Kendi adıma söyleyeyim, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve ÖDP’nin Kurucu Genel Başkanı ve akademisyen Ufuk Uras’ın sürpriz görüşmesini duyunca "Nihayet" dedim, "Bu ülkede gerçek diyalog adına bir kapı artık açılıyor olabilir."
Kim ne derse desin, her açıdan iki bambaşka dünyayı, iki farklı görüşü temsil eden ve hep birbiri ile mücadele içinde olmuş damarların karşılaşması bu görüşme.
Ufuk Uras kendi inisiyatifi ile bence buz kırıcı bir rol üslendi.
Bazen sadece ilk adımı atmak tarihi değiştirebilir….
Ufuk Hoca ile Kürt meselesinin çözümüne dair yıllar içinde çok konuştuk, birlikte dünyanın farklı noktalarındaki çatışma çözümlerini incelemek için çok seyahat ettik.
Dün Bahçeli ile görüşmesinin detaylarını anlattığı haberleri okuyunca dikkatimi bir şey çekti.
Uras yalnızca Bahçeli ile değil öncesinde DEM Eş Başkanı Tuncer Bakırhan ve parti sözcüsü Ayşegül Doğan sonrasında ise yerine kayyum atanan Mardin Belediye Başkanı Ahmet Türk ile görüştü.
Bu görüşmeler de Bahçeli ile görüşmesi kadar önemli Ufuk Hoca’nın.
Kendisini arayıp sordum.
DEM Parti’nin havası nasıl?
“Öncelikle şunu söyleyeyim Nagehan Hanım, biz zaten zaman zaman DEM Parti eş başkanları ve ileri gelenleri ile bir araya gelip konuşuyoruz, önceden kararlaştırdığımız bir buluşma idi.
Tuncer Bey, Bahçeli’nin açtığı yolu çok olumlu buluyor, biz genel değerlendirme yaptık. Tabii onlar adım bekliyorlar. Devlet Bey’e daha sonra gittim, gittiğimde sizden önce DEM Parti ile görüştüm dedim. Devlet Bey’den çıkınca da aynı şekilde Bakırhan ve Doğan’ı arayıp görüşmeyi anlattım.”
Tuncer Bakırhan ve Ayşegül Doğan sürecin başından beri üzerlerine bir görev düşerse yapacaklarını söyleyerek bekliyor ve kapıyı açık tutuyorlar.
Burada gördüğüm kadarıyla ilk adımın atılması gerekiyor.
“Devlet Bey ilk adımı AK Parti’den bekliyor”
Peki o adımı kim ve nasıl atacak?
Ufuk Uras dedi ki: “Devlet Bey ilk adımı AK Parti’den bekliyor, bunu da bizim mecliste 50 milletvekilimiz var diye sayının üzerine basarak vurguladı. AK Partili vekillerden destek bekliyor Bahçeli.”
“Ciddi bir hazırlık var”
Ben Bahçeli’nin ilk çıkışından beri bu konunun Cumhurbaşkanı ve kendisi arasında istişare edildiğini, öncesinde düşünüp planlandığını söylüyorum, kaynaklarımdan aldığım net bilgiler bu yönde. Nitekim Ufuk Hoca da bunu doğrular bilgiler verdi ve bana daha ötesinde şunu da söyledi:
“Nagehan Hanım benim gördüğüm ciddi bir hazırlık var. Bu kısmi bir af olabilir ya da anayasada ana dille ilgili bir şey olabilir, sonuçta üzerine düşünülen, hazırlık yapılan bir konu.”
Açıkçası ben bir niyet olduğunu görüyorum ancak somut bir adım ya da çalışma yapıldığı yönünde bir bilgiyi henüz taraflara teyit ettiremedim.
Ahmet Türk buluşmasına MHP makam aracı ile gitmiş
Gelelim Ahmet Türk görüşmesine…
Orada çok ilginç detaylar anlattı Uras.
Ahmet Türk ile görüşmesi tesadüf eseri olmuş.
Ekrem İmamoğlu Türk’ü Belediyeler Birliği toplantısı için Ankara’ya çağırmış, Türk ablasının cenazesi dolayısıyla Mardin’de taziyeleri kabul ediyormuş ancak çağrı üzerine apar topar başkente gelmiş.
Ufuk Uras ile kaldığı otelde görüşmüşler, yanlarında DPİ (Demokratik Gelişim Enstitüsü Başkanı) Kerim Yıldız ve Norveç eski Başkonsolosu da varmış.
Hatta size başka bir detay aktarayım sevgili okurlar…
Ufuk Uras’ın Devlet Bahçeli ile görüşmesi yarım saat sürdü. “Neden yarım saat?” diye sorunca Ufuk Hoca “Ben daha fazla uzatmak istemedim, zaten son derece olumlu bir havada konuştuk, Sayın Bahçeli bir çay daha içer misiniz diye sordu, benim 4’te Ahmet Türk ile randevum vardı, o nedenle kalktım.” dedi.
Uras MHP Genel Merkezine taksiyle gelmiş, çıkarken “Aracınız var mı?” diye sormuşlar, "Yok taksiyle giderim" deyince ısrarla makam aracını tahsis etmişler. Yani Ufuk Hoca, Ahmet Türk’e MHP’nin makam aracı ile gitmiş.
Bence bu bile barışma adına önemli bir adım!
“Rojava bombalanırken bu işler nasıl olacak?”
Gelelim Ahmet Türk görüşmesine…
Havası nasıldı? O da Tuncer Bakırhan ve Ayşegül Doğan gibi olumlu mu?
“Elbette bu havanın sağlıklı bir sürece evrilmesini istiyor ama kaygıları var. 'Rojava bombalanırken bu işler nasıl olacak?’ diyor…”
Peki bundan sonra ne olur?
Şahsi kanaatim şu: Ufuk Uras ya da Ufuk Hoca gibi barış ve çözüme emek veren kıymetli isimler bu diyalog sürecinde olacak gibi görünüyor. Devlet Bahçeli Anadolu’da kullanılan bir söz söylemiş. Demiş ki: “Su akarken yalaktan değil kaynaktan içilir.”
Kaynak olarak da Öcalan’ı görüyor. Fakat örgütün Öcalan’ı dinleyip dinlemeyeceği konusunda tereddütleri var. Ufuk Uras ise kaynak ile yalağı birleştirmenin önemine değinip DEM’i işaret etmiş.
Burada kritik bulduğum bir ayrıntı vereyim. Sayın Bahçeli’nin DEM’e yönelik havası olumlu imiş, hatta "DEM’li kadın vekilleri izliyorum son derece eğitimli oldukları konuşmalarından belli" demiş görüşme esnasında.
Kısacası bence gerçek diyaloğun kapısını açabilecek önemli gelişmeler oluyor.
Bunun devamının gelmesi için herkesin ipin ucundan tutması gerekir…