Son günlerde çoğu insan, özellikle de erkekler Mehmet Ali Erbil'in sevgilisi hakkında; "Bir kadın erkeği rezil de eder, vezir de. Bu kız da Mehmet Ali'yi rezil edecek haberi yok" diye diye yazıyor, konuşuyor.
Şahsen kızı hiç tanımam, adını bile Mehmet Ali Erbil ile duydum. Ne bir kez göz göze geldim, ne de selamlaştım. Hakkında bir fikrim yok, geçmişini bilmem. Fakat insanların çok keskin fikirlerini beyan etmesi, özellikle erkeklerin konuşması dikkatimi çekiyor.
Bu yüzdendir ki, en son Hürriyet yazarı Orkun Ün'ün yazısı da dikkat çekici.
Ne diyor Orkun, "Tehlikeli kadını uzaktan tanırsın. Mehmet Ali Erbil'in sevgilisi öylelerinden işte. Sosyal medyada karşıma çıktı videoları. Diyor ki; 'Neden mallarını çocuklarına dağıttın? İnsan ölünce dağıtır, sen yaşarken dağıtmışsın' Bir de araba almış Erbil kıza bu lafların üzerine. Ya şahane hikaye! Ben tehlikeli kadını uzaktan tanırım. Bazıları hiç ses seda etmez, son dakikalarda çıkarır iğnesini. Bazıları da böyle baştan belli eder kendisini. Ben Erbil Ailesi'nin yerinde olsam artık müdahale ederim bu işe. Çat diye ortaya kendimi koyar 'Ya ben ya o' diye çekerim resti. Sonu daha kötü olacak, hiç haberleri yok."
Gerçekten enteresan.
Çünkü, erkekler sinsi, kötü, tehlikeli kadını biraz daha geç anlayabiliyor. Ya da işlerine gelmiyor. Bu yaşıma geldim bunu henüz çözemedim. Belki de işlerine öyle geliyor.
Mesela bazı ilişkileri görüyorum, izliyorum; Kadın nasıl tehlikeli, nasıl oyunlu. Böyle arkadan arkadan çalışıyor ama adam farkında değil. Hatta çoğu zaman "Yahu bu adam bu kadar salak olamaz. Demek onunla bir çıkarı var" deyip geçiyorum. Çünkü bana verdiği hissiyat bu oluyor. O kadınla bir çıkarı olduğu.
Mesela kadınlarda öyle değildir. Kadın mesela aşık olmuşsa eyvah. Gözü gerçekten bir şey görmez. Körü körüne aşık olur mesela tehlikeli, kötü, sinsi, manipülatör erkeğe. Ama kondurmaz. Bakın bir çıkarı olduğu için değil, gerçekten inanır, gözü bir şey görmez. Eş, dost uyarır, hatta yalvarır ama aşık olmuştur bir kere. Ortada çıkar falan ne yazar. O direkt ve endirekt aşktır bilirsin.
Erkek için ne kadar "Bir çıkarı var galiba" diye düşünsen de kadın için bunu düşünemezsin.
Yani erkek ile kadın farkları vardır.
Tamam Mehmet Ali Erbil belli ki, inanmış, güvenmiş, sığınmış. Çıkarı da yok değil hani. İşte nedir artık belli bir yaşa gelmiş, "Bana biri baksın, yanımda bir kadın olsun, yalnız kalmayayım" durumundan olabilir mesela.
Kadın gibi değil yani. O da direkt "Bir çıkarı var" durumunu düşündürtüyor.
Bana göre sevgilisi bunun farkında, sinsi sinsi arkadan iş çevirmiyor. Direkt söylüyor, kendini belli ediyor. Yani, "Neden çocuklarına malları dağıttın" demesi de bundan ibaret. Yani o da diyor ki, "Ben seninle birlikteyim bunu bir bedeli olacak" bu kadar!!!
Sinsi ve tehlikeli kadın arkadan iş çevirir. Bazen aylarca sessiz kalır, sessiz sessiz bilgi toplar, arkadan iş çevirir. O malları o çocuklara verdiği için hayatı zindan eder adama hatta burnundan getirir. Hatta çocukları ile falan görüştürmez. Mesela erkeğin çocukları ile geçirdiği zamanı engeller. Sürekli bir program koyar, adamın vaktini doldurur, tatile çıkartır falan ki, çocukları ile görüşmesin. Yani arkadan iş çeviren kadınlar bunları ve daha fazlasını yapıyor. Hemcinslerimizin artık neler yaptığını çok iyi biliyoruz. Ama erkeklerin de neler yaptığına vakıfız inanın.
Evet bazı kadınlar "Erkeği rezil de eder, vezir de" doğru. Ama son yıllarda erkek rezil etmeyi geçtim direkt öldürüyor.
Bunu canlı canlı yapmasa bile ruhunu öldürüyor. Kanını emiyor. Öyle manipüleler yapıyor ki, kadınlar gerçekten hayatlarından soğuyor. Bakın son yıllarda çok ciddi olaylar duyuyor ve görüyorum ki aman da aman. Erkeğin kötüsü de fena kötü oluyor.
Yani erkeklerde sütten çıkmış ak kaşık değil.
***
Fakat
Dört evlilik yapmış, çocukları, hatta torunları olan Mehmet Ali Erbil'in de artık tecrübelerinden ders çıkartarak hayatını ona göre yönlendirmesi gerek.
Bir arkadaşı olarak çok eleştirdim, çok kez yazılar yazdım.
Malumunuz son yıllarda Mehmet Ali Erbil'in yaptığı birçok yanlış oldu. Çok tuhaf olaylara imza attı ki, bence kendisine hiç yakışmıyor.
O yüzdendir ki, artık yaşına, konumuna, ismine, babalığına, dedeliğine uygun bir şekilde davranması gerektiğini düşünüyorum. Kendisine en yakışan şekilde.
Kendisi bunu göremiyorsa yanındaki eşine, dostuna fikir danışmasın yerinde olacaktır gibi geliyor.