HT Gastro
Arkeoloji

2 dağ arasında: Ariassos Antik Kenti

Antalya'da 924 rakımda bulunan ve tarihi yaklaşık 5 bin yıl öncesine dayanan Ariassos Antik Kenti keşfedilmeyi bekliyor.

Giriş: 13.09.2021 - 14:25 Güncelleme: 18.07.2022 - 01:31
Demirören Haber Ajansı
Haberler Gastro Arkeoloji Ariassos Antik Kenti nerede?

Roma döneminde yaşanan büyük bir depremle yıkıldığı düşünülen kentte ayakta kalan tek yapı ise üç kemerli giriş kapısı oldu. Bakımsız hali yürek burkan ve bazı sütunları dökülen kapı, Antalya'nın simgelerinden olan tarihi Üç Kapılar ile benzerliğiyle dikkati çekiyor. Doğal güzelliğiyle birlikte dünyada en çok antik kentin bulunduğu şehirlerden olan Antalya, bu özellikleri dolayısıyla her yıl milyonlarca turisti ağırlıyor.

Kentin birçok noktası farklı dönemlerdeki uygarlıklara ev sahipliği yaparken, bu uygarlıklardan kalan yapılar da kenti cezbedici kılan özelliklerinden birisi. Bu yapıların bazıları ise kentin simgeleri haline gelmiş durumda. Bu simgelerden birisi de tarihi Kaleiçi girişinde M.S. 130 yılında Roma İmparatoru Hadrianus'un Antalya'ya gelişi anısına yapılan Hadrianus Kapısı.

Üzerindeki oyma ve kabartmaları görenleri hayran bırakan Hadrianus Kapısı'nın bir örneği de Antalya'ya uzaklığı 45 kilometre olan ancak pek bilinmeyen Ariassos Antik Kenti'nde bulunuyor.

Tarihi 5 bin yıl öncesine dayanan kentte Roma döneminde yaşandığı düşünülen büyük bir depremde ise tüm yapılar yıkılırken ayakta sadece kentin girişindeki 3 kemerli kapı ayakta kaldı. İki dağ arasında bir vadide bulunan bu antik kentin pek ziyaretçisi de yok. Tarihi kapının bazı noktaları bakımsızlıktan dökülmeye başlarken, bazı noktalarında ise yosun ve bitki oluştu. 5 metre uzunluğundaki kapıyı ayakta tutan sütunların bazılarının ise taşlarının döküldüğü görüldü. Ayrıca kapının önünde bulunan ve kapının tarihinin yazılı olduğu tabela ise bazı kişiler tarafında tahrip edilip boya ile soru işareti çizildi.

Ariassos - Antalya

Pisidia Bölgesi kentlerinden olan Ariassos, Antalya’nın 50 kilometre kuzeyinde Antalya kıyısını Anadolu Patosu'na bağlayan boğaz olan 924 metre yükseklikteki Çubukbeli’nin batısında, Akkoç Köyü'ne 1 kmilometre mesafede bulunmaktadır. Kentin resmi kuruluş yılı Manlius Vulso’nun seferi ve Apameia Barışı’yla bağlantılı olarak M.Ö. 189/188 yılıdır. Kent MÖ I. yüzyıldan Gallienus Dönemi’ne (253-267) kadar sikke basımına devam etmiştir. Hierokles tarafından kent, Geç Antik Dönem’de Pamphylia Eyaleti'nde gösterilmektedir. 12'nci yüzyıla kadar Notitia Episcopatum’da Pamphylia II Bölgesi’nin piskoposluğu olarak adlandırılmaktadır.

Diğer Pisidya kentleri ile birlik içerisinde olan Ariassos, Roma Dönemi’nde yollarının inşa edildiği bir geçit olarak yer almaktaydı.Bizans Dönemi'nden sonra kentte yaşam sona ermiştir. Ariassos kent planı incelendiğinde, doğudan batıya doğru ilk önce bir nekropol alanı, şehir surlarının güney köşesi ve sivil yapılar, şehir kapısı, kapıdan batıya doğru uzanan olası bir sütunlu cadde, bu caddenin kuzey tarafında esas kent yerleşimi, batısında yine bir nekropol alanı yer almaktadır. Kent doğu-batı doğrultusunda uzanan bu caddeye paralel olarak kuzey yamaçta oluşturulan teraslar üzerine yerleştirilmiştir. En önemli yapıları hemen hemen tam olarak ayakta duran şehir kapısı, mozole tipi mezar yapıları, şehir surları, Roma Yolu, suyolu, Nymphaion, Bouleuterion, oldukça yıkılmış bir bölümü kaybolmuş Gymnasion, hamam ve tiyatro yapılarıdır. Ariassos Kenti'ne girilen vadinin başlangıcında kentin en görkemli kalıntısı olan anıtsal giriş kapısı yükselir. Üç kemerli şehir kapısının Severus Alexander zamanında kullanılmakta olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca şehir kapısı ile çeşme binası arasında var olduğu kabul edilen sütunlu cadde üzerinde iki, kentin kuzeybatı bölümünde ise bir adet olmak üzere üç adet küçük kilise binası tespit edilmiştir. Kentin batı yamacında bugünkü Akkoç Köyü yolunu keserek inen Antik Roma Yolu kalıntısı mevcuttur. Düzgün döşenmiş iri bloklarla yapılmıştır. Bu yol, Termessos tarafından Ariassos’un batı kapısına gelen yoldur. Ariassos’un şehir kapısından sonra en göz alıcı yapıları anıtsal mezarlardır. Şehir yerleşimi ile bütünleşmiş olarak doğu ve batı tarafta iki nekropol alanı bulunmaktadır. Batı nekropolünün kuzey tarafında 9 tane mozole tipi mezar bulunmaktadır. Bunlar iki krepisli stylobat üzerine oturmuş ortostatlı bir podyum üzerine çift tonoz örtülüdür. Anteler arasındaki 6 merdivenle lahitin bulunduğu odalara çıkılır. Batı nekropolünde dörtgen planlı bir veya iki basamaklı platform üzerine oturmuş doğrudan girişli kırk adet daha basit yapılı mezar binası daha tespit edilmiştir. Doğu nekropolünde ise dokuz adet mezar yapısı karşımıza çıkar. Bunların dışında kireç taşından yapılmış, yanları tabula ansatalı, dar yüzleri Pisidia tipi kalkanlı lahitler ve doğrudan kayaya oyulmuş basit gömü şekilleri de kullanılmıştır.

Kaynak: "Ariassos", Dünden Bugüne Antalya II. Cilt, Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü (2012)

Bu içeriği paylaş
İLGİLİ İÇERİKLER