Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Galatasaray, Fenerbahçe mağlubiyeti sonrası yara sarıyor. Dursun Özbek’in önceki günkü basın toplantısı, en azından kulüp üyelerinde “şiddetli yenilgi” gazını aldı. (Bir kere daha ve tüm yöneticiler için söylüyorum. 90 dakika basın toplantısı olmaz)

Gelen bilgiler Florya’da olağanüstü hâl ilan edildiği yönünde… Cumartesi günkü seyahate kadar başta tesise giriş çıkışlar olmak üzere önlemler arttırılmış durumda oralarda.

Şimdi hedef Konyaspor deplasmanı. Her türlü diğer etkilerden azade, Galatasaray’ın şampiyonluk hedefine ulaşma ihtimali tıpkı 19 Mayıs 18.59’da olduğu gibi %67… Konu şampiyonluk de değil; GELİŞ ŞEKLİ…

2022-23 sezonunu Ankaragücü maçında şampiyon tamamlayan G.Saray’ın iç sahadaki Fenerbahçe maçına ‘ne şekilde’ çıktığı bu işi biraz yakından takip edenlerin malumu. Bu sezon Seyrantepe’ye şampiyon çıkamadılar ama Seyrantepe’den şampiyon çıkma ihtimalleri olan %67’yi de değerlendiremediler. İşte bu TATSIZ…

Maç önü, maç sonu yaşananlar bir yana… Onları bu sezon yazmaktan, görmekten, yorumlamaktan gına geldi. Kolektif suç işliyoruz; futboldan yeni nesilleri soğutuyoruz… Kimsenin umurunda da değil!

Maça dönersek… Galatasaray çok kötüydü. Açık ara Okan hoca ve futbolculara yazar! Ayrıntılara girmenin manası yok. Öte yanıysa sıkı değerlendirilmeli…

Tribünler…

Taksim’deki Habertürk binasından 13.00 suları ayrılırken metro istasyonuna yakın olduğumuz için araçlarını park edip stat civarına geçen insanlar gördüm formalarıyla. Ailecek gidiyorlardı.

Etiler, 4.Levent, Ulus, Levent civarında (Vadistanbul’u saymıyorum bile) restoran/cafe ve kahve dükkanlarında yer yoktu. Hatta 15 gün 1 ay öncesinden rezervasyonlar yapılmıştı. Kutlamalar adeta öne alınmış. Maçın skoru değil %67, %97 cebe konmuştu. Merak ediyorum G.Saray şampiyon olsaydı kutlamalara bu seyircilerin “mecali” kalacak mıydı maç sonu ?

Şimdi…

Futbol takımı kötü oynadı. Fenerbahçe bileğinin hakkıyla maçı kazandı. Bunları tekrarlamanın anlamı yok ancak tribün de bu oluşuma yardım etti.

Nasıl etti?

  • Gün içindeki “eğlencelerini” fazla kaçırmışlardı. Mecalleri kalmamıştı.
  • Gelenlerin azımsanmayacak kısmı tribüne ilk ya da az sayıda gelen “seyircilerdi!” (Konu malum, kombine ve bilet devirleri!)
  • Taraftarlıkla, tribün gelenekleriyle alakası olmayan bu topluluk, dolayısıyla maçın içine giremedi. Girmenin ne demek olduğu konusunda bilgileri olup olmadığı yolunda da çok emin değilim ya!
  • Sayıları “tribün yenilerinden” az olan gedikliler ise Mert Hakan’a fazlaca takıldılar.
  • Mert Hakan Yandaş’ın maç önü yaptıkları tasvip edilemez.
  • Maç önü ve maç içi bu oyuncuya ne kadar fazla takıldı tribünler… Ne gereksiz bir inatlaşma, ne anlamsız bir değer atfıydı Alpaslan Eratlı/Aykut Kocaman/Oğuz Çetin çizgisinden nasiplenmemişe…
  • Sahada olmayan oyunun, tribünden gelmeyen desteğin üstüne 10 kişi kalmış rakibin inancı binince sonuç kaçınılmaz oldu.

“Tribün maçı almaz!” önermesi ne kadar yanlışsa, tribünün desteği olmadan bu işi yapmak da güç. Bu sebeple oyuncular ve Okan hoca kadar “tribün de” olmayınca mukadderat böyle tecelli etti.

Konya’da telafi şansı olması G.Saray için tarihi fırsat!

Yoksa TARİHİ HEZİMET kaçınılmaz olurdu.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar