Mardin süreci

GAZETE HABERTÜRK

Başbakan Davutoğlu, terörle mücadelenin ekonomik ve sosyal boyutuna ilişkin eylem planını, “Birleştirici ruhun merkezi” dediği Mardin’de 10 madde halinde açıkladı. Davutoğlu, “Herkesi muhatap alacağız ama elinde silah olanı, milletin ensesinde boza pişirenleri muhatap almayacağız” dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, dün Mardin’de Artuklu Üniversitesi’nde düzenlenen “Kardeşlik Buluşmaları Mardin Konferansı”nda konuştu:

TÜRKİYE HARMANI: Bakanlar Kurulu toplantısını açtığımda besmele ile hep hamd ederim. Ben bir Türkmen aşireti çocuğuyum. Alparslan’ın ordusundaki Kürtlerle beraber, bu medeniyetin kuruluşu için Anadolu'ya girmiş kavimlerden biri. Sol tarafımda bir Mezopotamya, bir Kürt çocuğu Başbakan Yardımcımız Mehmet Şimşek oturur. Sağ tarafımda Karadeniz’den bir başka vatan evladı, Numan Kurtulmuş... En uç noktada Batı Trakya’dan, bir Rumeli çocuğu Sağlık Bakanımız Mehmet Müezzinoğlu... Hamdolsun ki, bu toplulukta Mezopotamya çocukları, Anadolu çocukları, Kafkas çocukları, Balkan çocukları birleşti. İşte Türkiye harmanı bu. Kim bizi ayıracaksa bilsin ki, her birimiz Alparslan, her birimiz Selahaddin Eyyubi’yiz.

YÜZLEŞMENİN 13 YILLIK TARİHİ: Kurucu genel başkanımızın ifadelerinde, bizim ifadelerimizde tek bir şeyi hedefledik, 1071 ruhu, Selahaddin Eyyubi’nin birleştirici ruhu, Mezopotamya’nın Anadolu’yla ezeli ve ebedi kardeşliğinin birleştirici ruhu... Bir taraftan 12 Eylül’ün o tek tipçi anlayışına karşı mücadele ettik, diğer taraftan bu zihniyetin yansıması olan diğer tek tipçiliklerle mücadele yoluna girdik. Son 13 yılda yaşadıklarımız böyle bir yüzleşmenin tarihidir.

1. PSİKOLOJİK UNSUR: Terörle Mücadele ve Rehabilitasyon Eylem Planı’mızın ana unsurları, 10 temel esasa dayanıyor. Bunların ilki psikolojik unsur... Geçmişte olduğu gibi millet vicdanı ve hikmetiyle devlet aklını birleştireceğiz. Millet ve devlet arasındaki farklar tümüyle ortadan kalkacak. Parçalayıcı ulusçuluk anlayışı yerine birleştirici, bütünleştirici millet anlayışı ve insan odaklı devlet anlayışını yerleştireceğiz. Meşru güç kullanma yetkisi, sadece halktan yetki alanlardadır. Biz hesap makamındayız, korkmuyoruz, çekinmiyoruz. İşte buradayım, her hesabı vermeye hazırım. Ama milletten hesap sormak isteyenlere hesap sormaya da muktediriz.

2. KAMU DÜZENİNİN İNŞASI: Eylem planı içerisinde ikinci önemli ayak olarak, kamu düzeni inşa edilecek. Dikkat edin, “Kamu düzeni” diyorum. 12 Eylül, “Devlet otoritesi” diyordu. Çünkü kamu hepimiziz, hep beraber biziz. Sıradan bir devlet gücünden bahsetmiyorum, hepimizin özgürlüğünü, güvenliğini, hayatını, onurunu teminat altına alan bir kamu düzeninden bahsediyorum. Birinin kurup diğerinin dikte ettiği bir düzen değil.

3. DEMOKRATİK REFORM SÜRECİ: Plan içerisindeki üçüncü temel madde, kapsamlı bir demokratik reform süreci... Başta yeni Anayasa olmak üzere Türkiye’nin bütün vesayet kurallarının değiştirilmesi gerekiyor.

4. SOSYAL SEFERBERLİK: Dördüncü temel madde, sosyal seferberlik... Terör saldırıları ve yürüyen operasyonlar çerçevesinde çok ciddi sosyal yaralar oluştu. Tam bir sosyal seferberlik ilan ediyoruz. Bütün yaralar sarılacak. Allah’ın izniyle bu milletin ola ki yerinden göç etmek durumunda kalmış her bir ferdinin yarasını sarar, gözyaşlarını dindirir, bağrımıza basar, geleceğe onları en iyi şekilde hazırlarız. Sur’dan, Cizre’den, Silopi’den çıkıp otellerde ya da evlerde kalmak durumunda olanlara, her ay düzenli kira yardımı yapılıyor. Onlar huzur içinde uyumadıkça, Ankara’da bize huzur haramdır. Yakılıp yıkılan okulları, hastanelerimizi, sağlık tesislerimizi en iyi şekilde tekrar imar edeceğiz.

5. KALKINMA HAMLESİ: Beşinci olarak ekonomik kalkınma hamlesi gerçekleştireceğiz. Diyarbakır Çarşısı, Mardin ya da Silopi, neresi olursa olsun bütün vatandaşlarımızın terörden kayıplarını telafi edeceğiz. Onlar yangın çıkardılar, biz yangın yerinde bir gülistan inşa edeceğiz. Doğu ve Güneydoğu’da işveren ve sigortalıların ödeme güçlüğü nedeniyle oluşan prim borçları, hiçbir gecikme zammı ödenmeksizin ertelenecek. Esnaf ve sanatkarların Halkbank kredi ödemeleri ertelenecek. Çiftçilerimizin herhangi bir ödemesi varsa ertelenecek.

6. MEKÂNIN İHYASI: Planın altıncı ayağı mekânın ihyası... Bu, kentsel dönüşüm olarak ifade ediliyor, ancak ben bu tanımı kullanmak istemiyorum. Tarihi dokunun muhafazasıyla birlikte kentlerin altyapı çalışmaları da devam edecek. Çukurlarla, mayınlarla bozulan isale hatları, kanalizasyonlar ve arıtma tesisleri tümüyle elden geçirilecek. Yollar süratle rehabilite edilecek.

7. ETKİN İLETİŞİM STRATEJİSİ: Yedinci ayak olarak etkin bir iletişim stratejisi uygulayacağız. Bugün bölgede bir olgu var. Bir de algı oluşturulmaya çalışılıyor. Bu algı operasyonlarına karşı bütün valiliklere, kaymakamlıklara talimat verdim. Her yerde mutlaka bir iletişim birimi oluşacak; halkımıza, ulusal ve uluslararası düzeyde tüm dünyaya olan bitenle ilgili en etkin iletişim stratejileriyle bilgiler aktarılacak.

8. YENİ YASAL DÜZENLEMELER: Sekizinci ayak olarak yeni yasal ve idari düzenlemeler yapılacak. Büyükşehir yasası, yerinden yönetim anlamında aslında Tanzimat’tan bu yana en kapsamlı yasaydı. Ama istismar edildi. Maalesef öylesine hizmet aksamaları söz konusu oldu ki, kendilerinden olmayan ilçe belediyelerine dönük ne tür yaptırımlar uygulandığını görüyoruz. Bu çerçevede, yerel yönetimlerin yetkileri genişletilecek ama yerel yönetimlerin istismar edilmesine de asla izin verilmeyecek.

9. MİLLİ BİRLİK VE KARDEŞLİK DÖNEMİ: Eylem planındaki dokuzuncu ayak kapsamında milli birlik ve kardeşlik anlamında yeni bir dönem başlayacak. Gazeteciler, “Muhatap kim?” şeklinde sorular yöneltiyor. Artık muhatap milletin kendisi. Bütün illerde ve ilçelerde, sivil toplum kuruluşlarından, kanaat önderlerinden, o bölgede herkesin saygı duyduğu insanlardan oluşan istişare meclisi kurma talimatını kaymakamlara, valilere verdim. Sivil toplum kuruluşlarıyla görüştüğümde, “Devlet sizi yönetmeyecek ama siz kendi aranızda örgütlenin, biz sizi muhatap almak istiyoruz” dedik. Herkesi muhatap alacağız ama elinde silah olan kimseyi muhatap almayacağız. Herkesle konuşacağız ama tabiri itibarıyla söylüyorum, milletin ensesinde boza pişirenleri, millete zulmedenleri muhatap almayacağız. Önce silahları bırakacaklar.

10. BİRLEŞTİRİCİ RUH HAREKETİ: Onuncu olarak, sadece Türkiye’de değil, bütün Ortadoğu’da yeni bir kardeşlik dönemi için; Ortadoğu, bu bölgede kapsamlı bir birleştirici ruh hareketi başlatıyoruz.

OMUZ OMUZA GELİN: Ey Anadolu’yu birleştiren, birleştirici ruhun öncüsü Sultan Alparslan’ın ordusundaki torunları... Ey Kudüs’e doğru yürüyen Selahaddin Eyyubi’nin ordusundaki yiğit insanları, torunları... Ey Mardin’i merkez kılıp Kudüs’e yürüyen Artuk Bey’in çocukları... Ey yedi iklimi birleştiren, birleştirici ruhun temsilcisi Osmanlı’nın evlatları... Anadolu, Balkan, Kafkas çocuklarını bir istiklal aşkıyla birleştiren 1920 Birinci Meclis’in üyelerinin çocukları... Diyarbakır anneleri... Şehit anneleri... Omuz omuza gelin ve birleşin.