şeyler oldu' diyoruz. Kabul edelim, bizim de bir parça kusurumuz olabilir. Fakat ortada kanunun dışına çıkan, bizim denetleyemeyeceğimiz, fark edemeyeceğimiz bir takım kanunsuz işlemler yapıldı diyoruz. Bizim kesinlikle bizim fark edemeyeceğimiz ve partilerin denetimine tabii olmayan alanda bir takım kanunsuzluklar yapıldı. Ben CHP'nin tavrını kesinlikle anlamıyorum. Bu işi baştan sona CHP kurguladı, bu usulsüzlüğü yaptı iddiasında değilim. Bu oldu ve biz belgeleriyle ortaya koyuyoruz. CHP'ye de düşen bu kanunsuz işlemleri takip etmesidir. Biz bu sistemi ayıklayamazsak bundan sonraki seçimlere ilişkin herkesin kafasında soru işareti kalır. Bu iş CHP'ye yarasın diye yapıldı. Sırf Ekrem İmamoğlu'na yarasın diye bu kadar şüpheyle seçimin arkada kalmasına hiçbir partinin gönlünün razı olmaması gerekir. Kanunsuzluk, usulsüzlük, seçim işleri yolsuzluğu yapıldı. 19 BİN 623 KİŞİ ŞÜPHELİ Biz seçim sistemine güveniyoruz. Burada olan seçim sistemiyle alakalı değil. Burada olan seçim mevzuatının çıkmaması gereken birilerinin ya kendilerinin çıkması ya da çıkmasına neden olan birilerinin varlığıdır. Kamu görevlisi olmayan 19 bin 623, 62 bin 560 kamu görevlisi görevlendirmemiz gerekirdi. Kamu görevlisi içinde görev yapmasına engeli olan kamudan ihraç edilen 12 kişi, emekli olan, görevden uzaklaştırılan, 32 askeri personel var. Belediyede SSK'lı çalışanlar var, diğer şirketlerde çalışanlar var, Bağ-Kur'lu olan var. En son milletvekili seçiminde en fazla oyu almış, seçime katılma hakkı olan 5 siyasi parti kurula üye veriyor. Bir de memur üye ve başkan var. Bu tam kanunsuzluk anlamına gelmez mi? Dedi ki birisi, 'Ben valiliğe geldim, silah ruhsatı istedim. Sonra valinin imzası diye hademe imzaladı. Emniyet güçleri beni çevirdi ve imzanın geçersiz olduğu ortaya çıkar.' Ne olur? O kişi valinin imzaladığını biliyor; bu polis çevirmesinde ortaya çıkıyor. CHP 'Ruhsat var' diyor. Var da imza yanlış kişi tarafından atılmış. Bu imza kabul edilemez, seçimin iptali gerekir diyorum. Biz sandık başkanları üzerinden yürütülen organize usulsüzlük olduğunu düşünüyoruz. Yoksa bu kadar rakamı kimse bulmayı düşünmezdi. Kimse engeli olan birilerini sandık başına yerleştirmezdi. Kamu görevlisi dışına çıkıyorsan bunlardan yapmak zorunda mısın? "BUNLAR MÜŞTEREK, KASITLI VE ORGANİZELİ YAPILMIŞTIR" Bir iddiada bulunuyoruz; diyoruz ki, bu seçimlerinin belkemiğini sandık sayım döküm çizelgeleri oluşturur. Bütün sistem sandık başkanları üzerinden yürüyor. Kamu görevlisi değilse o torbaları ne yapıyor? seçimden sonra da sayımdan sonra da bu işin temelini sayım döküm cetvelleri oluşturuyor. Kanun ve genelge çok net. İki üye çeteleyi alır, sandık başkanı okur, iki üye tik atmaya başlar. Bunlar karşılaştırılır. İki üye arasında çelişki varsa bir kez daha okunur. Bunun bir takım kanuni olmazsa olmazları var. Mühür, barkot, imza, rakamlar yazılmış, çentikler olmuş olacak. Sayım döküm cetvellerinde acayip hatalar, eksikler var. Bunlar müşterek, kasıtlı ve organizeli yapılmıştır. Mühürsüz oy adedi 5 bin 388'dir. 694'ü imzasıdır, 294'ü boştur, 498 tanesi eksiktir, 1335 tanesinde bir takım eksiklikler söz konusudur. Sandık adedi kadar sayım döküm cetveli var. 62 bin 560 adedin biri torbalara, biri seçim kuruluna gönderiliyor. Seçim kurulu tarıyor ve partilere söylüyor. Torbayı açıyorsunuz sayım döküm cetveli yok, sistemde