Malumunuz 2024'ten toplum olarak öyle yılmış, bunalmış, üzülmüşüz, bıkmışız ki, bitsin diye beklediğimiz günlerde caddelerde, sokaklarda gri, siyah karışımı bir afiş. Üzerinde de, sadece "Ölünce Beni Kim Yıkayacak??" yazıyor.
Oldu mu şimdi?
Zaten suratlar asık. Mutsuzluk tavan ve her gün sabahın kör karanlığı, öğlenin telaşı, gecenin bir yarısı karşımıza bir afiş dikilmiş. Daha da sinirlendik haliyle.
Derken sosyal alemde sesler yükselmeye başladı. Hatta öyle ki, çoğu ünlü, "Bu neeee!!!" diye tepkisini dile getirdi. İlk bakışta hiç de haksız değiller.
Ve hatta çok haklılar. Fakat, lakin, ama bir haberci olarak afişin amacına ulaştığını da söylemeden edemeyeceğim.
Merak uyandırdı mı? Uyandırdı...
En azından biz habercilerin hemen dikkatini çekti. Tabii ben de hemen diziyi izledim.
Ne yalan söyleyeyim hiç beklemiyordum bir oturuşta bütün bölümleri bitirdim. Zaten 30-33 dakika arasında on bölümlük hap kadar dizi. Ve hooop diye bitti. Oysa ki, afiş, kurulan cümle falan bu kadar performans göstereceğimi hiç beklemiyordum. İzledim, üstüne bir de beğendim. Hatta hiç sıkılmadım, su gibi aktı gitti.
Ve sosyal medyaya da "Başıma bir şey gelmeyecekse Gassal'ı çok beğendim. Sayesinde Şahin Kendirci fanı oldum" diye de bir paylaşım yaptım.
***
Ve sonrasında
-Neden izledin, senin izlemen hiç hoşuma gitmedi. Sizi artık okumayacağım.
-Ahmet Kural'ın olduğu hiçbir diziyi izlemiyorum. Sizin izlemenize inanamadım. Kadın düşmanı o adam. Siz nasıl izlersiniz. "Bir de kadınların yanındayım" diyorsunuz.
-Neden izlediniz....
Diye diye uzayıp giden birçok eleştiri aldım.
***
Öncelikle
-Ben bir haberciyim her türlü şeyi takip ederim.
-Ahmet Kural'ın kadına şiddet olayını tasvip etmem mümkün değil. Ki o olay hakkında birçok yazı yazdım. Ancak olay yargıda... Bu yüzden o konu başka, bu konu!!! Bir haberci olarak konuları birbirine karıştırmam. Dizide sadece Ahmet Kural değil birçok değerli isim daha var. Ve arkasında kocaman bir ekip.
-Bir ünlüyü sevip sevmemem, bir işi izleyip izlememem ile orantılı değil. Şahsi fikirlerimi, düşüncelerimi de asla işe karıştırmam.
-Ayrıca bir dizi, film gibi işler bir kişinin üzerinden değerlendirmemeli. O dizide bir sürü oyuncu çalışıyor. Arka ekibinde bir sürü insan çalışıp ekmek parası kazanıyor.
-İçinde haber konusu olan bir durum varsa mutlaka izlerim. Hangi kanal olduğu beni ilgilendirmez, ilgilendirmemeli. Yok o kanal böyle, yok o kanal böyle diye değerlendirmem mümkün değil.
***
O yüzdendir ki
Gassal'ı bir haberci olarak değerlendirecek olursam.
Çok beğendim. Oyuncular, değindiği konular, verdikleri mesaj üzerinden çok ama çok iyi.
İnce dokunulan temalar, farkındalık yaratmak için kullanılan cümleleri ile gayet yerinde ve iyi geldi.
***
Şahin Kendirici'nin ise fanı oldum
Çocuk yaşında "Yetenek Sizsiniz Türkiye" yarışmasına katılan "O Ses Çocuklar" yarışmasını kazanan, "Müslüm" filminde de Müslüm Gürses'in çocukluğunu oynayan Şahin Kendirici fanı da oldum. Bir kere Şahin büyümüş, sesi daha da oturmuş ve Gassal'a da farklı bir bakış acısı getirmiş.
Yani cuk oturmuş.
Gayet yerinde olmuş.
Bir kere seçilen şarkılar çok ama çok iyi.
İçimiz yanarken bizi daha da bir yakıp geçti o ayrı. Ama Şahin'in yorumu, seçilen şarkılar ile 10 üzerinden 10 aldı.
Gassal ne mi anlatıyor? Kimsesiz cenazeleri yıkayan Baki'nin yaşam öyküsünü anlatan derinlikli bir dram...
***
Güle güle Ferdi Baba
"Gassal"ın en meşhur şarkılarından biri de Ferdi Tayfur'un "İçim Yanar" şarkısı ve Şahin Kendirici de adeta içimizi yakarak okuyor şarkıyı. Ama Ferdi Baba da içimizi yaktı gitti bu dünyadan.
Ne şarkılar, ne anılar, ne şöhret.
Meslek hayatım gereği Ferdi Tayfur'u takip etmek kısmet oldu çoğu kez. Ancak ben böyle bir hayran kitlesi, böyle fanatizim hiçbir sanatçıda görmedim.
Bir Ferdi Tayfur bir de Müslüm Gürses. Böyle bir fanatizim sanırım başka hiçbir ünlüye kısmet olmadı. Ama Ferdi Tayfur'a hayranlığı çok başkaydı çok. Anlatılacak gibi değil, yaşanınca görülecek türdendi.
Hayranlarını öksüz bıraktı.
Ve bir devir de kapandı.
Nurlar içinde yat Ferdi Baba. Seni ve şarkılarını asla unutmayacağız.