Barış için Bodrum'dan Diyarbakır'a yürüyecekler
Bodrum'da, İzmir'den ve çevre illerden de katılımcıların olduğu 35 kişilik grup temsili yürüyüşü başlattı
Muğla'nın Bodrum İlçesi'nde oluşturulan "Barışa Yürüyorum İnisiyatifi" tarafından 27 Aralık- 01 Ocak tarihleri arasından Bodrum -Diyarbakır güzergahında düzenlenen "Barışa Yürüyorum" yürüyüşü başladı.
Bodrum'da, İzmir'den ve çevre illerden de katılımcıların olduğu 35 kişilik grup temsili yürüyüşü başlattı. "Bodrum'dan Diyarbakır'a Barış için yürüyorum", "Ben savaş istemiyorum, barış içinde yaşamak en doğal hakkım. Yeni yılda barış için Diyarbakır'a yürüyorum" düşüncesi ile gerçekleşen temsili yürüyüş kapsamında bugün Muğla'ya varacak olan grup, 28 Aralık'ta Ankara'da, 28-29 Aralık'ta Ankara'da, 30 Aralık'ta sabah Adana, öğleden sonra Gaziantep'te, 31 Aralık'ta öğle saatlerinde Şanlıurfa'da olacak ve aynı gün saat 17.00 sıralarında ise Diyarbakır'a varacak.
ŞARKILARLA, MARŞLARLA UĞURLADILAR
İzmir'den gelerek yürüyüşe destek veren ve gruba Muğla'ya kadar eşlik edecek olan Praksis müzik grubu, katılanları şarkılarla, marşlarla uğurladı. Müzik grubunun 3 üyesinin de katıldığı yürüyüş kapsamında, grup adına Mehmet Öztürk, savaşa karşı herkesi barış için birlik olmaya çağırdı. Grup, basın açıklamasına kadar barış ve özgürlük şarkıları çaldı. Grup Muğla'dan sonra yürüyüşe devam edemeyeceğini, ancak Diyarbakır'da tekrar birlikte olacaklarını belirtti.
"BU YÜRÜYÜŞ BATININ VİCDANININ ÖLMEDİĞİNİ GÖSTERECEK"
İzmir'den gelen ve yürüyüşe destek veren Barış Yolcuları İzmir grubu sözcüsü Nuray Pehlivan, "İnsanlık adına, özgürlükler adına, demokrasi adına attığımız her adıma, iktidar, baskının ve şiddetin dozunu artırarak karşılık verdi. Suruç'ta öldürdü, Ankara'da öldürdü. Ve şimdi de Kürt illerinde mahalleleri, şehirleri ablukaya alarak öldürmeye devam ediyor. Son özgürlük sesini boğasıya kadar da öldürmeye kararlı görünüyorlar.Öldürerek bizi çaresizliğe sürüklemek istiyorlar. İtiraf edelim ki batıda bu konuda bir ölçüde başarılı da oldular. Hala toplumun geneli sessiz, korkak ve kötülükten medet umar halde. Hepimiz yaşamaya utanır hale geldik. Hangimiz çocuğumuza sarılırken Cizre'deki Nusaybin'deki, Sur'daki çocukları aklımızdan çıkarabiliyoruz. Vicdanını henüz yitirmemiş her insan şu anda birbirine aynı şeyi söylüyor. Bu böyle devam edemez. Böyle yaşayamayız. Ama bir türlü hep beraber harekete geçemiyoruz. Sanki en büyük muktedir üzerimize bir ölü toprağı serdi ve biz bunu üzerimizden atamıyoruz. Hesap yapmayalım, o dönemi çoktan geçtik. Politik olarak birbirimizi suçlamayalım. Dünyadaki ve Suriye'deki gelişmelere bakıp kendi yapabileceklerimizi askıya almayalım. Direndiğimiz yerin derinliğini, birbirimize bakarak, birbirimizi harekete geçirerek daha iyi anlayabiliriz. İnanıyoruz ki seçilen güzergah, duraklayacağımız şehirlerdeki yürüyüş ve etkinlikler, Batı'nın vicdanının henüz ölmediğini, hala kardeşlik adına, barış adına, özgürlük adına bir umudun olduğunu gösterecek" dedi.
"BARIŞ İÇİNDE YAŞAMAK EN DOĞAL HAKKIMIZ"
Barışa Yürüyorum İnisiyatifi adına ise basın açıklamasını Meyil Delen yaptı. Delen, "Son dönemde ülkenin içinde bulunduğu savaş ortamına bağlı olarak yaşanan ölümler hepimizi doğrudan etkiliyor. Silvan, Cizre, Nusaybin'de yaşatılan kıyım ortamı için tarifsiz şekilde üzgün ve de endişeliyiz. Bugünlerle başa çıkmanın, savaşı, ölümleri, yıkımları durdurmanın yolu, barışa ilişkin talebimizi daha yüksek sesle, hep birlikte cesaretle söylemekten ve bölge halkıyla dayanışmaktan geçiyor. Bu sebeple barış yanlısı olan bizler, ülkenin doğusundan gelen 'bizi asıl sizin sessizliğiniz öldürüyor' çığlıklarına kayıtsız kalamadık ve savaşa karşı sesi çoğaltmak amacıyla Bodrum'dan başlayarak Diyarbakır'da sona erecek 'Barışa Yürüyorum' adlı bu yürüyüşü gerçekleştirmeyi kararlaştırdık. Bu karar en başta bireyseldi. Fakat şu an görüyorsunuz ki barışa duyulan özlemle büyüdük, çoğaldık. Diğer şehirlerden katılımla sayımız binleri bulacak. Biz savaşta yaşamak istemiyoruz. Barış içinde yaşamak en doğal hakkımız. Şiddet üzerinden, barış içerisinde yaşayan bir toplum inşa edilemeyeceğine inanan, genç, yaşlı, bebek, çocuk demeden sivil ve masum halkı hedef alan her türlü çatışmacı eğilime karşı olan herkesi bu yolda birlikte olmaya çağırıyoruz. Yaşatılan katliama kör, sağır ve dilsiz kalamayan herkesle rotamız üzerinde buluşacağımızı biliyoruz.
Batının sessizliğine karşı olan bu yürüyüşün Türkiye halklarına onurlu ve kalıcı barış getirmesi, silahların susması, diyalogun başlaması umuduyla yola çıkıyoruz" dedi.
Açıklamaların ardından yürüyüşe katılan 35 kişiyi, etkinliğe destek veren kalabalık bir grup uğurladı. Cevat Şakir Caddesi'nden Kıbrıs Şehitler Caddesi'ne yürüyüyen grup, Yokuşbaşı Mahallesi Kızılağaç Kavşağı'nda otobüslere binerek Muğla'ya hareket etti.
DHA