Tedavi bekleyen çocuğa doktordan suç duyurusu

Minik Yusuf'un babaannesi Nuray Kalko, "Evimize karakoldan ellerinde tebligatla polisler geldi. Tebligat Yusuf Baran Kalko adına, çünkü doktor ağabeyimin adını bilmediği için 4 yaşındaki çocuğun adını polise bildiriyor. Doktor, torunumu şüpheli konumuna sokuyor" dedi.

Bornova İlçesi'nin Altındağ semtinde oturan işsiz 27 yaşındaki Servet Kalko ile ev kadını eşi 22 yaşındaki Ayşe Kalko, 4 yıl önce 'Yusuf Baran' adını verdikleri ilk çocuklarına kavuşmanın mutluluğunu yaşadı. Ancak, bu mutlulukları çok kısa sürdü. Dünyaya cildi mavimsi bir renkte gelen minik Yusuf'a doğumun ardından 'Mavi kalp sendromu' teşhisi konuldu. Kalbindeki damarlardan birinin olmadığının belirlenmesi üzerine, küçük Yusuf henüz 3 günlükken açık kalp ameliyatı oldu.

Zorlu tedavi süreci geçiren Yusuf Baran Kalko, 8 aylıkken bir kez daha kalp ameliyatı geçirdi, tedavisinin ardından da taburcu edildi. Bir süre sonra durumu kötüleşen minik Yusuf, İzmir'de bir hastaneye götürüldü. Talihsiz çocuğun ailesine, akciğerinden kalbine giden damarının olmadığı bu nedenle ameliyat edilemeyeceği yönünde rapor verildi. Torununun rahatsızlığının haber olması üzerine Sağlık Bakanlığı'ndan yetkililerin kendilerine ulaştığını belirten 45 yaşındaki Nuray Kalko, İstanbul'daki Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yapılan incelemede, Yusuf'un 'yok' denilen damarının bulunduğunun tespit edildiğini aktardı.

AMELİYAT İÇİN GÜN SAYIYOR

Minik Yusuf'un tedavi sürecini anlatan Nuray Kalko, "Yusuf 2010 yılında mavi kalp hastası olarak dünyaya geldi. İzmir'de gittiğimiz 5 hastanenin hepsinde, çocuğun doğuştan akciğerinden kalbine giden damar yani İVC damarının bulunmadığı bu nedenle de ameliyat olamayacağı söylendi. Bu tür çocuklarda ani ölüm gerçekleştiğini, yaşayabildiği kadar yaşayacağını ve bir şey yapılamayacağını söylediler. Basında çıkan haberlerden sonra Sağlık Bakanlığı bize ulaştı. Torunumu Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürdük ve çok kısa sürede torumunda İzmir'de 'yok' denilen damarın olduğu tespit edildi. Ameliyat için bize haber vereceklerini söylediler, biz de İzmir'deki evimize döndük" dedi.

İZMİR'DEKİ DOKTOR ŞİKAYETÇİ OLDU

İzmir'e döndükten bir süre sonra evlerine polisin gelmesiyle şaşkına döndüklerini belirten Nuray Kalko, "Ağabeyim 47 yaşındaki Burhan Şimşek, bir vatandaş olarak, Yusuf'un, Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Araştırma Hastanesi'ndeki doktoru T.M.'nin yanına gidip görüşmüş. Ağabeyim, Yusuf'un İzmir'deki doktoru T.M.'ye 'Hani siz damar yok diyordunuz, nasıl oluyor bakın damar varmış' deyince, doktorla aralarında gerginlik yaşanmış. Daha sonra ağabeyim oradan ayrılmış. Bir süre sonra da yine aynı doktorla görüştü ağabeyim ve aralarında yaşanan tartışma nedeniyle birbirlerinden özür dilediler. Biz konunun kapandığını düşünüyorduk, ancak evimize karakoldan ellerinde tebligatla polisler geldi. Tebligat Yusuf Baran Kalko adına, çünkü doktor ağabeyimin adını bilmediği için 'hakaret' suçlamasıyla 4 yaşındaki çocuğun adınıpolise bildiriyor. Karakoldan şüpheli sıfatıyla Yusuf'u çağırdılar. Ağabeyimin ortaya çıkmaması durumunda da Yusuf'un teşhis için polis eşliğinde savcılığa götürülmek zorunda olunduğu söylendi" diye konuştu.

YANLIŞ TEŞHİS KONDU İDDİASI

Torununa yanlış teşhis konduğunu ileri süren Nuray Kalko, "Benim torunuma yanlış teşhis kondu, gerekli tedavisi yapılmadı, damarının var olup olmadığı bile belirlenemedi. Benim torunum ölüme terk edildi. Ama biz kimseden şikayetçi olmadık. Ama o doktordan şikayetçi olacağım. Basit bir tartışma sonrası Yusuf'un adı verilerek şikayette bulunuluyor. Biz maddi ve manevi anlamda çökmüş durumdayız. Torunumun tedavisi için İstanbul'a gitmek zorundayız. Bizim orada akrabamız yok, nerede kalıp nasıl geçineceğiz, babası işsiz. Sabah evden çıkıp akşama kadar iş arıyor. İstanbul'daki doktor Yusuf'un ameliyattan sonra akciğerinde su toplaması oluşacağını ve en az iki ay İstanbul'da kalması gerektiğini söyledi. Ben olmayan parayla İstanbul'da nasıl kalacağım. Benim torunumun tedavisi İzmir'de yapılsaydı en azından burada geçimimizi güçlükle bile olsa sağlardık. Torumun tedavisi sırasında İstanbul'da desteğe ihtiyacamız olacak bu anlamda, yetkililerden ve hayırseverlerden yardım bekliyoruz" dedi. Torununun ameliyatı için kısa bir süre kaldığını da sözlerine ekleyen Nuray Kalko, en kısa zamanda da doktor T.M.'den var olan damarın olmadığını söyleyip yanlış yönlendirdiği, bu nedenle de torununu ölüme terk ettiği gerekçesiyle şikayetçi olacağını dile getirdi.