Depremden 8 gün sonra enkazdan çıkarılan iki kardeş, amca ve yengesine emanet

İki kardeş, anne ve babalarının hayatını kaybettiği evlerinin enkazından, madencilerin çalışması sonucunda depremin 181. saatinde çıkarıldı.

"Mucize kardeşler" olarak bilinen ve Adana'da gördükleri iki aylık tedavilerinin ardından sağlıklarına kavuşan iki çocuğa, amcaları Mehmet ve eşi Saadet Şerifoğlu sahip çıktı.

Yaklaşık 8 ay amcalarının kurduğu konteynerde onlarla birlikte kalan kardeşler, yine onların Alaaddin Mahallesi'nde yaptırdığı yeni evlerinde mutlu şekilde yaşamlarını sürdürüyor.

Şerifoğlu kardeşlerin amca ve yengesi, öz çocukları Abdullah'tan ayırt etmedikleri iki kardeşe anne ve baba oldu.

- "Koruyucu aileleri olmak için evraklarımızı tamamlıyoruz"

Bir oto tamircide işçi olarak çalışan 48 yaşındaki amca Mehmet Şerifoğlu, AA muhabirine, depremden sonra maddi manevi çöküntü yaşadıklarını söyledi.

Afette annesini, iki kardeşini, yengesini ve yeğenini kaybettiğini anlatan Şerifoğlu, şöyle devam etti:

"Harun ile Eyüphan bizim mucizemiz, onlar sayesinde her şeyimizi, toprağa verdiklerimizi bile unuttuk. Enkazdan çıkınca o günden itibaren onları bir saniye olsun bırakmadık, bizimle birlikteler, bundan sonra da böyle devam edecek. Şu an koruyucu aileleri olmak için evraklarımızı tamamlıyoruz. Çocukların geleceği için ne gerekiyorsa onun peşine düştük."

- "Bir oğlum vardı artık 3 çocuğum var"

Çocukların yengesi 38 yaşındaki Saadet Şerifoğlu da depremde evlerinin ağır hasar aldığını, ailecek oradan sağ çıktıklarını söyledi.

Depremden önce tek olan çocuğunun afetten sonra 3'e çıktığını belirten Şerifoğlu, şunları dile getirdi:

"Bizim için değişik bir durum değil aslında çünkü depremden önce de beraberdik ama bir evi paylaşmıyorduk. Şu an çok güzel, onlar mutlu, biz mutluyuz, birlikte geçinip gediyoruz. Bir oğlum vardı artık üç çocuğum var. Biz anneleriyle çok samimiydik, annelerinin emaneti onlar bana. kendi çocuğumdan zaten ayırmıyorum, bir yere gittiğimiz zaman üç erkek çocuğum peşimde, bunun gururunu yaşıyorum. Ayrıca çok da huzurluyum, vicdanım rahat, yastığa kafamı rahat koyuyorum."