Başbakan Binali Yıldırım, Esenboğa Havalimanı'nda, resmi ziyarette bulunacağı ABD'nin başkenti Washington'a hareketi öncesinde basın toplantısı düzenledi, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Yıldırım, "Malta'da bazı siyasilerin off-shore hesaplarının olduğuna ilişkin Paradise belgeleri yayınlandı. Bunların içinde iki oğlunuzun şirketlerinin olduğu yönünde bir iddia var. Bu konudaki değerlendirmenizi alabilir miyiz?" sorusu üzerine, şunları söyledi:
"Bir gazete şahsım ve ailem hakkında 'off-shore şirketleri var, yerli değil, milli değil' gibi bir haber yapıyor. Her şeyden önce vatandaşlarımızın gerçeği öğrenmesinde fayda var. Ben gemi inşa yüksek mühendisiyim, makine mühendisiyim. Hayatım boyunca denizcilikle uğraştım, gemi işletmeciliği, gemi sahipliği yaptım. Siyasete başlayınca da işlerimi evlatlarıma bıraktım. Benim evlatlarımın en küçüğü 33, en büyüğü 40 yaşında. 5 tane de torunum var. Dolayısıyla onlar kendi işini yapıyor, ben de kendi işimi yapıyorum. Memlekete, millete hizmet etmeye çalışıyorum."
Yıldırım, siyasete başlarken çocuklarına, "Devletle hiçbir zaman iş yapmayacaksınız. Yakınına bile yanaşmayacaksınız, devletin bankalarından hiçbir kaynak kullanmayacaksınız." tavsiyesinde bulunduğunu söyledi.
Denizciliğin küresel bir iş olduğunun altını çizen Yıldırım, şunları kaydetti:
"Dolayısıyla denizciliğin... Dünyanın her tarafında iş yapıyorlar ve dünyanın her tarafında da şirketleri de var, irtibat noktaları da var. Bunun gizli, saklı bir tarafı da yok. Sanki burada bir iş çeviriyormuş gibi maalesef benim fotoğrafımı da basarak bir algı oluşturmaya çalışıyorlar. Bir kere bunun bilinmesinde fayda var. Şunu söyleyeyim, eğer Türkiye'de veya başka bir ülkede bir kişi hakkında ticari faaliyetleri hakkında bilgi almak isterseniz, Türkiye'de ticaret sicilinin sitesine girersiniz her türlü bilgiyi alırsınız. Olmadı Malta'da, olmadı Panama'da, olmadı İberya'da gidersiniz, yine internet üzerinden, gitmenize de lüzum yok 2 dolar ödeyerek her türlü, herkes hakkında bilgiyi alabilirsiniz. Dolayısıyla bunun sır filan özelliği yok. Bunlar açık, seçik faaliyet gösteren şirketlerdir. Bunun böyle bilinmesi lazım."
"İddialar yeni değil"
Bu konudaki iddianın yeni olmadığını vurgulayan Başbakan Yıldırım, şunları söyledi:
"Bu gazete ilk defa 2008'de bunları gündeme getirdi. Daha sonra 2014 yerel seçimlerinde ben İzmir'de belediye başkanı adayıyken gündeme getirdi. O zaman da bir televizyon programında bütün detaylarıyla açıkladım. Olmadı, 2017 Mayıs ayında tekrar bunu ısıtıp haber yaptılar. Şimdi de aynı haberi tekrar büyük bir iş, büyük bir usulsüzlük, yanlışlık bulmuş gibi servis ediyorlar. Olay bundan ibarettir. Benim siyasetçi olmam dolayısıyla onların, çocuklarım üzerinde, faaliyetleri üzerinde ilgilenmeleri çok egzotik bir iş. Bununla beni akılları sıra yıpratmaya çalışıyorlar. Milletim beni bilir, benim dokunulmazlığım var ama çocuklarımın dokunulmazlığı yok. Buradan davet ediyorum, her türlü soruşturma, gerek mali yönden gerek hukuki yönden yapılabilir. Bunu özellikle de istiyorum. Dolayısıyla hiç kimsenin, hiçbir şekilde haksız yere itham edilmesi, yanlış iş yapıyor gibi gösterilmesi kabul edilemez.
Biz onurumuzla varız. Ülkemiz için, milletimiz için bütün ömrümüzü verdik. Bizim için en büyük servet itibarımızdır, gerisi el kiridir, gelip geçicidir. Para bugün vardır, yarın yoktur. Ama itibar insanı öbür dünyaya kadar taşıyacak, elde edilmesi zor ama kaybedilmesi çok kolay olan bir meziyettir. Bunun bilinmesinde fayda var."
"Bunlar ayıp şeylerdir"
"Vergi verilmiyor, diye itham ediyorlar" diyen Yıldırım, bir belge göstererek, şunları kaydetti:
"O haberi yaptıklarında benim çocuklarımın buradaki şirketi en fazla vergi veren İstanbul'da şirketler arasında yer alıyor. Ve bu şekilde bir belge veriyorlar kendisine. Bunlar ayıp şeylerdir. İnsanların kafasını karıştırmaya lüzum yoktur. Bana 'yerli değil, milli değil' diyenlerin apar topar memleketten kaçıp gidenler olduğunu da vatandaşımızın bilmesi lazım. Eğer yerli, milliyseniz gazetenizin başını bırakıp, bu memleketten kaçıp gitmezsiniz. Yerlilik, millilik böyle olur. Bunu da söylemiş olayım."
"Vize başvurularının sınırlı ölçüde alınmaya başlanması"
Başbakan Yıldırım, ABD ile vize başvurularının sınırlı ölçüde alınmaya başlanması ve bu sürecin ardından iki ülkenin yetkili makamlarından gelen açıklamaların sorulması üzerine de şunları kaydetti:
"ABD Büyükelçiliğinin yaptığı açıklama üzerine Türk Büyükelçiliği de karşı açıklamayı yapmıştır. Orada her şey açık seçik, herhangi bir yoruma ihtiyaç göstermeyecek şekilde izah edilmiştir. Diğer mesele şudur; iki ülke arasında özellikle bazı yargılamalar, bazı tutuklama işlemleri var. Amerika'da da var Türkiye'de de var. Her iki ülkede hukuk devleti kurallarına göre işlem ifa edilmektedir. O bakımdan ABD'ye güvence vermek veya onların bize güvence vermesini istemek gibi bir müzakere, hukuk devlet ilkelerine uymaz. Burada bizim hassasiyetimiz şudur; 15 Temmuz darbesi ile ilgili bu darbenin arkasında Fetullah Gülen'in olduğu yönünde çok kuvvetli bulgularımız, delillerimiz var. Bunun iade edilmesini istiyoruz. Ayrıca bazı nedenlerle tutuklanmış olan vatandaşlarımızın davalarının görülmesinde var olan endişelerimizin görülmesini istiyoruz. Onlar da benzer taleplerde bulunuyorlar. Bunlar diplomatik kanallarla görüşülüyor ve bir çıkış yolu bulunmaya çalışılıyor. Esasen bu ziyaretin amaçlarından biri de tüm bu konuları bütün açıklığıyla ortaya koymak ve makul bir yol bulabilmektir."