Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Esin Övet Bodrum'a gidecekler hesabınızı iyi yapın
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Allah sizi inandırsın, "Orada şunu yedim şu kadar hesap ödedim", "Burada bu kadar ödedim", "İşte bilmem nerede yemek yedim, şu yemeğe bu hesap geldi", "Bunun fiyatı bu", "Hesap hesap hesap" tadında konuşmaları hiç sevmem.

        Hatta yanımda, yöremde de konuşulunca rahatsız olurum, oluyordum da!!!

        Ve hatta hatta yıllardır bu mesleği yapan biri olarak, "Bilmem kimin çantası şu kadar", "Bilmem kimin ayakkabısının fiyatı bu", "Bilmem kim yüzüğünün fiyatı bu" tadında da yazılar da yazmadım. Yazılmasından da hiç hoşlanmam.

        Ve hatta şu meşhur "Bodrum lahmacunu" fiyatına da hiç dalmadım.

        Amma, fakat, lakin memleketin anam, babam usulü Türk Kahvesi için 280 TL ödeyince bir çift kelam etmek mecburi oldu. Evet evet yanlış okumadınız geçen hafta Bodrum'da bir mekanda 4 adet Türk Kahvesi için, bin 200 TL (1200 TL) para ödedim.

        Hanımlar, beyler adı üstünde Türk Kahvesi ve bizim neredeyse milli içeceğimiz olur kendisi. Hatta bazılarımız ciddi ciddi müptelasıyız ve gün içinde 3-4 tane falan tüketiyoruz. Şahsen ben; gün içinde 3 kez tüketiyorum.

        Olmadan olmaz, kendisinin bağımlısıyım.

        Ama memlekette her şey ateş pahası olmuşken bu fırsatçılık değil de nedir? Allah aşkına el insaf!!! Hiç mi vicdanınız yok. İnsan bu kadar, kendi insanını sömürür mü yahu!!!

        Yazıktır, günahtır!!!

        Bakın; lahmacun konusuna hiç dalmadım, yazmadım, mevzu bahis etmedim. Sonuçta lahmacun hastası biri olarak kendisinin içinde et vardır, domates, biber, yağ, soğan vardır. Sonuçta yapılırken ciddi bir emek veriliyor, usta ter akıtıyor. Taş ocaklara odun atılıyor. Yani içinde ciddi ciddi bir malzeme var.

        Ama Türk Kahvesi nedir? Gidersin kahveciden alırsın. Tek yapman gereken cezveye koyup fincana boşaltacaksın. Ha onu da gıdım gıdım koyuyorsunuz. Su içiyoruz. Bir de utanmadan tanesine de 280 TL istiyorsunuz. Sizlerin hiç vicdanı yok arkadaş!!!

        Sonra millet neden Yunan Adaları'na kaçıyor!!!

        E kaçacak tabii, hem de daha da çok kaçacak. Hem de akın akın millet Yunan Adası'na gidecek. Çünkü orada millet göz göre göre kazıklanmıyor.

        Şimdi kapı vizesi varken hem de nasıl gidecek görün bakın!. Siz de millete dert anlatın durun. Çünkü müşteri günün sonunda gelen hesap yüzünden sizinle tartışacak, söylemedik söz bırakmayacak. Onlarla uğraşın. Tabii müşteri gelmeye devam ederse!!!!

        Tamam şimdi önümüz bayram. Haliyle bayram kalabalıklığı olacak ama sonrası muallak. Ben size deyim. Bu yaz işiniz zor!!!

        ***

        Dondurma kavgası

        Gerçekten güler misin, ağlar mısın durumu? Sosyal medyada Alaçatı'da dondurma muhabbeti geçiyordu. Bilmem ne kadar ödemişler üç-dört top dondurmaya onun muhabbetini izlerken bir anda İstanbul'da başka bir yerde ödedikleri dondurma için sorun çıkartan turistler için, "Burası Türkiye, Amerika'ya benzemez. 20 adamla geliriz" muhabbetine denk geldim.

        Yani kendi insanın sorun yaratıyor yaratmasına ama turistler de yaratmaya başladı farkında mısınız?

        ***

        Bu dönemde burada İngilizler olurdu şimdi yoklar

        Önceki gün Fethiye'de bir işletmesi olan arkadaşımla konuşurken, "Bu dönem buralar İngilizlerden geçilmezdi. Ama şimdi gelmiyor kimse. Çünkü bizim memleket çok pahalı Esin. Fiyatlar çok yüksek kalıyor haliyle biz de ne yapacağımızı şaşırdık" dedi..

        Evet herkes şaşırdı.

        Şimdi dondurmayı, Türk Kahvesi'ni o fiyata satana laf ediyor gibi gözüküyorum ama oteli, restoranı olan ne yapsın. Masrafları o kadar yüksek ki, haliyle fiyatları yüksek tutuyor ki, o da geçinebilsin.

        İyi de bizler bunun üstesinden nasıl geleceğiz.

        Ev sahipleri-kiracı meselesine hiç dalmıyor o bambaşka bir konu. Ama bunun sonu da bambaşka.

        Yani bir yere kadar dayanılacak sonrasını düşünemiyorum bile. Allah yar ve yardımcımız olsun!!!