Sednaya Hapishanesi'nde ölen babalarının "mezarı" olsun istiyorlar

Ailesiyle Siirt'e yerleşen İzzettin Ahmed Muhammed, burada 2,5 ay kaldıktan sonra annesinin vefatı üzerine ülkesine döndü.

Annesinin cenazesini toprağa veren Muhammed, Türkiye'ye dönmek isterken sınırda rejim unsurlarınca yakalandı. Tutuklanan Muhammed, Sednaya Hapishanesi'nde yaşamını yitirdi.

Baas rejiminin ve Beşşar Esed yönetiminin devrilmesinin ardından Muhammed​​​​​​​'in Sednaya Hapishanesi'nde işkence sonucu hayatını kaybettiğini öğrenen ailesi, büyük üzüntü yaşadı.

- "Babam için bir kemik, bir delil istiyoruz"

Muhammed'in iki oğlundan 16 yaşındaki Ahmed Muhammed, AA muhabirine, babasının amcasına ait olan, Baas rejimi ve Beşşar Esed yönetiminin insanlık suçlarını yansıtan görüntülerin yer aldığı bilgisayarla Türkiye'ye dönmek isterken sınırda rejim askerlerince yakalanarak Sednaya Hapishanesi'ne götürüldüğünü öğrendiklerini söyledi.

Babasının 2017'de öldüğü haberinin geldiğini ama hiçbir delil olmadığı için inanmadıklarını ifade eden Muhammed, Esed yönetiminin devrilmesinin ardından hapishanede ölenlerin isimlerinin bulunduğu listede babasının da adının olduğunu öğrendiklerini belirtti.

Muhammed, babasının yüzünü dahi zor hatırladığını anlatarak, şunları söyledi:

"Babam için bir kemik, bir delil istiyoruz. Yani bir mezarı olsun en azından. Suriye eskisinden daha iyi olsa, babamın canı boşa gitmemiş olur. Eskisinden daha iyi olmasını istiyoruz. Suriye'deki kanlar boşa gitmesin. Esed gitti, mutlu hissediyoruz ama babamız da gitti, mutluluk yarıda kaldı."

Kapıları açtığı için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür eden Muhammed, "Allah, Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan razı olsun. Bu hayrını kabul etsin inşallah, bizi Türkiye'ye aldığı için. 11 yıldır buradayız." dedi.

- "Sednaya Hapishanesi'ndeki o kötülükler aklımdan çıkmıyordu"

Kardeşi 14 yaşındaki Muhammed Muhammed de Suriye'nin Esed'den kurtulması dolayısıyla çok mutlu olduğunu ama babasının ölüm haberini duyduktan sonra çok üzüldüğünü dile getirdi.

Muhammed, "Sednaya Hapishanesi'ndeki o kötülükler aklımdan çıkmıyordu. Yani ciddi korkutucu bir şeydi. O vahşetin nasıl yapıldığına hala inanamıyorum. (Esed) Yani vicdansız bir adamdı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a çok teşekkür ediyoruz. Bizlere sahip çıktı. Suriye eskisinden daha güzel olsun, hiç işkence falan olmasın. Normal bir ülke gibi olursa çok mutlu olurum. Şehitlerin canı boşa gitmiş olmasın." diye konuştu.

Suriyeli öğrencilerin kentte eğitime ilk başladıkları ve Türkçe eğitim aldıkları 14 Eylül Geçici Eğitim Merkezi'nin koordinatörü Mehmet Faruk Süzgün ise kardeşlerin babalarının işkence sonucu cezaevinde ölmesine çok üzüldüklerini belirterek, "İnşallah Suriye bu çektiği acıların ardından güzel günlere kavuşacak. Bunu ümit ediyoruz." ifadesini kullandı.