Yüreği ve vicdanı olan insanın aklının almadığı bir konu İtalyan şef Andrea Minguzzi ve Yasemin Minguzzi'nin oğlu Ahmet'in Kadıköy bit pazarında saldırıya uğraması sonucunda hayatını kaybetmesi. Olayın neresinden baksak gerçekten işin içinden çıkılmıyor. Anne Yasemin Minguzzi ilk kez Show Haber'e konuşmuş ve "En ağır cezaları almalarını bekliyorum. Cani canidir" demiş.
Budur işte!!! Cani canidir.
Bu olayı içine sindirebilen varsa bana göre o da canidir.
Daha çocuk dediğimiz biri, "Çok yakışıklısın" diyerek Mattia Ahmet Minguzzi'ye laf atıyor. Ve Ahmet de, "Pardon kardeşim" şeklinde yanıt veriyor. Sen misin 'kardeşim' diyen.
Ve sonrası malum; "Ben senin nereden kardeşin oluyorum" diyor ve olanlar oluyor.
Ve maalesef yok gerisi yok. Bu kadar mevzu!!! Ayrıca gerisi de olsa ne olacak. Bir can almak bu kadar kolay mı? Trafikte, sokakta, restoranda, gece kulüplerinde, bilmem nerelerde de görüyoruz. Kavga, tartışma, silahlar, bıçaklar çekiliyor falan. Ne oluyoruz yahu. Bu sinir, bu öfke, bu haller gerçekten akıl tutulması.
Ya da benim aklım kıt, almıyor bu tarz mevzuları.
Hele bu konuyu hiç almıyor. Show Haber'de anne ve babayı izlerken yerimde dört döndüm. İkisinin de acısı inanılmaz büyük ve yine de metanetli durmaya çalışıyor ellerinde sadece oğullarının bir tutam kalan saçıyla.
Oysa ki, yıllardır gündüz kuşaklarında en küçük olayları bile büyük büyük anlatan, kendini yerden yere atan, bağıran çağıran, kavga eden, insanları izliyoruz.
Çirkin ve kötü bir dönemden geçiyoruz kabul edelim. İnsanlık her defasında sınıfta kalıyor. Bu davada da adaletimize güveniyorum. Başka canların başına da böyle anlamsız bir olay gelmemesi için gereken caydırıcı cezalar verilecek. En azından biraz olsun Ahmet'in ruhu huzur bulacak. Anne ve babaya destek olan ünlüler arasından Bergüzar Korel de; "Her gün fotoğraflarına bakıyorum, zamanı geri sarmak istiyorum ama kendi duygularımın içinde kaybolmak hiçbir işe yaramıyor. Bu davayı unutturmayacağım" demiş.
Evet unutmayalım, unutturmayalım.
Öncelikle; sen, ben, o, onlar, bizler. Adalet bir gün herkese lazım olacaktır. Çünkü sokaklarda başı boş ve kötü düşüncelerde olan çok insan var maalesef.
***
Bir garip hikaye
Özcan Deniz ve ailesinin geldiği durumu da dehşetle takip ediyorum. Ve bu durum maalesef Özcan Deniz bir kadını sevdi ve evlendi diye oluyor.
Neden; çünkü aile istemiyor, isteyemedi. Aile, "Oğlum mutlu, onun hayatı, kadını sevmiş. Biz de geçinelim, yapacak bir şey yok" demiyor geçinemiyor. Yani Özcan Deniz, "Peki ailem siz sevmediniz madem boşuyorum" dese sorun kalmayacak gibi.
Yani oğullarının sevip, sevmemesi, mutlu olup, olmaması umurlarında bile değil. Bakın gerçekten Türkiye'nin sorunudur bu!!! Ailelerin çocuklarının hayatlarına müdahalesi meşhurdur. O kadın sevilmediyse sevilmedi, daha da sevilemez, bitti. Eğer çocukları da boşamıyorsa vah ki ne vah. Yıllarca istenmeyen gelin olur ve çeker de çeker.
Üzgünüm ama bu ülkenin topraklarında istenmeyen kadınların, gelinlerin çok gözyaşları var. Etrafınıza, ailelerine, çevrenize bakmanız yeter. Çok hikaye var bu konuda. E tabii sadece gelin değil, damatlar da var. Onların da çok hikayesi var.
Üzgünüm ama Özcan Deniz konusu ve ailesi öğlen kuşaklarında izlediğimiz sevimsiz konulara döndü. Ve bu da Özcan Deniz kariyerine ve adına hiç yakışmıyor. Ve aile ısrarla bu durumu devam ettiriyor. Yazık, gerçekten yazık!!!
Daha önce de yazdım, yine yazıyorum, aileden bir aklı selim çıkıp bu konuyu kapattıramıyor mu, çözemiyor mu? Ailenin babası yoksa bu iş anneye düşer. Ancak anne de magazin programlarına çıkıp gelinini kötülüyor. Evladına ne kadar zarar veriyor farkında bile değil. Ve şimdi de mevzu ölüm tehditlerine kadar falan geldi. Gerçekten akıl tutulması.
Haklı olarak da, Özcan Deniz, ağabeyi Ercan Deniz'in kendisini ve ailesini hedef alarak açıkça ölümle tehdit ettiğini ileri sürdüğü için bu doğrultuda İstanbul Aile Mahkemesi’ne başvurarak korunma talebinde bulundu. Mahkeme, Ercan Deniz'in Özcan Deniz ve Samar Dadgar Deniz'e 3 ay boyunca yaklaşmaması yönünde yaptırım kararı verdi.
Bakalım daha neler göreceğiz!!!
