Müsavat Dervişoğlu: Türk siyasetinde benim kadar merkezde duran biri varsa ben daha onu tanımadım

Pazar akşamı İYİ Parti’deki son kulisler ile ilgili yazımı gönderip, dün sabah Habertürk TV’deki yayına gittim.

Partiden birçok kaynak ile konuşmuştum. Hepsi Meral Akşener’in adaylığı ile ilgili net ifadeler kullanmaktan kaçınıyorlardı. Aday olup olmayacağı ile ilgili kararı henüz vermediğini belirtiyorlardı ama genel hava büyük olasılıkla olmayacağı yönünde idi.

Ben de aday olacağı ve olmayacağı senaryoları kaleme aldım. İki seçenekte kimlerin kurultayda genel başkanlık yarışına gireceğini anlattım.

Ancak yazı yayınlanmaya fırsat bulamadan, biz sevgili Sena (Alkan) ile programa girdiğimiz sırada bomba patladı.

Akşener 27 Nisan’daki kurultayda aday olmayacağını ilan etti.

Partinin genel başkan yardımcısı Mehmet Tolga Akalın daha önce bu gelişmeden bağımsız olarak adaylığını açıklamıştı.

Meral Hanım’ın kararından sonra Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu, Grup Başkanı ve Ankara Milletvekili Koray Aydın ve İYİ Parti Kurucular Kurulu üyesi Günay Kodaz’dan da genel başkanlık yarışında olacaklarına dair açıklamalar geldi.

Koray Bey Sayın Akşener aday olsa da bu yarışa girecekti. Bendeki kulis bilgileri bu yöndeydi.

Ancak Müsavat Dervişoğlu Meral Hanım’ın olmayacağı senaryoda adaylığa hazırlanıyordu. Şayet Akşener çekilmese yarışa dahil olmayacaktı. Bunu da Pazar akşamı yazmıştım.

Dünkü gelişmeler üzerine önce Müsavat Dervişoğlu ile konuştum.

Meral Akşener’e hayır duası almaya gideceğini söylemişti.

“Gittiniz mi Sayın Akşener’e” diye sordum.

“Evet Nagehan Hanım gittim, hayır duasını aldım” dedi. “İstedim ki bu süreç geleneklere uygun şekilde olsun, bu anlamda örnek teşkil etmeyi de arzu ettim.”

Adaylığını açıklayan diğer isimler de gitti mi ya da gidecek mi Sayın Akşener’e?

Müsavat Bey bu konuda bilgisinin olmadığını söyledi.

Peki görüşme nasıl geçti? Meral Hanım’ın morali nasıldı?

Dervişoğlu Akşener’in kendisine başarılar dilediğini, keyifli göründüğünü söyledi.

Seçildiği takdirde Sayın Dervişoğlu partiyi nerede konumlandırmak istiyor? Eski bir ülkücü olarak kendini nasıl tarifliyor?

“Nagehan Hanım Türk siyasetinde kafa olarak benden daha merkezde duran, empati kurabilen biri ile henüz tanışmadım.”

Kürşad Zorlu: “Birkaç gün içinde kararımı vereceğim”

Adaylığını henüz açıklamamış ama parti koridorlarında konuşulan bir isim de Kürşad Zorlu. Kürşad Bey Meral Hanım’ın en yakın çalışma arkadaşlarından, partinin sözcülük görevini yürüttü.

Acaba o da bu yarışa girecek mi?

Kendisini aradım.

“Nagehan Hanım güvendiğim saygı duyduğum bazı isimler ile istişare edip ona göre birkaç gün içinde kararımı vereceğim. Meral Hanım aday olmayacağına göre ben her türlü göreve hazırım. İYİ Parti’nin yeni bir yol açması gerektiğine inanıyorum. Siyasette İYİ Parti olarak yapacak çok şey var. Ne katkı sunabilirim diye bakıp değerlendireceğim.”

Dervişoğlu ve Zorlu ile konuşmalarımdan edindiğim izlenime göre 27 Nisan’da kıran kırana bir mücadele olacak.

18 gün kaldı, bunun bir haftası bayram tatili…Yani çalışma günü olarak 2 haftadan kısa bir süre var ...

Meral Akşener aday olmayacağı açıklamasını yakın çevresine danışarak mı aldı, danışmadıysa dahi bu kararı verdikten sonra etrafı ile paylaştı mı?

Zannetmiyorum.

Pazar akşam üzeri konuştuğum isimlerde böyle bir bilgi yoktu. Hatta Müsavat Bey’e dün sabah sorduğumda “Tahmin ediyordum ama bildiğimi söyleyemem” cevabını verdi.

Anladığım kadarıyla aday olmama kararını da tek başına kimseyle paylaşmadan vermiş Meral Hanım.

Tıpkı 14 Mayıs seçimlerine gidilen süreçte ‘Cumhurbaşkanı adayı değilim’ açıklaması gibi. Onu da partililer televizyon ekranlarından öğrenmişlerdi.

İYİ Parti’nin çok önemli bir isminin bana söylediğine göre ‘böyle önemli bir kararı neden partinizin ileri gelenleri ile önceden paylaşmadınız?’ diye sorduğunda ‘bunu tartışmam’ cevabını vermiş Sayın Akşener.

31 Mart seçimlerinden önce ‘oy vermezseniz giderim” açıklaması da böyle. Onu da kimseye önceden haber vermeden yapmış.

Bundan sonra ne olur?

Bir buçuk yıl öncesine bakınca ‘nereden nereye’ diye sormadan edemiyor insan.

Meral Hanım genel seçimlere gidilen süreçte başta sokağın nabzını en iyi tutan isimlerden biriydi. Ciddi bir rüzgar yakalamıştı. Ancak Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığını kabullenmek zorunda kalınca ciddi bir duygusallığa savruldu. Bu da ona seçmeni tatmin etmeyen bir yere götürdü.

Ancak siyaset uzun soluklu bir iş. Bugün kaybetmiş görünenin yarın ne yapacağını kestirmek zor…