Emre Belözoğlu, geçen sezonki Başakşehir maçı sonrası “Galatasaray’ın ön alan presi iyi ama arkadaki takibi eksik” yorumunda bulunmuştu.
Burak Yılmaz, benzer tespitle kaleciden başlatacağı ataklarla rakibinin arkasında alanlar bulmayı denedi. Bunu Gedson ve Tayfur gibi iki süratli oyuncunun merkezde, Milot’un ise sol kenarda becerebileceğinden hareketle tasarladığı belliydi.
Elbette o da düşünememişti iki stoperinin oyunu alıp her şeyiyle rakibe vereceğini. Bonus (!) olarak da kalecilerini attıracak pozizyonu sağlamalarını… 1-0 geri düşen siyah-beyazlılar oyuna G.Saray’ı eklemlemek ile kalmayıp 1 kişi eksik koca bir 75 dakika oynadılar.
İlk yarının sonuna doğru farkı arttıramayan G.Saray ikinci yarıya adeta donuk çıktı. Tribün de hiç yardım etmedi sahadaki 11’e… Burak Yılmaz’ın OX ve MASUAKU hamleleri çok işe yaradı. (Tabii bu noktada özellikle niçin Masuaku ile başlamadığını da merak ediyoruz hocanın. Basın toplantısında milli takımdan yorgun döndüğünden söz etti.)
Galatasaray 60’a kadar oyunda adeta yoktu. Beşiktaş iyi savunuyor, golde olduğu gibi doğru çıkıyordu. 1-1’in sonrasında da dirençleri bitmedi. Bir duran toptan kazanılan penaltı ile maç G.Saray’a geldi.
Burak Yılmaz zannımca başlangıç stratejisinden ziyade oyundaki hamleleriyle bu “büyük maçı” oynadı. Sınavı geçti mi derseniz? 10 üzerinden 5.5-6.0 seviyesi derim. 10 kişi kaldıktan sonar Raşit ile devam etmesine, (gerekçesini maç sonunda aktardı ama) tıpkı Masuaku’ya başlamaması gibi pek anlam veremedim. OX ile iyi iş yaptı. Ancak ne yaparsa yapsın 2 stoperine engel olamadı. Kuşkusuz futbol takım oyunu. Ancak bu AMARTEY-COLLEY ikilisi kalan arkadaşlarını öyle 3-4 pozisyonda zor durumda bıraktılar ki… Adeta maça mal oldu.
Okan Buruk ve G.Saray tarafına gelince. Kalite, süreç, performans ve atmosfer olarak kazanacakları çok öngörülebilirdi. Herkes vazifesini ekstralara kaçamadan yaptı. ICARDI yine tüm G.Saray’lıların aşkı oldu.
Yalnız... 11’e 11 daha güçlü bir oyun varken 11’e 10 Beşiktaş’a tüm egemenliği sağlayamamayı…
Topu ileride nakış gibi işleyecek iki oyuncuyu (TETE-ZAHA) tam da Beşiktaş’ın savunma yaparak yorulacağı dakikalarda aynı anda oyundan çıkarmayı…
Benim pek kıt aklım kesmedi…
Salı gecesi için hiç iyi işaretler almadım Seyrantepe’den..
Hayr olsun!