Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Gezmek için MÖ 5’inci yüzyıldan kalma tapınakların bulunduğu Akropolis’i, Parthenon’u bir kenara bırakıp şehrin kalbine dokunmayı seçtim. Atinalı arkadaşlarım Ritsa, Nektarios, Dinos, Nopi ve Antigone’nin peşine takılıp şehri yeniden keşfettim. Bu kez Atina’da Yunan salatası, moussaka ve souvlaki, uzo yerine başka tatları denedim. Geceyi sabaha, sabahı öğleden sonraya ve akşamı geceye bağladım. Buyrun Atina sokaklarına ve tabii ki gecelerine....

BİRİNCİ GÜN, 19.00

King George Oteli’nin lobisinde Ritsa’yı bekliyorum. Buluşup Monastiraki, Plaka tarafına doğru yürüyoruz. Mevsim kış, yaza oranla turistler yerine sokaklarda işten çıkıp bir yerlere yetişmeye çalışan Atinalılar var. Bizim Sultanhamam manifaturacılarının benzeri, henüz kapanmış mağazalar arasından yürüyoruz. Monastiraki Meydanı’nda, A for Athens’in çatısındaki kafe için Ritsa, “Atina manzarası yıkılıyor” diyor. Haklı! Önde Monastiraki Meydanı, ardında Plaka ve tepede büyüleyici Akropolis. Günün her saati dolu akşamüzeri masa bulmak zor. Ritsa ile vedalaşıp Atinalı arkadaşım Nektarios ile buluşmaya gidiyorum...

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua