Arnavutluk hakkında 10 çarpıcı gerçek
Arnavutluk... Bir zamanlar Avrupa'nın dışa kapalı ve yoksul, komünist ülkesiyken, şimdi göl ve kanyonlarla dolu dağları, Maldivleri andıran göz alıcı sahil şeridi, tarihi, kültürel mirası ve hareketli gece hayatıyla Balkan yarımadasında gizli bir hazine gibi ışıldıyor.
- 1
İlk ateist devlet
Arnavutluk, Osmanlı döneminde de, bağımsız bir devlet olduğunda da farklı inanışların bir arada huzur içinde varolduğu bir sosyal yapıdaydı. Ta ki Enver Hoca'nın baskıcı rejiminde pek çok dini yapı yıkılıp, din adamları hapsedilip ve dinleri ne olursa olsun Arnavutlar'ın özgürce ibadet etmeleri engellenene kadar. Din'i bir engel olarak gören Enver Hoca'nın kararlı adımlarıyla, Arnavutluk, ateizmi resmi olarak din hanesine yazan ilk devlet oldu. 1967'den 90'ların başında komünizm çökene kadar dini yasaklar devam etti. Rejimin çöküşünün ardından ülkedeki demokratik yeniden yapılanma hareketi içinde "laik"liğe geçildi. Arnavutluk şu anda eskisi gibi pek çok dinin çoğunlukla da sünni, bektaşi müslümanlar ile katolik ve ortodoksların bir arada hoşgörüyle yaşandığı bir toplum halini aldı. Öyle ki pek çok evde anne, baba ve çocukların farklı din ve mezheplere mensup olması oldukça sıradan bir durum. Başbakan Edi Rama da kendi ailesini örnek göstererek "Ben katoliğim, eşim müslüman, çocuklarım ise Ortodoks ve katolik" ülkedeki bu inanç özgürlüğü ve hoşgörü ortamını anlatıyor.