Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Korona sonrası sanki garip bir mutsuzluk hakim dünyada. Tabii bu mutsuzluk ülkemizde had safhada o ayrı!!!

        Zaman zaman, "Acaba yapılan aşılarda 'Mutsuzluk mu? vardı" diyerek espri falan yapıyorum kendimce. Ama görüyorum ki, hiç de haksız sayılmam. İnsanlık gerçekten mutsuz bir girdabın içinde. Her şey var, ama hiçbir şey yokmuş gibi bir duygu sarmalında.

        Ve mutsuzlukla birlikte aşırı öfke, sinir hakim.

        Baksanıza yıllardır "Sanki hiç sinirlenmeyecek" gibi duran Ayhan Sicimoğlu sinirli, öfkeli ve genç bir delikanlıya tokat atarken korkunç bir görüntü ile çıktı karşımıza.

        Modacı Tolga Çam da söz de tatilde. Türkiye'nin en cennet yerlerinden Göcek'te ama sonu sürprizli bir final. Ve karakolda falan bitmiş. Ah ki ne ah!!! Gerçekten tüm bunlar artık felaket.

        Bakın herkesin başına gelebilir. Gün içinde ciddi mevzular olabiliyor çoğu zaman. Kim haklı, kim haksız bilemeyiz. İki tarafı da dinlemek gerek ama sonuçta insanlıkta bir sinir, öfke hakim!!!

        Mesela Ayhan Sicimoğlu olayında genç bir çocuk, "Çalışanın hakkını vermiyor" diyerek telefonun kamerasını açmış. Karşıdan Sicimoğlu ise karşılık olarak "Çalışanın hakkı verilir, çalışmayanın değil" diyor ve yapıştırıyor tokadı. Olayın neresinden baksan kötü, sevimsiz ve gereksiz bir görüntü var ortada.

        Ayhan Sicimoğlu bu durumlara düşecek noktaya getirmemeliydi kendisini. Belki haklı ama, artık hiç bir hükmü yok o görüntü sonrasında.

        Tolga Çam olayı da sevimsiz görünüyor gerçekten.

        Göcek'te yaptığı tatilde tekne turuna çıkılmış. Ancak tekne keyfi karakolda bitiyor. Ve tekne sahipleri darp falan edilmiş. Hakaretler havada uçuşmuş.

        Sözde Tolga Çam, gittiği koyları beğenmeyip sürekli kapris yapmış. Mevzu da öyle başlamış.

        Göcek'te hangi koy kötü olabilir ki!!! Onu da geçtim Göçek'tesin yahu... Deniz, güneş, hava mis, deniz harika. En azından korkunç bir durumun içinde değilsin hani derler adama.

        Ve işte demek istediğim de aslında tamamen şu; Öfke var öfke...

        Garip bir öfke...

        Ne zaman, nerede patlayacağı da hiç belli olmuyor. Zengini, fakiri, ünlüsü, ünsüzü, genci, yaşlısı öfkeli. İnanın etrafımı izlerken gördüklerim karşısında evime kapanmak ve çıkmak istemiyorum.

        Başıma bir şey gelmeyecekse de, korona günlerinde herkesin evine kapandığı günleri özlediğimi söylemek istiyorum.

        Çünkü çoğu insan olduğu yerden, andan mutsuz. Nerede olursa olsun mutlu gözükmüyor bazıları. Hep daha fazlasını arıyor ama ne aradığını da bilmeyen bir çoğunluk var. Allah sonumuzu hayır eylesin!!!

        Öfke kötü şey..

        ***

        Kavgadan beslenen insanlar

        Öfkeden bahsettik madem, kavgadan beslenen insanlardan da, bahsetmeden olmaz. Zaten etrafta doğru düzgün aşk-meşk yok, doğru düzgün ilişki yaşayan yok (Var ama çok az) fakat bazıları da hep bir hır-gür.

        Mesela kavgadan beslenen çiftler her zaman vardı benim hayatımda, yeni değil... Hatta okul çağımda da çoğu arkadaşım sürekli didişirdi.

        Öyle anlaşırlardı sanki, onların aşk dilleri öyleydi.

        Mesela benim annem ve babam da öyleydi. Sürekli didişirlerdi. 67 yıldır evliler, son iki sene hariç hep didiştiler, kavga ettiler. Öyle seviyorlardı sanki birbirlerini.

        Ben de didişen bir anne ve babanın çocuğu olarak kavga, hır, gür sevmiyorum özellikle ilişkilerde.

        Ben de tartışırım o ayrı... Ama karşımda doğru-düzgün bir yanıt alırsam anında mevzuyu kapatırım uzatmam mesela.

        Tabii "Doğrusunu bildiğim mevzunun yalanı anlattığını hissedersem" uzatırım o ayrı ama kavgadan beslenen insanlardan değilimdir. Olanları da anlamıyorum. Beslenenler var gerçekten. Yemek yemek, su içmek gibi kavga etmeden rahat edemeyen insanlar var.

        Hayat zaten zor hanımlar-beyler. Doğru bir insan bulduğunuzda didişmeyin derim. Kıymetini bilin, yaşayın gitsin. Üç günlük dünya... Ne gerek var.

        Gideceğimiz yer belli...

        Az biraz sakin!!!!

        ***

        Eğlenmeye gitmişsin kavga ediyorsun

        Her zaman söylüyorum, konu açılmışken bir kez daha belirteyim. Özellikle eğlence mekanlarına gidip kavga çıkartan insanları da anlamak mümkün değil.

        Yok "Yan masadan koluma çarptılar", yok, "Bana yan gözle baktı", yok "Siparişim geç geldi" diye hemen kavgaya tutuşan insanlar var.

        Trafikte yol verdin vermedin kavgalarına, sokakta olan bitene hiç girmiyorum bile..

        Az biraz sakin!!!

        Gerçekten sakin....

        Benim de bazen gözüm dönüyor, keza etrafta o kadar densiz ve dengesiz insan var ki!!! Ama kendimi kontrol etmeye çalışıyorum ki, hepimiz etmeyi bilmek zorundayız.

        O yüzden Tolga Çam da, Ayhan Sicimoğlu da etmeliydi... Ne olursa olsun tanınan, bilinen insanlar.