HTSPOR.COM / Alper ÖCAL
Karadeniz’in kuzeyindeki kulaktan dolma meşhur soğuğu, Ağustos ayında elbette beklemiyordum ama doğrusu İstanbul’un bunaltıcı sıcağından sonra bir nebze serinlik hayâlim de yok değildi. Borispol Havalimanı’na inildiğinde karşılaşılan iklim, terminaldeki Esenler otogarını andıran keşmekeşe değin Türkiye’ye yabancı değildi. Kiev’in ateşi İstanbul’dan farklı olarak sadece geceleri bir nebze daha düşük.
Dinyeper Nehri’nin ikiye böldüğü kent, sınıf olarak da adeta uçurumun farklı kenarları kadar birbirine uzak. Tüm azameti ve renkli duvarlarıyla şehre eşsiz bir karakter katan katedrallerin büyüleyici kubbelerinin altında orta direk sanki tek tuşla silinmiş. Ya çok zenginler ya çok yoksul. Son 10 yılda ülkeyi kökten değiştiren iki büyük hareket Turuncu Devrim ve Euromaidan’ın bu uçurumu genişletmedeki payı yadsınamaz.