Zuckerberg'in kıyamet günü sığınağı, benim deprem düdüğüm var!
Mark Zuckerberg, ‘kıyamet günü’nde hayatta kalabilmek için, Hawaii’de 1400 dönümlük bir araziye 270 milyon dolar harcayarak, 5 bin metrekarelik bir yeraltı sığınağı inşa ettirmiş.
Bense büyük İstanbul depremi için başucumda düdükle uyuyorum!
İçimdeki Pollyanna’ya göre öyle ya da böyle Zuckerberg de ben de ‘yaşanacak büyük felaket’e hazırız!
Hollandalı Rutger Bregman, ‘Gerçekçiler İçin Ütopya-Kusursuz Dünyayı Nasıl İnşa Edebilirz’ (Domingo Yayınları) kitabına “Geçmişte her şey daha kötüydü” cümlesiyle giriyor ve şöyle devam ediyor: “Dünya tarihinin kabaca yüzde 99’u boyunca insanlığın yüzde 99’u yoksul, aç, pis, korkmuş, ahmak, hasta ve çirkindi. Fransız filozof Blaise Pascal (1623-62) on yedinci yüzyıl gibi yakın bir zamanda bile hayatı ‘koca bir gözyaşı diyarı’ diye tanımlamıştı. ‘İnsanlık yücedir,’ demişti, ‘kendi sefilliğinin bilincindedir çünkü...’”
Bregman, bu durumun son 200 yılda değiştiğini söylüyor: “Henüz 1824’te dünya nüfusunun yüzde 84’ü aşırı yoksulluk içinde yaşarken 1981’e gelindiğinde oran yüzde 44’e düşmüştü. Şimdi, yani sadece on yıllar sonra ise yüzde 10’un altında...”
Ona göre böyle giderse ‘yoksulluğun’ kökü tamamen kazınacak!
The Guardian’ın “Geleceği şekillendirme işinde büyük gelecek vaat ediyor” diye övdüğü Rutger Bregman, “Ortaçağ’ın cennet dediği şeyi inşa etmeyi başaran bizleriz...” diyerek ‘ütopyalara’ geri dönmemiz ve yeniden büyük hayaller kurmaya başlamamız gerektiğini söylüyor.
Onun sözlerini okurken ağzımda deprem düdüğüm, atalarımızın hayal ettiği geleceği ayağımıza getiren Zuckerberg’in 30 yatak odalı, 30 banyolu 270 milyon dolarlık ‘kıyamet sığınağı’nda düdük olup olmadığını düşünüyorum...
ZENGİNLER DÜNYANIN SONUNA NASIL HAZIRLANIYOR?
İnsanlıktan ümidin kesmeyen Bregman kadar iyimser olmayı isterdim ama teknoloji karşısında gittikçe, geçtiğimiz günlerde Netflix’te yayınlanan ve sevgili Mehmet Açar’ın “Kıyamet endişesi üzerine bir film...” diye tanımladığı, ‘Dünyayı Ardında Bırak’ın (Leave the World Behind) kahramanları kadar çaresiz hissediyorum kendimi. Bu konuda yalnız da değilim! Bırakın benim gibi ‘teknoloji özürlü’ birini, geliştirdikleri araçlarla ‘dijital çağı’ başlatıp geliştiren ‘dahi’lerin bile bir ‘teknolojik kıyamet’ ya da ‘iklim felaketi’ nedeniyle dünyanın sonunun gelmesinden korktuklarına dair haberler çıkıyor son yıllarda peş peşe. Onlarla aramdaki fark sadece bir ‘düdük!’
Birkaç yıl önce The New Yorker'da 'Süper Zenginlerin Kıymet Günü Hazırlıkları' başlıklı bir yazıya denk gelmiştim. Son yıllarda medeniyetin çökeceği fikrinin, Silikon Vadisi ve New York’ta, teknoloji şirketlerinin sahipleri, hedge fon yöneticileri ve ekonomi çevrelerindeki zenginler arasında yayıldığı, yüz milyonlarca dolar servete sahip süper zenginlerin insanlığın sonunun geleceği güne nasıl hazırlandıklarını anlatıyordu haber.
Bugün değeri yüzlerce milyon dolara uluşan Reddit'in kurucusu Steve Huffman, 'gelecek kötü günler' için hazırlığa taa 2015’lerde gözlerinden başlamış mesela. Huffman, “Dünyanın sonu geldiğinde, ya da büyük bir belaya bulaştığımızda kontakt lensler ve gözlükler tam bir baş belası olur. Onlarsız s.çarım...” diye açıklıyordu miyop gözlerini lazerle neden çizdirdiğini. San Fransisco'da yaşayan multi milyoner beyfendi deprem ya da büyük volkanik patlamalar sonrasında hayatta kalmak için tüm hazırlıklarını yapmış: "Bir sürü silahım, cephanem ve birkaç tane motosikletim var. Deep Impact filminde insanlar kaçarken trafikte sıkışmıştı. Motosiklet bunun için güzel bir fikir."
HAYATTA KALMAK İÇİN OKÇULUK DERSİ ALAN VAR
Survivalizim (Hayatta Kalmacılık),1960'larda 'Soğuk Savaş'ın en sıcak olduğu günlerde ABD'de ortaya çıkmış. Yaşanabilecek büyük çaplı felaketlerden (nükleer savaştan, dünyaya göktaşı çarpmasına kadar envai çeşit) sonra her ne şekilde olursa olsun hayatta kalmayı hedefleyen bu akımın takipçileri arasında bugün Silkon Vadisi'ndeki 'dahilerden', New York'taki zengin borsacılara kadar birçok kişi var.
2012'de National Geographic Channel'da yayınlanan ve 'b.ktan şeyler başa geldiğinde' hazırlıklı olmak için grup kuran Amerikalıları anlatan 'Kıyamet Günü Hazırlıkları' adlı reality şovun ilk bölümünü 4 milyon kişi izlemiş. İlk sezonun sonunda kanalın en popüler şovu olmuş. Kanalın anketine göre Amerikalıların yüzde 40'ı 'erzak biriktirmenin ya da bomba sığınağı yapmanın' emeklilik için prim ödemekten daha akıllıca olduğunu düşünüyormuş!
Ben başucumda düdükle uyurken bu süper zengin ‘Survivalist’lerin kimi Zuckerberg gibi yüzlerce milyon dolarlık sığınaklar yaptırıyor, kimi evinin yanında deposu sürekli dolu helikopterini hazır bulunduruyor, kimi fiziki para, kredi kartı geçmez diye 'Bitcoin' biriktiriyor. Yahoo'nun eski yöneticilerinden Marvin Liao, ne olur ne olmaz diye 'okçuluk' dersi bile almış vahşi doğada hayatta kalabilmek için! Eski Facebook yöneticisi Antonio Garcia Martinez'in Pasifik Okyanusu'nda aldığı adaya jeneratörler ve güneş pilleri ile donatılmış bir ev inşa ettiği ve çok sayıda silah depoladığı söyleniyor.
Benim düdüğün de rengi kırmızı!..
SIĞINAKTA PENCERE YOK DİJİTAL EKRAN VAR
Larry Hall adlı bir iş insanı, Kansas’ta 1960’larda Sovyet nükleer saldırı tehdidine karşı yapılmış bir siloyu satın alıp ‘kıyamet günü’ için zenginlerin yaşayabileceği bir barınağa çevirmiş. Ordu Mühendisler Birliği tarafından nükleer bir saldırıya dayanacak şekilde inşa edilen silonun iç mekanında 75 kişi yaşayabiliyor. 5 yıl yetecek kadar yiyecek ve yakıtı var. Kendi balığını, sebzelerini yetiştire bilen, yenilenebilir enerjiye sahip, deniz seviyesinden yüksekliğine, bölgenin sismolojisine uygun inşa edilmiş bir barınağa sahip Hall.
Güneş ışığından uzakta yeraltında yaşamanın yol açabileceği depresyona karşı daha fazla ışık eklenmesi, insanlar arasında gruplaşmaları önlemek için ev işlerinin dönüşümlü yapılması ve yeryüzündeki yaşamın nasıl simüle edilmesi üzerine planlar yapılmış. Silonun üzerindeki çayırın canlı videosunu gösteren ‘pencereler’ eklenmiş her yere. Burada kalmak için para ödeyenler isterlerse çam ormanlarını veya diğer manzaraları tercih edebileceklermiş. New York’lu bir ‘survivalist’ Central Park'ın videosunu, istemiş mesela. Larry Hall, ‘o gün geldiğinde’ dışarıdan barınağa girmeye çalışanlar olursa diye tedbir de almış: “Bir keskin nişancı noktamız var.”
YOKSULLARDAN KAÇMAYA ÇALIŞIYORLAR
‘Survival of the Richest’ kitabının yazarı Douglas Rushkoff, teknoloji yatırımlarıyla dolar milyoneri (en az ikisi dolar milyarderiymiş) olan 5 zenginle ‘teknolojinin geleceği’ konusunda bir konuşma yapmak için gittiği çölün ortasındaki bir mekanda başından geçenleri şöyle anlatıyor:
“Konuşmamla hiç ilgilenmiyorlardı. Bana sorular sormak için gelmişlerdi. Zararsız ve yeterince tahmin edilebileceği gibi başladılar: ‘Bitcoin mi Ethereum mu? Sanal gerçeklik mi, artırılmış gerçeklik mi? Kuantum bilişimi önce kim alacak, Çin mi yoksa Google mı?’
Sonunda asıl endişe duydukları konuya geldiler: ‘Yeni Zelanda mı yoksa Alaska mı? Yaklaşan iklim krizinden hangi bölge daha az etkilenecek?’ Bu noktadan sonra sorular daha da endişe vericiydi: ‘Hangisi daha büyük tehditti: küresel ısınma mı yoksa biyolojik savaş mı? Dışarıdan yardım almadan hayatta kalabilmek için ne kadar süre plan yapılmalı? Bir barınağın kendi hava kaynağı olmalı mı? Yeraltı suyunun kirlenme olasılığı nedir?’
Ve ardından bir aracı kurumun CEO'su olan, kendi yeraltı sığınak sistemini inşa etmeyi neredeyse tamamladığını söyleyip şu soruyu sordu: ‘Olay (yokoluş) sonrasında güvenlik gücüm üzerindeki yetkimi nasıl koruyabilirim?’
‘Olay!’ Bu onların iklim felaketi, sosyal huzursuzluk, nükleer patlama, güneş fırtınası, durdurulamayan virüs veya her şeyi çökerten kötü niyetli bilgisayar saldırıları için kullandıkları kelime buydu ‘olay!’”
Rushkoff, 5 süper zenginle yaptığı konuşmadan çıkardığı şu cümleyle açıklıyor: “Onlar için teknolojinin geleceği tek bir şeyden ibaret: geri kalanlarımızdan kaçmak!”
KENDİLERİ ETTİ KENDİLERİ BULMAYACAK!
‘Rising S’ten lüks sığınak uzmanı Clyde Scott 2021'de Insider'a şirketin 232 üst düzey sığınağından 200'ünün satıldığını söylüyor.
Ivanka Trump ve Tom Brady gibi ünlülerin de ‘kıyamet sığınağı’ aldığı yazılıyor. İki ay önce Jeff Bezos'un Indian Creek'te yazın 68 milyon dolara satın aldığı başka bir mülkün yanında ikinci bir malikane için 79 milyon dolar ödediği ortaya çıktı. İddialar onun da ‘kıyamet günü’ne hazırlık yaptığı yönünde.
Milyarder Peter Thiel’ın Yeni Zelanda’daki ‘sığınağı’ süper zenginler arasında bir efsane olarak anlatılıyor yıllardır.
‘Yapay zeka’ araştırma şirketi Open AI’ın başındaki Sam Altman, tüm bu yapılan planlamalara gülüyor: “Yapay zeka yanlış yollara saparsa tüm bu hazırlıkların bir anlamı olmaz!”
Çok değil 100 yıl önce ‘ütopya’ olan şeyleri kurdukları büyük hayallerle gerçekliğe dönüştüren teknoloji milyarderleri, şimdi yaratılmasına gün be gün katkıda bulundukları toplumsal çöküşte hayatta kalabilmek için lüks sığınaklar satın alıyor ve askeri güvenlik tutuyorlar.
Matrix mi olur Terminatör mü, Walking Dead’deki zombi istilası mı Last of Us’taki gibi bir mantar yüzünden mi yoksa Yarından Sonra’daki gibi bir iklim felaketi mi yoksa Don’t Look Up’taki gibi bir kuyruklu yıldız mı getirir sonumuzu bilmiyorum.
Doğrusu çok da kafaya takmıyorum... Sonuçta Mark Zuckerberg gibi 30 odalı bir yeraltı sığınağı yaptırabileceğim 270 milyon dolarım yok...
O gün geldiğinde tek yapacağım kırmızı düdüğümü öttürmek olur, o kadar!