Ve yıl biterken

Ne 2024 yılıydı ama.

Magazin dünyasını bile yordu. Oysa ki, magazin demek; neşe demek, keyif demek, eğlence demektir. Ancak 2024'te magazin gündemi de neşeden uzak, üzüntülü, sıkıntı, keyifsiz haberle doldu taştı.

Metin Akpınar 80 yaşından sonra baba oldu, hatta torunları olduğunu bile öğrendi. Daha doğrusu Türkiye olarak öğrendik. Ve acı sözler, keyifsiz cümleler havada uçuştu. Deniz Akkaya ve kızı gündeme bomba gibi düştü. İçimiz acıdı, Ayşe devlet korumasına geçerek annesinden korundu. Ne yazık ki, o cephede hala keyifsizlik devam etmekte.

Ferdi Tayfur, kızı Tuğçe Tayfur ile soyadı kavgasına tutuştu. İbrahim Tatlıses, kızı Dilan Çıtak'ı, Özcan Deniz, ailesini reddetti. Uğur Dündar'a babalık davası açıldı. Reha Muhtar, Deniz Uğur cephesinde sevimsiz olaylar yaşandı, durum giderek çirkinleşti. Bizler resmen "Aile" kavramı ile bir kez daha sınandık.

Çok acı kayıplarımızda oldu. Bunların en başında duayen Türker İnanoğlu geliyor. Ve zamansız bir anda aramızdan ayrıldı Metin Arolat ve Tolga Savacı. Ağu Tuğba, Ankaralı Turgut, Ayla Algan, Ahmet Uğurlu. Tomris Giritlioğlu, Sevda Ferdağ, Güneri Civaoğlu, Ayten Gökçer derken uzun süredir mücadele eden Kenan ışık bile bize bırakıp gitti. Çok kayıplarımız oldu çok.

Evlenenler, boşananlar derken tuhaf bir sene geçirdi zannımca "Magazin Gündemi" bu sene. Bakın gerçekten sevimsizdi... Bana, "Bu sene unutamadığın, en şaşırdığın bir magazin olayı var mı?" diye sorduklarında bile öylece kalıyorum çünkü hepsi sevimsiz, şaşırtıcı ve kötüydü.

Magazin keyfi, eğlencesinden tamamen uzaktı ki, bence yeni aşklar, keyifli sohbetler de dahil. Sanki hep bir şey eksikti.

***

Bu sene bu sorular da yanıt bulur inşallah

2024 denince aynı zamanda, aklımıza hep Narin ve diğerleri gelecek. Ve önceki gün de karar açıklandı.

8 yaşındaki bir çocuk, arkasında sayısız soru bırakarak göçüp gitti ve aile üyelerinden anne, amca ve abi Türkiye kanunlarına göre verilebilecek en büyük cezayı aldı. Tabii ki, hiçbir ceza Narin’i geri getirmeye yetmeyecek, ama en azından içimiz az da olsa rahatladı.

Fakat hâlâ çok sayıda soru yanıtsız kalmış durumda. Neden, niçin, kim, nasıl diye diye uzayan bir hikâye var. Narin’i neden, kim hayattan kopardı? Ve bunu neden yaptı? Bunlar hâlâ cevapsız.

Müebbet almış olabilirler ama sorular da hâlâ yerli yerinde duruyor. Bir gün inşallah o köyden biri insafa gelir de tüm gerçekleri olduğu gibi anlatır bize. Benim hâlâ ufakta olsa umudum var.

***

Sıra diğer canlarımıza

Malumunuz Rojin'i de hayattan kopardılar.

Ve Rojin ve diğerleri için de bu adaletin yerini bulmasını istiyorum bir kadın olarak. Çünkü Adalet hepimiz için gerekli. Bugün onlar için, yarın bizim için...