yok, imza yok, mühür yok, isim yok. Bunlar doğru mu? 10 bine yakın sayım döküm cetveli sorunlu. "OY KULLANAN KISITLILAR NEDENİYLE 4 YERDE SEÇİMLER YENİLENECEK" Her seçimde ileri sürülen, seçimin iptali için başvurulan yöntemdir. Hiçbir seçimde böyle sandık başkanı usulsüzlüğü olmamıştır. Hiçbir seçimde sayım döküm cetvellerine dayandırılan usulsüzlük olmamıştır. Her seçimde daha çok işletilen, daha olağan olana geliyoruz. Kısıtlılar. Bir CHP'li yetkili, 'Kısıtlıların oy kullandığını nasıl biliyorsunuz' diyor. Biz de YSK'ya ileri sürüyoruz. İptal edilen 4 yer var. Burada da bunlara dayandırılmıştır. Daha çok kısıtlıların oy kullanması söz konusu olmuş. Burada zikredilenler 2 bin 308 kısıtlı mahkeme kararı var. Mahkeme kararı olmayan yüzde 40'tan fazla zihinsel engelli var. Bin 229 ölü, 236 yerleşim yeri cezaevi olmasına rağmen seçmen listesinde yer alanlar. Buradakilerinin hiçbirinin karşılığında oy kullanamaz şerhi yoktur. "SANDIK BAŞKANLARI CEZAİ MÜEYYİDEYİ GÖZE ALARAK BİR ŞEYLER YAPMIŞ" Bir de kayıplar oylar var. Ataşehir'de 34 oy pusulası yok. Kadıköy'de 24 oy pusulası yok. Yaklaşık 100-150 oy pusulası yok. Bunlar örnek kabilinden sunduklarımız. Sandık başkanları üzerinden bir seçim kurulunda birileri her türlü cezai müeyyideyi göze alarak bir şeyler yaptı. Hata edenler de vardır. Sehven yanlışlık yapmış olabilir. BÜYÜKÇEKMECE TARTIŞMASI Büyükçekmece'de ne oldu? Seçimin yenilenmesi için de olağanüstü bir itirazımız var. Büyükçekmece Belediyesi'ndeki bir işçi Mehmet Özgür Samanlar isimli bir işçi, ilçe nüfus müdürlüğünde görevlendiriliyor 28 Mart 2017'de. Bu iş son anda başlatılmadı. Benim kişisel tahminim, 24 Haziran öncesi başlayan bir kurgu, çalışma var. Bu işler hatalı değildir, bu işler adeta teamülden yapılmıştır. Bilerek, isteyerek, kurgulayarak yapılmıştır. 24 Haziran öncesi başlıyor. 24 Haziran seçimlerinde en fazla 1 milletvekiline etki edebilirlerdi. Ama ne kadar atımlık barutu varsa, İstanbul'da el değiştirelim bir zaaf ortaya çıkaralım dediler. Bunu sadece bir yerin kurgulaması mümkün değildir. Bu işin beyin takımına ilişkin çok konuşmamızda fayda var. Bu beyin neresiyse, orası bütün güçleri birleştirmeyi becermiş. Yasal, gayriyasal yapılanmalardan istifade etmiş. Bu işin içinde birçok gayriyasal oluşumlardan görevlendirilenler olduğunu düşünüyorum. KHK ile ihraç edilenlere nasıl görev verildi? Bunun suçlusu AK Parti mi, bunun suçlusu CHP mi? Seçim kurulları araştırılsın. Büyükçekmece'deki işçi 28 Mart'ta görevlendirildi. Bu kişi 7 bin 282 kişinin İstanbul dışından veya Büyükçekmece'nin dışından seçmen kaydı yaptı. 2018'den sonra 2 bin 310 seçmen artmış. 24 Haziran'da Büyükçekmece'de seçmen olup, 31 Mart'ta seçmen olmayan 3 bin 349 kişi var. Ne oldu? 24 Haziran'da seçmen olup, 31 Mart'ta başka ilde seçmen olan 4 bin 500 kişi var. 24 Haziran'da seçmen olup başka ilçede seçmen olan 4 bin kişi var. 624 kişi askı sürecinde donduruldu. Burada olan bir kişinin Sivas'ta bir seçmeni İstanbul'da kullanılmayan bir eve seçmen kaydını alması değil. Burada olan ev yok, bina yok, kişinin kendisinin bir kısmının talebi yok. 14 boş arsa kullanılarak numara alınıyor, boş arsalar ev gibi gösteriliyor. Bu dosyada 2 kişi tutuklu. Soruşturma devam ediyor. 36 inşaat, 35 sahte adres, 269 ikamet etmeyen, 31 beyanda bulunmayan, 129 boş daire... Oraya seçmen yazılmış. 4 bin 200 fark var. Bu işlem seçimleri etkiler. "SEÇİMİN YENİLENMESİ GEREKİYOR" Burada çok net bir organize usulsüzlük var. Burada çok net seçim işleri yolsuzluğu var. Gerçekten İstanbul seçimleri şüphelidir. Bu şüpheyi, şaibeyi, usulsüzlüğü arındırmakta en önemli görev YSK'nındır. Bizim yaptığımız CHP'nin yaptığı ile aynı şey değildir. Bizim yaptığımız, belgeyi, bulguyu derleyip sunmaktır. Anayasa'nın 79'uncu maddesine göre, seçimlerden önce ve sonra seçimlere dönük seçim yolsuzluklarını şikayet ve itirazları karara bağlamak YSK'nın görevidir. Son söz de YSK'ya aittir. SORU-CEVAP * Biz CHP'nin bu işin içinde olmadığını düşünmek istiyoruz. CHP'nin de bu işin içinde olmadığını yansıtsın istiyoruz. CHP sadece İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını almanın heyecanı içerisinde. AK Parti çok yüksek bir oy aldı. AK Parti, yüzde 44,5 gibi bir oy aldı. En yüksek oy aldığımız ikinci seçim. Bu seçimden zaferle çıkmış bir partiyiz. Biz diyoruz ki, İstanbul'u biz almış olsaydık bile bunları takip etmek boynumuzun borcuydu. CHP de bu işin içinde katkısının olmadığını gösteren adımlar atsın istiyoruz. Kayıt dışı aktörler var. Bu iş organize bir iş. Bu iş sadece CHP'ye gönül verenler tarafından yapılacak bir iş de değil. Türkiye'yi bölmeye çalışan başkalarının tetikçiliğini yapan unsurlar da bu işin içinde. * Biz hala YSK'nın sisteminden kaynaklanan bir şey olduğunu fark etmedik. Sandık başı ve seçim kurullarından kaynaklanan ve YSK sayfasına yanlış girilmesinden dolayı ortaya çıkan rakamlar var. FETÖ unsurları bu işin içinde mi, bir, 12 kişi FETÖ'den ihraç edilen sandık başında rol almıştır. İki, kamu görevlisi olmayan FETÖ'den ihraç edilenlerin yakınları sandık görevlisiydi, üç bu işler onların aktif şekilde rol aldığını gösteren işaretlerle dolu. Fatih Portakal da bir video paylaşmış ve 'Pot üstüne pot kırmaya devam' diye bir video paylaşmış. Ben basın açıklaması yapıyorum ve sonra aşağıya iniyorum basın mensupları bana bazı şeyler soruyor. Ben de basın mensuplarının bazılarına bir şeyler söyleyip, bazılarına söylemeyim diye konuştum. Bunda ne var? Sanki biz düzmece bilgi, belge hazırlıyoruz... Bunu Fatih Portakal da alıntılıyor ve öyle yansıtıyor. Aklım durdu. * Sandık başkanlarında usulsüzlük her ilçede var. Aklım bu seçimde bazı şeyleri almıyor. 39 ilçenin tamamında başında en kıdemli hakim bulunmasına rağmen, nasıl olur da büyük kanunsuzluk yapılır? Hepsi muhtemelen seçim kurulu başkanlarından kaynaklanmıyordur. Onları da yanıltan, kandıran bir takım unsurların olmuş olma ihtimalini söylüyorum. Bütün ilçelerde var, daha çok geçersiz oylar ilçe belediyelerine ilişkin olur, burada 31 bin fark var. Elbette ilçelere ilişkin bir şeyler yapılmış olabilir ama odak büyükşehirdi. * Bizim son dilekçemiz İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri yeniden yapılsın tarzından bir talebimiz var. * Yetkisiz kişilerle yeni seçime gidilebilir mi? Kanuni çerçevenin dışına çıkılarak, yapamayacak görevi yapanların tekrar görevlendirilmesi mümkün değildir. YSK'nın kararı herkesi bağlar. YSK, olumlu da olsa olumsuz da bir karar verirse, atacağımız adımlar var. Bunları tek tek belirleyip suç duyurusunda bulunacağız. Kim olursa olsun bu işlemlere imza atan kişiler hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Yeni yasal düzenlemelere de ihtiyaç var diye düşünüyorum.