Bir ilişki uzmanı; "İlişki şartları değişti, şu anda aşkın yüzde 80'i para" demiş. Ah Korsikalı Napolyon Bonapart ah.. Ne haklıymışsın, ne doğru söylemişsin zamanında "Para Para Para" diye ah!!!
Bu dönem sadece "Aşk"lar değil dostlukların temelinde de maalesef "para" yatıyor.
Artık koca koca adamlar, koca koca kadınlar eğer işin içinde "Para", "Gösteriş" yoksa, o kişiden çıkarı yoksa görüşmüyor bile. Gerçekten öyle şeyler görüyor ve duyuyorum ki, kulaklarıma inanamıyorum.
Sırf menfaatleri ve çıkarları uğruna dostluk devam ettiren, görüşen insanlar var. Hatta bazıları, "O kişiyi yanımda tutuyorum çünkü bana iş getiriyor", "O kişiyle ilişkim var çünkü bana para kazandırıyor", "O kişiyle aşk yaşıyorum çünkü iş bağlantıları kuruyor" diyor.
Bu kadar menfaat, bu kadar para için kendini, ruhunu, karakterini satmak bana çok acayip geliyor. Çünkü düşünün bir adam, bir kadın aslında karakterini satıyor. E seni de satar!!! Her türlü satar. Sonuçta insan karakterine ihanet eder mi? Ediyorlar işte.
Ahhh ahh Napolyon, para senin için savaşta gerekliydi ama artık günümüzde bazı insanları için aşk, ilişkiler, dostluklar, aile para demek. Her türlü önemli olayda başrolde maalesef artık para var.
***
Adam dediğinde
-Karakter olmalı.
-Dik duruş olmalı.
-Sözünün eri olmalı.
-Sevdiğini, sevdiğini söylediğini korumalı, arkasında durmalı.
-Vicdanlı, merhametli olmalı.
-Arkadan iş çevirmemeli, buna da izin vermemeli.
-Gerektiğinde elini masaya vurmalı.
***
Her zaman şuna inanmışımdır
Allah şaşırtmak istediği kulunu sınava tabii eder!!! Nedir bu sınav; Para para para...
Eğer insan layık olmadığı şeyi üzerinde taşıyamıyorsa, bilgi fazla gelirse kibirlenir ya da çok fazla para ile görgüsüzleşir. Öyle, saçma sapan hal alır ki durum, insan üzerinde taşıyamaz ve bunu da gösterir, saklayamaz. Önüne geçemez.
O yüzden ben "Para" ile şaşıran ve tüm ilişkilerini "Para temelleri" üzerine kuran kişiyi zavallı gözüyle bakıyorum.
-İstediği kadar marka çanta-ayakkabı kullansın.
-İstediği kadar yurt dışı seyahatleri yapsın.
-İstediği kadar lüks içinde boğulsun.
-İstediği kadar ortamlarda bulunsun.
Ne fark eder. Yaşamadıktan sonra.
Düşünün tüm hayatını, değerlerini, dostluklarını "Para" temeli üzerine kurmuş insan aslında hiç yaşamıyor demektir. Yalan, bomboş, kalabalıklar arasında yalnız bir hayat yalan bir hayat yaşıyor. İlişki durumu bile yalan!!!
Kendi mutluluğu değil, başkalarının mutluluğu için yaşayıp ölüp gidecek. Ve geriye de bomboş, sıfır bir hayat götürecek.
E malum kefenin de cebi olmadığına göre!!!! Geçmişler olsun...
Geriye de; "Merhumu nasıl bilirdiniz" sözü kalacak...
***
Mutluluğun bedeli
"Bana günümüzde mutluluğun resmini çizer misin Abidin Dino" desek eminim parayı resmederdi... Çünkü günümüz insanını en anlatır durum bu olurdu zannımca...
Oysa ki, mutluk para ile satılmıyor hanımlar-beyler. Ya da "Mutlu olduğunu düşünüyorsan" inan ne sana para kazandıracak yalan bir ilişki, ne de dostlukta olacaktır. Günün sonunda kafanı yastığa koyduğunda huzurlu ve doyuma ulaştığını düşünüyorsan cevap orada gizli.
Eğer kendini tüm olan bitenin içinde huzurlu ve mutlu hissediyorsan tamam ne yapıyorsan devam et. Yalan ve sahte ilişkilerin içinden asla çıkma. Ama finalde kendin ile baş başa kaldığında derin bir girdabın içinde olduğunu hissediyorsan vazgeç. Hayat geçiyor ve o kadar kısa ki!!! Ve asla da geri gelmeyecek...
"An"ı nı güzel ve dolu dolu yaşa ki, giderken gözün açık gitmesin.
