Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet Resmi İlanlar

GAZETE HABERTÜRK / Levent ÖZÇELİK

Antalya yakınlarında, kıyıdan 11 kilometre içeride, Aksu Beldesi’ndeki Perge Antik Kenti, daha başlangıç noktasında karşınıza çıkan anıtsal girişin sıra dışılığı ve görkemiyle ziyaretçileri etkisi altına alır. Kapıyı koruyan Helenistik döneme ait iki dev kule şaşırtıcıdır. Hiç harç kullanılmadan yapılmış kulelerin aradan geçen binlerce yıla rağmen ayakta kalabilmiş olması bir sürpriz gibidir. Bu kent çağdaşlarına göre alışılmadık bir formdadır. Yuvarlak kuleleri ve oval avlusuyla, Anadolu’da pek benzeri olmayan bir girişe sahiptir. Tiyatro, stadyum, agora, hamamlar, çeşmeler ve sütunlu caddeleriyle ayakta olan kent, görkemi ve ender rastlanılan özellikleriyle çarpıcı bir görünüm sergiler. Özellikle, anıtsal girişten yüksek bir tepede yer alan Akropolis’in eteklerine dek uzanan sütunlu ana cadde, bugün antik dünyadan geriye kalmış Anadolu’daki en gösterişli caddelerden biri olarak öne çıkar. Her iki yanı boylu boyunca mozaiklerle kaplı cadde, bir eşi daha olmayan ortasından geçen su kanalıyla da dikkat çeker... Nehir tanrısı Kestros tarafından akıtılan bu berrak su, kavurucu sıcaklarda Pergelileri bir nebze serinletirdi.

GALERİ İÇİN TIKLAYINIZ...

SÜREKLİ BARIŞ

Perge’nin büyük kısmı, tarihi Helenistik döneme kadar uzanan surlarla çevrili. Ancak sürekli barışın ve sükûnetin sağlandığı Pax Romana döneminde surlar önemini yitirmiş ve duvarların ötesinde tiyatro ve stadyum gibi yapılar inşa edilmiş. Perge’de surlardaki kapıların birinden geçerek şehre giren dikdörtgen bir avluya ulaşırsınız. Avlunun batı duvarında bir anıt çeşme yer alır. Yapı, geniş bir havuzun arkasında iki katlı, zengin süslemeli bir bina cephesinden oluşur. Anıt çeşmenin tam kuzeyindeki anıtsal koridor, Pamphylia’daki en geniş ve en muhteşem hamama açılıyor. Roma hamamında yıkanmak çok aşamalı bir işlemdi. Hamama giren kişi ilk olarak “apodyterium” denilen bir odada giysilerini çıkarır, sonra spor yaptığı palaestra’ya gelirdi sıra. Terinden ve kirinden arınmak için havuza girer ya da caldrium’daki sıcak suyla yıkanırdı. Buradan sonra, sıcak su banyosu için tepidarium’a soğuk su tercih ediyorsa frigidarium’a giderdi. Perge’de kutsal sayılan tanrı ve tanrıçalar arasında Artemis’in önemli bir yeri var. Artemis Pergaia kültü daha birçok şehirde, hatta Akdeniz çevresindeki ülkelerde bile görülüyor. Anadolu antik Roma mimarisinin en etkileyici örneklerinden sayılan tiyatro ise sahne cephesini süsleyen sütunları, heykel nişleri, her 3 katında ayrı bir mitolojik öykünün ustaca sahnelendiği kabartmaları, ince bir zevki ve işçiliği sergileyen bezemeleri, farklı tipteki alınlıklarıyla olağanüstü bir zenginlik gösteriyor. Buradan çıkarılan tanrı, tanrıça ve imparator heykelleri de kentin bir başka önemli yanını yansıtıyor: Heykeltıraşlık okulu. 1987’e kadar yapılan kazılar sırasında azımsanmayacak sayıda, üstelik çoğu tüm olarak ele geçen yüksek kalitedeki 47 heykel, Pergeli ustaların eriştiği sanatsal düzeyin göstergesi olarak kabul ediliyor. Son derece zengin bir çeşitlilik gösteren nekropolü, 4 anıtsal çeşmesi, takları, özellikle 27 heykelin çıkarıldığı anıtsal kapının yakınındaki hamamı ve daha birçok yapısıyla Anadolu’daki Roma imparatorluk dünyasına ışık tutmaya devam ediyor Perge. Dönemindeki ihtişamını tam olarak anlayabilmek için bugün Antalya Arkeoloji Müzesi’nde sergilenen yüzlerce heykeli görmek gerekir.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua