Geçen hafta kendi sahasında 10 kişi kalan Gaziantep FK’ye yenilen Beşiktaş, Konya deplasmanında bu kez 9 kişiye boyun eğdi.
Yeni teknik direktörle işler iyi gidiyor denilirken, arka arkaya gelen mağlubiyetler şaşırtıcı olduğu kadar ağır ve rezalet oldu.
Konyaspor alt sıralardan kurtulmak için mücadele eden bir takım.
Yeşil-Beyazlılar müthiş bir istek ve mücadele ile sahada fark yarattılar.
27. dakikada Melih’in gördüğü kırmızı kartla 10 kişi kalan ev sahibi takım ilk yarının bitimine saniyeler kala Uğurcan’ın attığı golle öne geçti.
Bu gol Beşiktaş’ı moral olarak aşağıya çekerken, oyun olarak üstünlük kurmakta zorlandılar.
65. dakikada yine kırmızı kart gören ev sahibi takım sahada 9 kişi kaldı.
Artık Beşiktaş adına işin daha kolay olacağı düşünüldü.
Ancak, beklendiği gibi olmadı.
Arka arkaya yaşanılan sakatlıklar, Siyah-Beyazlıların oyun kurgusunu değiştirdi doğal olarak.
Uzun süre sonra kadroya giren Paulista yine sakatlanarak oyun dışı kaldı.
Uduokhai de sakatlanınca iki stoperin yerine Onur ile Emirhan görevlendirildi.
Konyaspor 9 kişi kalınca, kale önünde bir duvar ördü. Amaç, galibiyeti korumak ve yapabilirse ikinci golü atmak niyetindeydi.
Son 30 dakika Beşiktaş’ın özellikle soldan ortalarını izledik. Fakat, gelen tüm hava toplarını Konyaspor savunması zorlanmadan uzaklaştırdı.
Kaleci Deniz de yaptığı kurtarışlar ile gole izin vermedi. Sahanın en iyi oyuncusu olmayı da hak etti açıkçası.
Siyah-Beyazlıların bu taktikle bırakın 90 dakika 180 dakika oynansa bile gol atma becerisi yoktu.
Israrla kenar ortalardan vazgeçmeyen Beşiktaş, başka bir formül geliştirmeyi düşünmedi.
Yazık oldu. Koskoca Beşiktaş 9 kişiye yenilerek tarihe geçti.
Teknik kadro geçen hafta 10 kişiye yenilen kadroyu değiştirmek yerine yine aynı 11’le sahadaydı. Bir tek Paulista vardı değişik olarak.
Oysa, Chamberlain ve Immobile’nin vasat performansı göz önündeyken.
Bu yenilgi öncelikle, teknik adama sonra da sahada amaçsız futbolculara yazar.
Beşiktaş formasının ağırlığını ve manevi değerini bilmeyenlerle kazanmak çok güç.
Takımın fiziksel güçsüzlüğü bir yana, rakip ceza sahasında ne yapması gerektiği üzerine ciddi olarak kafa yormalılar.
Yüksek toplara kafa vuracak oyuncun yoksa, sayısız ortanın ne anlamı var?
Bu yenilgiler Beşiktaş’a ders olur mu? Bilemeyiz.
Görünen, bu takımın baştan aşağıya değişime ihtiyacı var. Teknik direktör dahil.
