Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Özel Röportajlar Mustafa Sandal, Organik isimli albümünü ve Emina Sandal ile evliliğini anlattı

        ZAFER AKBAŞ

        GAZETE HABERTURK- HT MAGAZİN

        Uzun süren sessizliğin ardından “Organik” adlı albümüyle bomba gibi bir dönüş yapan Mustafa Sandal, yeni albümünü, müzik dünyası hakkındaki görüşlerini ve Emina Sandal ile olan mutlu evliliğini Habertürk’e anlattı. Yavuz ve Yaman adlı iki çocuğu ve eşiyle Beykoz’da lüks bir sitede yaşayan ve vaktinin çoğunu site içerisinde geçiren Sandal, röportajı bile sitenin sosyal tesislerinde yaptı. Ünlü popçu röportajda bir dönem Tarkan ile rekabet içinde olmasının sebebini “sektörel istek” olarak açıkladı. Sandal, mutlu evliliğin sırrı hakkında da şu açıklamayı yaptı: “Evlilik işte, yaşayan bilir. Tamamen bir gaz debriyaj ayarı. Devamlı ayağın gazda debriyajda. O ayarı iyi tutturursan evlilikte uzun soluklu bir yol kat edebilirsin. O ayar tutmayınca dur kalk oluyor...”

        Albümün adı neden “Organik”?

        Organik benim açımdan şunu temsil ediyor. Hayatta fazla mı hızlandık, fazla mı telaşa bindirdik. Her şeye çok çabuk mu ulaşmaya çalışıyoruz? Bir an önce elde edip bir an önce kaybetmenin mi peşine düşüyoruz? İstikamet nereye gidiyor? İyi bir yere gitmiyor gibi geliyor bana. Biraz daha ruhlarımızı tekrar rafine etmek biraz daha saflaşmak lazım. Bunu organik sebze alalım şunu bunu alalım anlamında söylemiyorum. Hayatı algılayış şeklimizde biraz daha saflaşmamız gerekiyor. Birçok insanın böyle hissettiğini ama dile getiremediğini dle getirecek cümleleri belki kurmadığını düşünüyorum. Çok insanın özünde bununla alakalı bir daralması olduğunu hem kendi etrafımda gözlüyorum hem dünyanın haline baktığım zaman gözlemliyorum. İnsanların sakinleşmesi lazım. Çok fazla mesaj oldu her yerden bombardıman geliyor. Sürekli ruhumuza doğru bir taarruz var. Biraz geri çekilip bir mesafe yaratmak lazım. Ağacın yaprağı anında açıp anında solmuyor. Doğal bir ritmi var. Oturup bunu algılamaktan keyif almamız gerekirken algılayamaz hale geldik. Hayatın doğal ritmini kaçırıyoruz.

        “Organik aşk arıyorum” diyorsunuz şarkınızda. Aşkın organiği nasıl oluyor?

        Bugün boşanma oranlarına bakarsak etraftaki ilişkilerin ne kadar çabuk başlayıp ne kadar çabuk bittiğine bakarsak aşkın böyle bir şey olmadığını anlarsınız. Aşk böyle bir şey değil. Aşk seni önce bir davet edecek. Seni saracak, sarmalayacak, okşayacak. İki insan bir araya gelecek, o ikilinin enerjisi bir bütün olacak. Bir anlam ifade etmeye başlayacak. Aşkı artık bir “tık”ta arar olduk yani. Şuraya bir tıklayayım da âşık olayım hesabı... Öyle bir şey değil ki aşk. Aşkın doğasına ters bir durum var. Bir tek kadın erkek ilişkisi değil bu. Aşk, sevgi, dostluk, arkadaşlık... Menfaatsiz arkadaşlıkları özler olduk. Bunun için bir adım atmak gerekiyor. I Bu albümünüzde ilk çıkış yaptığınız dönem çıkardığınız albümlerin havası var. Doğru mu? Bu albüm bir ve ikinci albümümün ruhunu taşıyor. Tamamen o kafada, o ruh yapısında, o duygu yoğunluğunda bir albüm oldu. Hatta benim o fanatik hayranlar bu albüm için “Gölgede Aynı hortladı” diyorlar. Baştan koyup sonuna kadar akan, akarken de seni yormayan fazla albüm çıkmadı. Organik böyle bir albüm oldu. Koy, sonuna kadar gitsin.

