Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya İsveç’te İslamofobi'de yeni eşik: Camii önünde Kur’an-ı Kerim’e silahlı nefret saldırısı | Dış Haberler

        Cami yönetimi tarafından yapılan yazılı açıklamada saldırı, “İsveç’te giderek artan İslamofobik ve ırkçı saldırı zincirinin son halkası” olarak tanımlandı.

        Cami Başkanı Mahmud el-Halefi, İsveç polisinin olayla ilgili derhal soruşturma başlattığını belirtirken, bu tür eylemlerin Müslüman toplumda derin bir güvensizlik ve korku iklimi yarattığını vurguladı. El-Halefi, saldırının münferit olmadığını, aksine Müslümanların kamusal alandan dışlanmasını hedefleyen sistematik bir nefret diliyle bağlantılı olduğunu ifade etti.

        Olay yerinde Kur’an-ı Kerim’in yanına bırakılan ve üzerinde “Artık eve dönme zamanı” yazan not ise saldırının ırkçı boyutunu daha da görünür kıldı. İsveç basınında yer alan yorumlarda, bu ifadenin yalnızca dini bir değere hakaret değil, aynı zamanda Müslümanlara yönelik “ülkeyi terk edin” mesajı taşıdığına dikkat çekildi. Bazı İsveçli hukukçular ve insan hakları savunucuları, kurşun izleriyle birlikte değerlendirildiğinde olayın “ifade özgürlüğü” sınırlarının çok ötesine geçtiğini ve nefret suçu ile terörize etme girişimi niteliği taşıdığını vurguladı.

        REKLAM

        İsveç’in en büyük camilerinden biri olan Stockholm Büyük Camii, özellikle cuma namazları ve dini bayramlarda binlerce kişiyi ağırlıyor. Bu yönüyle cami, yalnızca bir ibadet mekânı değil, İsveç’te yaşayan Müslümanların kamusal görünürlüğünün de sembolü konumunda. İsveç medyasında yapılan değerlendirmelerde, saldırının özellikle bu camiyi hedef almasının “sembolik bir gözdağı” anlamı taşıdığı yorumları öne çıktı.

        Saldırı, İsveç’in 2023 yılında yaşadığı ve uluslararası krize dönüşen Kur’an-ı Kerim provokasyonlarını da yeniden gündeme taşıdı. O dönemde cami önlerinde gerçekleştirilen yakma eylemleri, İslam dünyasında geniş çaplı protestolara yol açmıştı. Bu eylemlerin en bilinen faili olan aşırı sağcı Salwan Momika, Ocak 2025’te öldürülmüş olsa da, İsveç’teki Müslüman karşıtı söylem ve eylemlerin onunla sınırlı olmadığı bu son saldırıyla bir kez daha ortaya kondu.

        "İsveç toplumuna tehdit"

        Olay sosyal medyada da büyük tepki topladı. İsveçli ve göçmen kökenli birçok siyasetçi, akademisyen ve gazeteci saldırıyı “İsveç toplumunun bütünlüğüne yönelik bir tehdit” olarak nitelendirdi. Yapılan yorumlarda, “Bu bir ifade özgürlüğü meselesi değil; bu, korkutma, sindirme ve şiddet çağrısıdır” ifadeleri öne çıktı. Bazı İsveçli yorumcular ise artan İslamofobinin ülkenin demokratik değerlerini zedelediğini ve İsveç’i uluslararası alanda zor bir konuma sürüklediğini dile getirdi.

        Daha önceki benzer olaylar, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Birleşmiş Milletler tarafından sert biçimde kınanmış, din temelli nefret suçlarının önlenmesi için İsveç’e çağrılar yapılmıştı. Her ne kadar İsveç hükümeti bu tür saldırıları resmi açıklamalarla kınasa da, ülkedeki ifade özgürlüğü yasalarının provokatif ve nefret içerikli eylemlere alan açması, Müslüman topluluklarla devlet arasındaki gerilimi her geçen gün daha da derinleştiriyor.

        Son saldırı, İsveç’te artık yalnızca “ifade özgürlüğü” tartışması değil, toplumsal barış, güvenlik ve birlikte yaşama kültürü açısından da yeni ve tehlikeli bir eşiğe gelindiğine işaret ediyor.

        ÖNERİLEN VİDEO
        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa