Tarihi taş şehir: Gjirokastra
Osmanlı izleri taşıyan Arnavutluk'un taş şehri Gjirokastra, tarihin tanığı olmuş, özgün taş ev ve sokaklarıyla ziyarete değecek bir Balkan durağı…
“...Kale çok eskiydi. Kale şehri doğurmuştu. Çocuğun annesine benzemesi gibi şehrin evleri de kaleye benziyordu…”
Bu sözler Arnavut edebiyatının en büyük yazarlarından İsmail Kadare’nin “Taş Kentin Kroniği” adlı romanından. Kadare, doğduğu yerden bu sözlerle bahsediyor romanında.
Gjirokastra nam’ı diğer taş şehir… Bir şehir düşünün, etrafında dağlar, arkasında kale, kaldırımları ve çatıları gümüşi taşlarla döşeli. Arnavutluk’un güneyinde, Yunanistan sınırındaki bu şehir, tıpkı karakteri gibi adını da bu gümüş taşlardan alıyor: Gümüş kale. Gjirokastra, Yunanca argyro (gümüş) ve kastro (kale) kelimelerinden oluşuyor. Argyro’nun Türkçe okunmasıyla “Ergiri” de deniliyor Türkçe kaynaklarda.