Galatasaray başkan adayı Ahmet Özdoğan: "Liseli-Lisesiz diyen bölücüdür"
"Ortak akıl, lider kadro" sloganıyla yola çıkan Ahmet Özdoğan, ayrışmaya karşı "Liseli, lisesiz, liseci gibi kelimeleri kim kullanıyorsa bölücülük yapıyordur" diyerek net tavır koydu
HTSPOR / ERHAN TELLİ
G.Saray kulübünün 23 Mayıs’ta gerçekleşecek olan başkanlık seçimindeki 3 adaydan biri olan Prof. Dr. Ahmet Özdoğan, kongre öncesi plan ve projelerini HABERTÜRK’e anlattı. Diğer başkan adayları hakkındaki düşüncelerinden, G.Saray’ın içinde bulunduğu ekonomik yapıya, sürekli dilinden düşürmediği ‘ortak G.Saray aklı’ ve ‘lider kadro’ anlayışından statüko sorununa, liselilisesiz ayrımı söylentilerinden Hamza Hamzaoğlu’na kadar her konuda düşüncelerini paylaşan Özdoğan, tüm sorularımıza içtenlikle cevap verdi:
"KİM 'LİSELİ-LİSESİZ, LİSECİ' KELİMELERİ KULLANIYORSA, BÖLÜCÜDÜR"
G.Saray kulübünde liseli-lisesiz ayrımı olduğunu düşünüyor musunuz ?
Liseli, lisesiz, liseci gibi kelimeleri kim kullanıyorsa bölücülük yapıyordur. Çok açık ve net. G.Saray kulübünde genel kurul üyeleri bir bütündür. Problemler olabilir. Ama lise gibi bir kurumu ben buna alet ettirmem. Bu seçimi kaybedebiliriz. Ama biz o zaman kendi projemizi anlatamamışızdır. Problem bizdedir. Asla kurumu suçlamam. İnan Kıraç hakkındaki görüşünüz? İnan Kıraç bey tarafsız değil. G.Saray camiasının bütünlüğünden söz ediyor, bir kere liseli lisesiz gibi bir ayrımı söylüyor. Tekrar ediyorum bu kelimeyi kimler kullanıyorsa, bana göre bölücülük yapıyor. O yaşta bir büyüğün bir adayı işaret etmesi pek uygun değil. İşte o zaman camia bütünlüğünde problemler oluyor. Halbuki biz daha sevecen, daha bütünleştirici olacağız. Belirli yaştaki ağabeylerimiz kelimeleri kullanırken çok daha seçici olacaklar ki birbirimizi daha çok sevelim, daha çok bir arada olalım. Daha büyük G.Saray’ı hep birlikte yapalım.
"HER ŞEY BAŞKANIN İKİ DUDAĞI ARASINDA"
Statükoya karşı olduğunuzu söylüyorsunuz. Nedir G.Saray’daki bu statüko ?
Çok açık ve net. G.Saray’daki statüko şudur. Bir başkan, iki yönetici ve bir CEO. Her şey başkanın iki dudağında. Başkan diyor ki her şeyi ben bilirim, ben yaparım... Misal, Mecidiyeköy arazisi var. ‘Ben otel sahibiyim, burada iyi otel olur, 5 milyon dolar gelir getirir’ diyorlar. Ben de soruyorum, ‘kaç paralık yatırım yapacaksınız?’ 15 milyon Dolar diyorlar. Peki 5 milyon Dolar geliyorsa kar olarak 15 milyon Dolar’lık yatırıma, ben size söyleyeyim, Şişli’den Mecidiyeköy’e kadar her taraf otel olurdu. Çünkü G.Saray’ın ortak gayrimenkul aklı bunu söylüyor. Farz edelim ki bu böyle. O zaman gelin G.Saray’ın ortak gayrimenkul aklına, bu işi yapan arkadaşlarla birlikte tartışalım. Otel olduğunda bu kadar kazanıyoruz, otopark olduğunda bu kadar, hastane olduğunda bu kadar, alışveriş merkezi olduğunda bu kadar diye... Getirin genel kurula karar verelim diyoruz.
"KIRAN’I SEVERİM AMA..."
Önceki seçimlerde hep Turgay Kıran’la birlikte hareket ettiniz ama şimdi siz de aday oldunuz...
Turgay ağabeyim sevdiğim saydığım bir ağabeyim. Turgay ağabeyim şunu söylüyor, ‘Ben G.Saray’da artık bir ağabey oldum. Ve herkes söylediklerime dikkat etsin’ diyor. Ben de diyorum ki, ‘Evet Turgay ağabey bizim ağabeyimiz ama ben ortak akıla dikkat edeceğim’ diyorum. Hiçbir zaman, bir kişinin aklıyla, fikriyle o işi çözemeyiz diyorum. Ortak akıl, lider kadro anlayışı ve reform. Turgay ağabeyim ise daha çok, bir başkan, iki yönetici ve bir CEO anlayışını savunuyor.
"GALATASARAY ARTI BÜTÇE YAPMALI, DENK BÜTÇE DEĞİL"
Mali konularda ne planlıyorsunuz ?
Çok daha katılımcı ve şeffaf bir G.Saray olacak. Bağımsız denetleme şirketleri usule uygun olup olmadığına, faturanın kesilip kesilmediğine bakar ama içindeki fiyata bakmaz. Cam bardağı 5 liraya da alabilirsiniz, başka yerden 1 liraya da. Bunun alt denetimi lazım. G.Saray’da bu yapılmıyor. İdari anlamda da şeffaflık gerekiyor. Artık G.Saray artı bütçe yapmalıdır, denk bütçe değil. Çünkü borç ödenmelidir. Denk bütçe ile borç ödenmez. 100 MİLYON $’LA GELİYORUZ Kısa vadede bir 50 milyon Dolar kasa kolaylığı yaptıktan sonra uzun vadede bir 50 milyon Dolar daha kasa kolaylığı yapacağız. Giderleri mümkün olduğu kadar aşağıya çekmek ve gelirleri de arttırmaktır. Sportif hedeflerimizden geriye mi düşeceğiz, asla! Her zaman tek hedefimiz şampiyonluk olmalı. Hamza hoca da başarılı. Kendisi de isterse konuşup devam etmek niyetindeyiz.
"G.SARAY DAHA ÇOK YILDIZLAR TAKACAK"
Her üyenin rüyasıdır başkan olmak. Siz bunu başarırsanız, ilk yapmak istediğiniz şeyler neler?
Öncelikle G.Saray’ı 4. yıldızla görmek istiyorum. Ama G.Saray daha çok yıldızlar takacak. Ama bunun bir adım olduğunu ve reformist adımın çok çileli bir şekilde, yani adil olmayan bir seçime rağmen iktidara gelmesi benim için çok önemli.
"SEÇİM ORTAMI ADİL DEĞİL"
Adil değil dediniz, açar mısınız?
Seçim ortamı adil değil. Çünkü biz mali bilgileri konusunda çok geriden geliyoruz. Oysa Dursun bey mali tabloların tam içerisinde. Bu konularda bilgilendirilmedik. Divan kurulu bize bir yazı yollayarak, ‘Adil bir seçim olması için yönetimin tüm adayları mali konularda bilgilendirme toplantısı yapması gerekir’ dedi. Ama daha sonra başkan bu toplantıyı iptal ettirdi. G.Saray televizyonu da taraflı yayın yapıyor. GS TV, yönetim kurulunun malı gibi hareket ediyor. Üçüncüsü ise G.Saray başkanı bir hukukçu olmasına rağmen tüzüğü çiğniyor. Açıkça bir adayı destekliyor. Gizli oy açık tasnif. Gizli oy açıklanmaz. Yoksa gizli oy sadece perdenin arkasında atılan bir oy değildir.
"İBRAHİMOVİC’İ ALMAK EN KOLAYI!"
Siz de yeni yıldızlar alacak mısınız?
Örneğin şimdi moda İbrahimovic mesela... Ben G.Saray’da büyük başkan olmaya değil büyük G.Saray oluşturmaya geliyorum. İbrahimovic’i almak en kolay iş. Onu aldın mı büyük başkansın! Ama 18 milyon Euro verilecek bir oyuncu alıp sürdürülebilirliği sağlamak mümkün değil. 17-18 yaşındayken yeni İbrahimovicler’i bulmak önemli.
"7 AYDA ÖZBEK BORÇLARI AZALTTI MI?"
Büyük başkan değil de, TL olarak aldığım borçları, bıraktığımda daha düşük ve her yerde şampiyon olmuş bir G.Saray başkanı olarak bırakmayı tercih ederim. Acaba bu 7 aylık yönetim görevinde sayın Dursun Özbek’in borçları aldığı noktadan şu an daha mı fazladır, daha mı azdır? Eğer bunlar ‘evet’ ise sayın Dursun Özbek başarılıdır. ‘Hayır’ ise sayın Dursun Özbek başarısızdır.
"HER ÇOCUK ‘G.SARAYLI OLMALIYIM’ DEMELİ"
Kazanmanız halinde yapmak istediğiniz en büyük proje nedir?
İlk önce borçların azaldığı, iletişimin en üst düzeyde olduğu, G.Saray’ın haklarının her yerde aslanlar gibi korunduğu, sportif olarak dünyanın en büyük kulüpleri bizimle eşleştiklerinde ‘eyvaah G.Saray’ dedikleri, gayrimenkullerimizin kendi gayrimenkullerimiz gibi olduğu, sosyal projelerimizin bittiği ve dünyada doğan her çocuğun ‘ben G.Saraylı olmalıyım’ diye düşündüğü bir ortam istiyorum.
"STAT İÇİN KONUŞACAĞIZ"
Stadı alacağınızı söylüyorsunuz. Nasıl olacak?
Stadın mülkiyetini almaya niyetliyiz. Şöyle ki, siz mesela bir daire almak istediğinizde 300-500 bir şey düşünürsünüz ama almaya gittiğinizde size 5 bin derlerse almazsınız. Stadın gerçek ederi neyse ve bize o gerçek ederini söylerlerse, biz de bu stadı satın almaya talibiz. Oturup konuşuruz GSGM ile...
"ADA’YI G.SARAY’A KAZANDIRACAĞIZ"
Galatasaray adası konusundaki projeler nedir?
2014’teki genel kurulda bu olay bitmeliydi. Kesin olarak adanın tekrar G.Saray’a kazandırılması için gereğini yapacağız. Genel kurul ne derse onu yapacağız.
"FUTBOL CEO’SU OLACAK"
Futbolu nasıl yönetmeyi düşünüyorsunuz?
Uluslararası piyasada tanınan, bu işi CEO olarak iyi bilen biri sportif AŞ’de CEO olacak. 2-3 adayımız var ama yönetimde konuşacağız. 1 milyar TL’yi yönetebilecek, herkesin ‘evet, bu işi yapabilir’ diyeceği isim olacak. 2. önemli şey saha içindeki hoca. 3.’sü ise bu iki kişi arasında görev alacak bir sportif direktör.