        Eski albümleriniz tamamen sizin şarkılarınızdan oluşurdu. Şimdi başka isimlerden de beste almışsınız. Neden böyle gereksinim oldu?

        Albümdeki şarkıların yüzde sekseni bana ait. Bir Soner Sarıkabadayı’nın bestesi, bir Eflatun’un sözü bestesi var. Deniz Erten, Volga Tamöz’ün şarkısı var. Bir tane de Amr Mustafa’nın bestesi var, sözlerini benim yazdığım. 10 şarkının 6.5 tanesi bana ait. Benim kalbimden akmış söz ve besteler. Ona çok dikkat ettim. Diğer arkadaşların şarkılarını koymamdaki sebep hakikaten çok sevmiş olmam. Bu albümün bütünlüğüne uyacağını düşündüm. Soner Sarıkabadayı son dakika getirdi şarkıyı. O şarkıyı koymak için kendi şarkımı çıkardım. Albümde 10 şarkı olmasını istedim.

        Bestecilikten yorumculuğa geçen ilk isimsiniz. Şimdiyse tüm besteciler, aranjörler albüm yapıyor. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

        Dönem dönem bazı trendler olur. İşin mutfağında hizmet eden insanların böyle çıkıp göz önünde sergilemek istemeleri normal. Bir aşçının arada bir çıkıp restorandaki müşteriye “Beğendiniz mi?” diye sorması, insanların da restorandaki şefi görmeleri güzel. Bunu normal karşılıyorum ama aynı zamanda bunun bir rüzgâr olduğunu düşünüyorum. Her sene bir besteci ve aranjör albümü çıkacağını düşünmüyorum.

        Her besteci şarkı söyleyebilir mi, ses güzelliği önemli değil midir?

        Bir besteci şarkı söyleyebilir. Söyleyebileni de vardır, söyleyebilmeyeni de vardır. Mesela sevgili Soner’e bakıyorsun. Kendisi besteci ve söz yazarı. Onun “Neler Neler” adlı şarkısını okudum. Soner’in şarkısı benim üzerime mükemmel oturdu. Ama şarkıyı bir de Soner’den dinle. Ondan da çok keyif alacaksın. Çünkü bir şarkıcı beste yaparken kendine münhasır bir tavırla yapıyor. O da farklı bir lezzet ama her besteci şarkı söyleyebiliyor mu? Yazarken falan söylüyordur. Bu çıkıp da bunu insanlara deklare etmesi anlamına gelmiyor. Bir besteci şarkı söyleyebilir. Söyleyebileni de vardır, söyleyebilemeyeni de vardır. Mesela sevgili Soner’e bakıyorsun. Kendisi besteci ve söz yazarı. Onun “Neler Neler” adlı şarkısını okudum. Soner’in şarkısı benim üzerime mükemmel oturdu. Ama şarkıyı bir de Soner’den dinle. Ondan da çok keyif alacaksın. Çünkü bir şarkıcı beste yaparken kendine münhasır bir tavırla yapıyor. O da farklı bir lezzet ama her besteci şarkı söyleyebiliyor mu? Yazarken falan söylüyordur. Bu çıkıp da bunu insanlara deklare etmesi anlamına gelmiyor.

        Siz bu isimler içinde en çok kimin albümünü beğendiniz?

        Ben Soner’i de, Eflatun’u da çok beğeniyorum. İkisinin de son dönemde çok önemli besteciler olduğunu düşünüyorum. Samimi şeyler yazıyorlar. Hem zeki hem de duygu yoğunluğu çok olan şeyler yazıyorlar. Çünkü aşk dediğin mevzu yazılmış da yazılmış... Yazılmayan köşesi kalmamış. Bir nevi cambazlık yapıyoruz, milyonlarca kez işlenmiş bir mevzuda. Uygun melodiyle bunu işlemek kolay değil.

        Eşinizle “Çek Gönder” adlı şarkıda düet yaptınız. Bu nasıl bir duygu?

        Çok lezzetli oldu. Bizim evliliğimizi merak edenler bunlar nasıl bir karı koca diyenler şarkıyı dinlesinler. Bizim evliliğimizle alakalı bir fikir sahibi olabilirler. Şarkıyı dinledikleri zaman ikimizin arasındaki o armoniyi çok net hissedecekler. Emina zaten ben şarkı üzerinde çalışırken ezberlemişti şarkıyı. Stüdyoya girdi, beş dakikada okudu çıktı. Devamlı birbirimize fotoğraf çekip gönderiyoruz. Daha sabah küçük oğlum Yavuz’un fotoğrafını çekip gönderdi. Bu arada şarkıda resim dedik. Doğrusu fotoğraftır, bilmediğimizden değil. Şimdi bir akıllı çıkar “O resim değil, fotoğraf” der. Bilmiyor değiliz, kafiye uysun diye resim dedik.

        Bir ara Tarkan’la rakiptiniz. Şimdi bu rekabet ne durumda?

        Böyle bir rekabet, kıyaslama sektörün işine geldiği için işin o tarafına paye verildi. Benim kalbimde gönlümde zaten öyle bir mukayese olmadı. Çünkü benim yolum benim yolum. Ben bu işin mutfağından gelen biriyim. Ben üreten biriyim. İnsanlara kalbimden geçenleri yansıtan biriyim. Yol benim kendi yolum. Yan yolda kim olursa olsun kendi yolumda ilerliyorum.

        Yıllar önce bunun bir rekabet olduğunu bizzat söylemiştiniz...

        O zaman o günün koşullarında hem sektörün hem basının ihtiyacına göre söylemiştim. Zaman geçiyor insanlar hayatlarını farklı farklı yaşamak istiyor. Zaman geçtikten sonra geriye dönüp bakıyorsun, çok da anlam ifade etmiyor.

        “Şıkır Şıkır” adlı düet yaptığınız şarkıyı single hariç albümüne de koyan Gülben Ergen’e bozulmuştunuz. Bu olayın son durumu nedir?

        Mahkemeliğiz. Davamız devam ediyor. Sonucu bekliyoruz.

        ‘AJDA PEKKAN KAFA TUTUYOR’

        Ajda Pekkan hakkında ne düşünüyorsunuz?

        Gençlerden çok konser veriyor... Bir insanın belli bir yaşa rağmen enerjisini bu şekilde yüksek tutması, hatta kafa tutarcasına hırsının, azminin son derece keskin ve cilalı olması güzel bir şey. Herkesin becerebileceği bir şey değil bence. Ama mutlaka kendi içinde de Ajda Hanım’ın yorgunluğu vardır. Bir kere mesleki yorgunluğu ve yaşı itibarıyla yorgunluğu vardır. Bilirim kendine iyi bakıyor ve bunları iyi alt ediyor.

        ‘Herkes ters köşe olacak’

        Bir ara birçok şarkıcı şarkılarınızı yorumluyordu. Şimdi vermiyor musunuz, talep mi yok?

        Ben “piyasaya şarkı vereyim” kafasından biraz çıktım. Hatta bundan 8-9 sene önce o kafadan çıktım. Beni heyecanlandıracak bir proje haricinde... Geçen sene “Şıkır Şıkır” adlı şarkıda olduğu gibi. Şimdi ismini vermeyeyim, güzel bir isimle özel bir çalışmamız olacak. Birisine söz beste hazırlıyorum. O da ters köşe yapacak herkesi. Tercih benim, proje benim...

        Bekârken mi daha çok şarkı üretiliyor evliyken mi?

        Evliyken hayatında bir düzen, bir huzur, bir denge oluyor. Bütün bunları doğru sindirirsen üretkenliğin de, yaptıklarının kalitesi de o kadar yükseliyor.

        BURÇLAR

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa