Sakarya'daki darbe girişimi davasında 145 sanığın yeniden yargılanmasına devam edildi

Duruşmada, sanık ve avukatlarının, cumhuriyet savcısının 121 sanık hakkında "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, 17 sanık hakkında "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etme" suçundan 15 yıldan 20'şer yıla kadar hapis, 1 sanığın beraati ve 6 sanığın dosyasının ayrılması yönündeki mütalaasına karşı savunmalarının alınmasına devam edildi.

Tutuklu sanık K.D. olay günü çocuğunun rahatsızlığı nedeniyle Bursa'ya giderken Yenişehir ilçesinde Tugay Komutanının alarm verdiğine dair telefon aldığını ve kışlaya çağrıldığını söyledi.

İzin almaya çalıştığını fakat alamadığını öne süren K.D. şöyle devam etti:

"Valiliğe gönderildik. Valilik bölgesine darbe girişiminde bulunmak amaçlı gitmedim. Sözde sıkı yönetim direktifinden bilgi sahibi olmadan Valiliğe gittim. Burada halktan olayın gerçek yüzünü öğrendikten sonra Valilik yerleşkesinden kanunsuz olaya bulaşmamak için uzaklaştım. Olay yerinden uzaklaşmamın yegane sebebi; bu hain girişime alet olmamaktı. Olay yerinden uzaklaştığım anda halk bulunmuyordu, polis baskısı yoktu, Cumhurbaşkanı daha açıklama yapmamıştı. Sözde direktifin okunduğu esnada orada değildim. Aleyhime temyiz başvurusu bulunmadığından ve suç işleme kastıyla hareket etmediğimden tahliyemi ve beraatimi talep ederim."

Tutuklu sanık K.U. da olay tarihinde üsteğmen rütbesiyle görev yaptığını, alarm verilmesi üzerine kışlaya çağrıldığını anlattı.

Eski 1. Motorlu Piyade Tugay Komutan Vekili Piyade Kurmay Albay Uğur Coşkun ve eski Merkez Komutanı Albay Ahmet Üzer'den artan terör olayları nedeniyle Sakarya Valiliğinin emniyetinin alınacağını duyduğunu belirten K.U, "Sıkı yönetim direktifini duymadım. Kimseyle fikir ve eylem birliği içerisinde olmadım. Valiliğe gelir gelmez dış duvarın yanındaki alanda durduk. İçeride ne olup ne bittiğini hiçbir şekilde bilmiyorum. İçeride polis olduğunu, dolayısıyla polisi desteklemeye geldiğimizi düşündüm. Valilikte olayın ne olduğunu anlayınca kendi imkanlarımızla kışlaya geri döndük. Sonra evime gittim. İki albay tarafından yalan ve tehditlerle Valiliğe götürüldük. FETÖ'cü değilim. Tahliyemi ve beraatimi talep ederim." ifadelerini kullandı.

Tutuklu sanık D.A. ise tatbikat çağrısı üzerine birliğine gittiğini belirtti.

Çark Kışlası'nda Ahmet Üzer'in terör saldırısı ihbarı nedeniyle Valiliğin emniyetini alacaklarını söylediğini aktaran D.A, "Kargaşa ve kaos ortamında Valiliğe götürüldük. Ahmet Üzer, burada megafonla TSK'nın yönetime el koyduğunu söyledi. Ahmet Üzer'in emirlerini yerine getirmedim. Darbeci, FETÖ'cü değilim. Tahliyemi ve beraatimi talep ederim." savunmasında bulundu.

Tutuklu sanık M.G. mahkumiyete yönelik mütalaaya katılmadığını dile getirerek "Terör bahanesiyle apar topar Valilik bölgesine götürüldük. İlk fırsatta hiçbir olaya müdahil olmadan Yenikent Polis Karakolu'na gittim. Daha önce beraatime karar verilmiştir. Fikir ve eylem birliği içerisinde cebir ve şiddet uyguladığım suçlaması asılsızdır. Daha önceki ifademi tekrar ediyorum, beraatimi talep ediyorum." şeklinde savunma yaptı.

Diğer sanık ve avukatları da cumhuriyet savcısının mahkumiyete yönelik mütalaasını kabul etmediklerini belirterek tahliye ve beraat talebinde bulundu.

Mahkeme heyeti, tutukluluk hallerinin devamına karar verdiği sanıkların son sözlerinin alınması için duruşmayı 18 Aralık'a erteledi.

- Dava süreci

Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 222 sanıklı davada 15 Ağustos 2018'de verdiği kararın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesince hukuka uygun bulunmasının ardından bazı sanıklar ile müşteki avukatları, dosyayı temyize götürmüştü.

Yerel mahkemenin verdiği hükme ilişkin temyiz incelemesini tamamlayan Yargıtay 3. Ceza Dairesi, eski 1. Motorlu Piyade Tugay Komutan Vekili Piyade Kurmay Albay Uğur Coşkun ve eski Merkez Komutanı Albay Ahmet Üzer'e "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarını onamıştı.

Sanıklar Fatih Gümüş, Hakan Güler ve Emrah Boyalı'ya verilen "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etme" suçundan 12 yıl altışar ay hapis cezasını onayan yüksek mahkeme, sanık İsmail Şenyüz'ün "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan çarptırıldığı 6 yıl 3 ay cezayı da uygun bulmuştu.

3. Ceza Dairesi, "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçundan Şenyüz'ün de aralarında bulunduğu 71 sanık hakkında verilen beraat kararını da onamıştı.

Yüksek mahkeme, 94 sanığa "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçundan verilen beraat ile 52 sanığa "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım" suçundan verilen mahkumiyet kararlarını bozmuştu.

Sakarya 2. Ağır Mahkemesi, Yargıtay'ın kararının ardından "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları onanan eski askerler Uğur Coşkun ve Ahmet Üzer ile vefat eden 1 tutuksuz sanığın dosyasının ayrılması yönünde hüküm kurmuştu.