Osmanlı'da şerbet kültürü
Osmanlı mutfağında zirveye çıkan oralardan çıkıp dünyaya yayılan şerbet, önceleri sıcaklarda serinlemek için ferahlatıcı içecekler olarak rağbet gördü, sonra özellikle İtalya'da değişik meyva suları ile sorbetto olarak yerini aldı ve dünya mutfak mirasının önemli bir yerine oturdu.
Mevlana ‘’Hayatta en sevdiğim üç şey; Sema, Hamam ve Şerbettir’’ der.
Osmanlı mutfağı, asilzadelere hizmet verdiğinden olsa gerek genel olarak kaliteli malzeme, bol çeşit ve abartılı bir mutfak olarak geçti tarihe. Sadece yemek olarak değil içecek çeşitliliği olarak da... Ayran, boza, şıra, süt, salep, komposto ve şerbetten bahsediyoruz. Şerbet kibarlığın sembolüydü, misafirperverliğin ve zengin sofraların baş tacıydı. Özel olarak kurulan helvahaneler; şerbet, turşu, helva, reçel, hoşaf yapar ve soylu saraylılara satarlardı. Halk arasında da şeker, bal ve limonla yapılanı yaygındı. Hatta bazı türleri hastalık tedavilerinde de kullanılırdı.