Başbakan Ahmet Davutoğlu'ndan fanatizm uyarısı: Trabzon'daki olaylar...
Başbakan Ahmet Davutoğlu partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada son dönemde yaşananlar hakkında açıklamalar yaptı
HABERTURK.COM
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "AK Parti grubu bir anonim ruhtur ve bu ruha sahip çıkacağız" dedi. Trabzonspor-Fenerbahçe maçında çıkan olaylara da değinen Başbakan Davutoğlu, "Sporun ruhunu anlamamış, fanatiklerin müsabakaları kirletmesine izin vermeyeceğiz. Bunlar sporla bağdaşmayan hareketler ve önlenmesi için gereken yapılacak" ifadelerini kullandı.
Başbakan Davutoğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Davutoğlu'nun konuşmasından satırbaşları şöyle:
"İSTANBUL İLE BAĞDAT'IN KADERİ AYNIDIR"
"Tarih bizim değerlerimizi, ruhumuzu, kalbimizi, geleceğimizi inşa etmeye devam ediyor. Kaderdaşlığımızı yeniden yaşıyoruz. Yoğun bir haftayı geride bıraktık.
1. Meclis'in bütün vekillerini rahmetle yad ediyorum. Buradan bir kez daha onların aziz ruhlarına hitaben diyorum ki, 1. Meclis'in bize bıraktığı ilelebet korunacaktır. Çanakkale'yi ve Kut'ül Amare hiçbir zaman unutmamalıyız. Bize unutturulan Kut'ül Amare Savaşı'yla Bağdat'ı savundular. İstanbul'un savunmasıyla Bağdat'ın savunması aynıydı, başkentler başkentleri. Bugün olduğu gibi İstanbul'un ve Bağdat'ın kaderi aynıdır. Biz onlara sahip çıkmaya devam edeceğiz, çünkü onlar ay yıldıza sahip çıktılar.
Mazlum milletlerin istiklal kılavuzu olan bu gazi Meclis çatısı altında olma onurunu bir kez daha yaşıyoruz. 'Egemenlik, kayıtsız şartısız milletindir' ifadesi bizim görev tanımımızdır. Bütün çabamız emanete riayet ederek milletimize layık olmaktır. AK Parti hükümeti olarak milletin emanetini yere düşürmemek ve savunmaktır.
Dünyanın fani olduğuna inanıyoruz. Kul hakkına riayetsizliğin affedilemez olduğuna inanıyoruz. Dur durak bilmeden koşuyoruz. Bir yandan inşa faaliyetimiz, bir yandan istiklal mücadelemiz, bir yandan DAEŞ mücadelemiz, bir yandan AB üyeliği müzakerelerini yürüyüyoruz. Güçlü bir hükümetle elde ettiğimiz başarılar bize ümit bağlayan kitleleri sevindiriyor.
"MEDYA ÜZERİNDEN HİZA VERİLEBİLECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORLAR"
Bunlar 78 milyon vatandaşımızı sevidiriyor ama tuzaklara düşmemizi bekleyenler de var. Böyleleri esasen her yerde vardır. Onlar nifakla beslenirler, gıdalanırlar. Onlar için dava yoktur, emanet yoktur, nasip yoktur. Onların gözünde siyaset menfaatçilik, çatışmadır. Bu kadro gibi kadronun bir araya gelmesini tasavvur edemezler. AK Parti'nin kurulduğu günden beri bu başarı öyküsüne dahil olmayanlar bizi hazmedemiyor. AK Parti'nin küçülmesini bekliyor. Bu harekete medya üzerinden hiza verilebileceğini düşünüyorlar. Basın üzerinden siyaseti, AK Parti'yi dizayn etmeyi kimse düşünmesin. Biz buradayız, bu kavgayı sonuna kadar sürdürmeye kararlıyız.
78 milyon vatandaşımızın bizden beklentilerini 1 Kasım'da adım adım giderek bize oy verip 24 milyon vatandaşımızın emanetini kimsenin kirli işlerine ezdirmeyiz. 1 Kasım seçimlerinin üzerinden çok zaman geçmedi. Kamuoyu araştırmaları ve destek ortada. Milletimiz oynanan oyunları, bizim kararlılığımızı görüyor, destek veriyor. Diğer partiler iç meseleleriyle uğraşırken, AK Parti millete hizmet yolunda enerjisini harcıyor.
"AK PARTİ GRUBU BİR ANONİM RUHTUR"
Bundan rahatsız olanlar, dün kaybettikleri gibi yarın da kaybedecekler. Emaneti, adaleti, hesabı, kitabı unutanlardan olmadık. İlhamını Hacı Bektaşı Veli'den aldığımız bu şiara hep sadık kalacağız. Şu gruba baktığımda sadece sizleri görmüyorum. Bergamalı kadınları görüyorum, Antalyalıları görüyorum, Van'da bizi bağrına basan kardeşlerimiz, ihtiyar amcalarımızı görüyorum. AK Parti grubu bir anonim ruhtur ve bu ruha sahip çıkacağız.
Birileri hakaretle uğraşırken biz işimize bakıyoruz. Arkalara değil, kulaklarına fısıldananlara değil; Allah için işlerine bakmaları ve önlerine bakmaları. Bizim tek bir aşkımız var. Gereken her türlü atılımı, projeyi gerçekleştiriyoruz. Her hafta başka alandan, yeni eylem planlarımızı açıklıyoruz, gereği neyse yerine getiriyoruz. Bir yandan geleceğe yatırım yapıyor, diğer yandan güncel problemleri ihmal etmiyoruz. Bir yandan anayasa çalışmalarını yaparken, diğer yandan terörle mücadele ediyoruz.
"ÇUKUR KAZANLARLA KİLİS'E ATILAN BOMBALARIN SAHİPLERİ AYNI ODAKLAR"
Bölücü terör örgütünün yuvalandığı yerleri huzura kavuşturuyoruz. Türkiye terör belasından tamamen kurtulacağı bu mücadele kesintisiz şekilde devam edecektir. 40 yıla yakın bu terörle belasının tek bir amacı var, Türkiye'yi kendi içine kapatarak, enerjisini boşa harcatmak. Bir taraftan PKK ve onun uzantıları, diğer taraftan DAEŞ eşzamanlı saldırılar gerçekleştiriyor. DAEŞ konusunda Türkiye'ye karşı iftiraları dile getirenler de bunun parçası. Çukur kazanlar ile Kilis'e atılan bombaların sahipleri aynı odaklar. Onlar piyondur. Kilis'e atılan bombalar kirli bir planın parçasıdır. Suriyeli mazlumlara sahip çıkmamız birilerini rahatsız ediyor. Bu saldırılara anında cevap verilecek, gereken neyse gereken adım atılacaktır. Birileri, birilerinin hazırladığı kirli tezgahın içine düşmeyeceğiz.
KİLİS İÇİN ALINAN TEDBİRLER
Bakanlar Kurulumuzda alınacak tedbirleri bir kez daha görüştük. Öncelikle ilave askeri tedbirler alınacak. Genelkurmay Başkanımız da katıldı zirvemize ve askeri tedbirlerin alınması için gerekli hazırlıklar yapıldı. Saldırılar nedeniyle zarara uğrayan esnafı destekeleyeceğiz. 5 milyon ve ilave 5 milyon ödeme yapılacak. Başta Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız olmak üzere Kilisli kardeşlerimizin yanında olacak. Sağlık alanında ilave tedbirler alıyoruz. İlave sağlık personeli gönderilecek Kilis'e.
"TERÖR LİDERİYLE RÖPORTAJ GAZETECİLİK DEĞİLDİR"
Bu terör ve terör destekçileri hak ettikleri cevabı alacaktır. Uluslarararası toplum imtihanını doğru veremiyor. Avrupa başkentlerine terör örgütü çadırları açılabiliyor, terör liderleriyle röportaj yapılabiliyor. Bu faaliyetin adı gazetecilik olamaz. Kimse bunu hoşgörü ile karşılamamızı beklemesin.
Terör saldırılarına rağmen, Türkiye'yi daha iyi bir yere taşımak için çalışan iktidar var. Türkiye'yi sığ gündemlere hapsetmeye çalışıyorlar. Kendilerinin bile inanmadığı karamsar tablolarla milletimizi umutsuzluğa boğmak istiyorlar. Biz bunlara takılmayacağız, bizi yavaşlatmalarına izin vermeyeceğiz.
STRASBOURG TEMASLARI
19 Nisan'da Strasbourg'da bir dizi görüşmelerde bulundum. Fransa'da bir ilk yaşadık. Türkçe hitap eden ilk başbakan olma gururu yaşadım. Bizim dilimiz Avrupa dilleri arasında yer alan aziz bir dildir. Avrupalı ülkelere terör örgütünün iyisi ve kötüsünün olmadığını, PKK ve DAEŞ'in hain birrer terör örgütü olduğunu hatırlattık.
21 Nisan'da Kültürel Kalkınma Eylem planını sanatçılarımızın da katıldığı bir toplantıyla açıkladık.
Bizim işimiz çok, gözümüze, elimize bakanlara dönük olarak vazifemiz çok. Kaybedecek bir saniyemiz bile yok. İşimize bakacağız. Türkiye'nin her yerine büyük eserler kazandırıyoruz. 14 yıllık iktidar bütünlüğü içinde hizmet hiç aksamadan devam edecek.
MERKEL VE TUSK'IN ZİYERETLERİ
Kendileriyle Suriyeli mültecilerimizle ilgili önemli misyon üstlenen şehrimiz Gaziantep'te bir araya geldik. Konuklarımızla Nizip'e gidip kampımızı ziyaret ettik. UNICEF'le birlikte ana-çocuk toplum merkezini açtık. 1 Kasım'dan bu yana en önemli gelişmelerden biri AB ile yaşandı. 3 zirve gerçekleşti. AB'li yöneticiler Türkiye'ye geldi. Sayın Merkel 4 ayda 4 kez geldi. Aldığımız kararlarla ilgili çok önemli mesafeler aldık.
Ege'de illegal geçiş yapanları 6 binlerden 130'lara düşürdük. Hiç batan mülteci botlarından ya da çocuk bedenlerinden bahseden elhamdürillah yok. Suriyeli 2 mülteci aldık, 105 mülteciyi Avrupa'ya gönderdik. Suriyeli olmayan mülteciler ile ilgili gerekli adımlar atıldı. Avrupa toplam 6 milyar avro destek verme kararı aldı. Türkiye sanki para dileniyormuş gibi tavır sergileyen muhalefet oldu.
AB'ye üyelik sürecinin hızlanması için haziran ayında 30'uncu faslı açıyoruz. Pazartesi günü Türkiye ve AB yetkilileri arasında Gümrük Birliği Anlaşması'nın güncellenmesi için görüşmeler yapılacak. Vize muafiyeti çerçevesinde yasal düzenlemelerin büyük bir kısmını gerçekleştirdik. AB tarafından gerekli adımların atılmasını bekliyoruz. Bu bizim taahhütümüzdür ve mutlaka gerçekleşecektir. Türkiye ve AB olarak çok önemli bir krizin içinden çıkarken, ilişkilerimizi de yeni bir zemine oturturyoruz.
TAŞERON İŞÇİ DÜZENLEMESİ ve SPORDA ŞİDDET
Taşeron olarak çalışan vatandaşlarımızın kamuya alımı için son düzenlemeleri yapıyoruz. 720 bin çalışanın kamuya geçiş esaslarını belirledik. Kamu güvencesi altına alıncakların tamamı 1 Kasım'dan önce kamuda taşeron çalışanlardan olacak. Kıdem tazminatları, yıllık izinleri bakımından hepsi devlet güvencesinde olacak.
Sporun ruhunu anlamamış, fanatiklerin müsabakaları kirletmesine izin vermeyeceğiz. Bunlar sporla bağdaşmayan hareketler ve önlenmesi için gereken yapılacak. İnsanlarımızın acılar yaşadığı şu zamanda sporun yaralar açmasına izin vermeyeceğiz. Adanasporumuzu da tebrik ediyorum.
Türkiye ekonomisinin, teröre ve bölgesel tehditlere rağmen nasıl sağlam olduğu tescillenmiş oldu. Türkiye'ye yönelik karalama kampanyalarına rağmen uluslararası yatırımcıların Türkiye'ye güveni artıyor.