Başbakan'dan seçim barajı açıklaması

Başbakan Ahmet Davutoğlu, katıldığı bir televizyon kanalında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Davutoğlu, se&ccedil;im barajı tartışmalarına ilişkin Kendine g&uuml;venen bir parti olarak barajın arkasına da saklanmadık barajdan da korkmadık dedi.PARALEL YAPI VE CEMAATBaşbakan Davutoğlu, T&uuml;rkiye deki b&uuml;t&uuml;n cemaatlerin fişlendiği y&ouml;n&uuml;ndeki iddialara ilişkin soruya ş&ouml;yle yanıt verdi: Bir kere bazı kavramların ne kadar yozlaştırıldığı, hepimizin &ouml;nem verdiği kavramların ne kadar anlam kaymasına uğradığı, &ouml;zellikle bu cemaat kavramı etrafında son yaşadıklarımızla g&ouml;r&uuml;ld&uuml;. Biraz &ouml;nce cemevi dedik, cami dedik&hellip; Cemaat de aynı şeyden gelir; cem etmekten yani bir araya getirmekten, muhabbetle bir araya getirmekten. Cemaat, g&ouml;n&uuml;l beraberliğidir. Şu cemaat olur, bu cemaat olur, her bir yol eğer o g&ouml;n&uuml;l muhabbetine dayanıyorsa bunlar zaten yasakla ortadan kalkacak şeyler değil. Kalksaydı 12 Eyl&uuml;l kaldırırdı, 28 Şubat kaldırırdı. Cemaatler kanunla, yasayla bir araya gelmez ki, kanunla, yasayla kaldırılabilsin. G&ouml;n&uuml;l erleri bir araya gelir ve yapar. Dolayısıyla herhangi bir cemaate, devletin tavır alması demek, sosyolojik bir ger&ccedil;ekliğe tavır alması demek. Dolayısıyla b&ouml;yle bir şey s&ouml;z konusu değil. Peki, Paralel yapı bir cemaat midir? diye soruyorsanız, cemaat değil. Aradaki ayrım burada. Bunun i&ccedil;in niye biz 3 sene &ouml;nce bu yapıya da bir cemaat, bir g&ouml;n&uuml;l şeyi olarak mukabelede bulunup, her t&uuml;rl&uuml; imkanı sağlıyorduk. Hi&ccedil;bir cemaat yapısı AK Parti iktidarlığında herhangi bir kısıtlamaya tabii tutuldu mu? Herkes &ouml;zg&uuml;rce kendini ifade etti. 28 Şubat ın bunaltıcı atmosferinden bu &uuml;lkeyi kim &ccedil;ıkardı, herkes kendisine sorsun. CEMAAT GİBİ G&Ouml;R&Uuml;N&Uuml;P, BAŞKA AMA&Ccedil;LARA Y&Ouml;NELDİLER Davutoğlu, 28 Şubat d&ouml;neminde bazı kesimlerin baş&ouml;rt&uuml;s&uuml; teferruattır diyerek maske taktığını belirterek, bu maskeleri kaldıranın AK Parti iktidarları olduğunu s&ouml;yledi. S&ouml;z konusu yapıyı cemaat olarak tanımlamadığına vurgu yapan Davutoğlu, O vasıfla g&ouml;n&uuml;ll&uuml; işler yaparken, hi&ccedil;bir zorlukla karşılaşmazken şimdi neden karşılaşıyor? &Ccedil;&uuml;nk&uuml; cemaat gibi g&ouml;r&uuml;n&uuml;p yaptığı faaliyetlerin &ouml;tesinde başka bir amaca y&ouml;neldi. Nedir o ama&ccedil;? Millete gidip de onun rızasını almadan, meşruiyetini milletten almadan Ankara da b&uuml;rokrasiyi &ouml;rg&uuml;tleyerek ve kontrol altına alarak millet adına otorite kullanmaya kalktı. İşte o zaman Arkadaş sen cemaat değilsin deriz. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; niyetin g&ouml;n&uuml;l ve muhabbet k&ouml;pr&uuml;leri kurarak, millet arasında irtibatları kuvvetlendirmek değil, niyetin cemaat g&ouml;r&uuml;n&uuml;m&uuml; altında halkın oylarıyla se&ccedil;ilmiş iktidara bir politika dikte etmek ifadesini kullandı.Davutoğlu, pararlel yapı nın dış mihraklarla işbirliği yaptığını aktararak, devletin gizli belgelerinin ortaya &ccedil;ıkarılarak gizli bir operasyonun par&ccedil;ası olunmaya &ccedil;alışıldığını belirtti. ONLAR, CEMAAT VASFINI KAYBETTİ MİT tırlarına yapılan operasyon dahil olmak &uuml;zere bir&ccedil;ok olayın alt alta konulduğunda mevcut yapının cemaat olarak adlandırılamayacağını vurgulayan Davutoğlu, şunları s&ouml;yledi: Bunlara cemaat adını vermek, cemaat kavramına ihanet etmektir. Şimdi artık cemaat demiyoruz. Paralel yapı diyoruz. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; cemaat vasfını kaybetti. İster sek&uuml;ler olsun ister dini g&ouml;r&uuml;n&uuml;ml&uuml; olsun devleti b&uuml;rokraside &ouml;rg&uuml;tlenmek suretiyle ele ge&ccedil;irmeye &ccedil;alışırsa bu 60 lı yıllardaki cunta faaliyeti olsun... Ezanın tekrar aslına d&ouml;nd&uuml;r&uuml;lmesini bir darbe gerek&ccedil;esi olarak, daha sonra bir&ccedil;ok... Son &ouml;rneği 28 Şubat tır. Başkası da dini arg&uuml;manlar kullanarak bir şekilde devletin i&ccedil;inde paralel bir &ouml;rg&uuml;tlenmeyle millet iradesine ipotek koymak... Buna cemaat faaliyeti denir mi? Burada cemaat vasfını kaybetti. &Ouml;yle olmamış olsaydı, yitirmemiş olsaydı, bizim i&ccedil;in ge&ccedil;mişte ne idiyseler aynı şekilde y&uuml;r&uuml;rlerdi. Kendi yakınlarınızı devlet kademelerine getirmek i&ccedil;in personel birimlerini tutacaksınız, imtihanları kontrol edeceksiniz, bir&ccedil;ok kul hakkına da gireceksiniz. Sonra da Ben, hayır, hizmet işi yapıyorum diyeceksiniz. İşte o andan itibaren &ccedil;izgi ge&ccedil;ilmiş ve başka bir şeye d&ouml;n&uuml;şm&uuml;ş olur o faaliyet. YAPILANLAR, &Ouml;RT&Uuml;L&Uuml; BİR OPERASYONDUR Davutoğlu, bu faaliyetlere destek veren vatandaşları tenzih ettiklerini aktararak, vatandaşların T&uuml;rk&ccedil;e yi yayan bir faaliyete destek verdiklerine dikkati &ccedil;ekti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ın başbakanlığı d&ouml;neminde meydana gelen yasa dışı dinleme faaliyetlerine de değinen Davutoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu: Biz yapmadık dediler. Peki yapmadınız da neden sahip &ccedil;ıktınız? O &ccedil;ıkar &ccedil;ıkmaz, Bu devlete ihanettir. Biz buna karşıyız demediniz de o tapeleri yayarak bir algı oluşturmaya &ccedil;alıştınız? İyi niyetli b&uuml;t&uuml;n cemaat yapılarına soruyorum. Bu cemaat faaliyeti midir? Değil. Biz o zaman deriz ki Bu &ouml;rt&uuml;l&uuml; bir siyasi operasyondur. &Ouml;rt&uuml;l&uuml; başka bir istihbari bir operasyondur. O zaman bu yapı oradan &ccedil;ıkar. Bu yapı su&ccedil;&uuml;st&uuml; yakalanınca, bu sefer de kendilerini aklamak i&ccedil;in diğer cemaat yapılarına Onlar da bizim gibi dediler. Hayır onlar sizin gibi değil. Başka hi&ccedil;bir yapı b&ouml;yle bir eylem i&ccedil;ine girmedi. Emniyet ve yargı i&ccedil;inde &ouml;rg&uuml;tlenerek, Sadece benim elemanlarım buraya girer, başkası giremez demedi. İnsanların mahremine girmedi. Kasetlerle şantajlar yapmaya kalkmadı. Bu ister ana muhalefet partisi liderine yapılsın ge&ccedil;mişte olduğu gibi, isterse başka birine yapılsın, bizim i&ccedil;in su&ccedil;tur. MGK DA Hİ&Ccedil;BİR CEMAAT KONUŞULMADI Davutoğlu, diğer cemaatlerin bu t&uuml;r s&ouml;ylemleri &uuml;st&uuml;ne alınmaması gerektiğini anlatarak, bu konuda ayrımın net olduğunu s&ouml;yledi. MGK da hi&ccedil;bir cemaatin konuşulmadığına vurgu yapan Davutoğlu, hi&ccedil;bir cemaate karşı da tedbir d&uuml;ş&uuml;n&uuml;lmediğini kaydetti. Davutoğlu, MGK da paralel bir yapını ve ona karşı alınacak tedbirlerin konuşulduğunu belirtti. Paralel yapının hedeflerine ulaşması durumunda meşru siyaset yapılacak alanın ortadan kalkacağını aktararak, Meşru devlet y&ouml;netimi başka yollarla ipotek altına alınacaktı. Kimse bunu başka şeylerin i&ccedil;ine &ccedil;ekmesin. Kendisini aklayabilmek i&ccedil;in tekrar cemaat yapısı i&ccedil;ine kendisi i&ccedil;ine koyarak birtakım... &Ouml;yle ifadeler kullanmışlar ki, bunlar &ccedil;ocuk&ccedil;a algı operasyonu diye konuştu.&Ccedil;&Ouml;Z&Uuml;M S&Uuml;RECİ&Ccedil;&ouml;z&uuml;m s&uuml;reci, herhangi bir s&uuml;re&ccedil; ancak kamu d&uuml;zeni ve demokratik sistem i&ccedil;inde olur. Burada tabii yine bu tecr&uuml;be esnasında HDP nin de &uuml;slubunun demokratik prensipler etrafında d&ouml;n&uuml;şmesi, değişmekte olduğunu g&ouml;r&uuml;yoruz. Dolayısıyla yeni bir ortam oluşuyor. Bu yeni ortamda tabii hedefimiz en kısa s&uuml;rede nihai sonuca ulaşmak. Hız katma konusunda hi&ccedil;bir teredd&uuml;t&uuml;m&uuml;z yok. İnşallah se&ccedil;imden &ouml;nce nihai noktaya doğru geliriz. Tabii inşallah hedefimiz bu. M&uuml;mk&uuml;n olsa yarın. Bizim i&ccedil;in bir şey yok. Ama &ouml;nemli olan biz bunu dediğimizde b&uuml;t&uuml;n akt&ouml;rlerin de aynı iradeyi g&ouml;sterdiğinden emin olmalıyız. O a&ccedil;ıdan bir zaman zikretmiyorum. Atılması gereken adım atılacağı zaman atılır.&Uuml;zerinde &ccedil;alıştığımız, halkımızın refahını ve hayat standartını olumlu y&ouml;nde etkileyecek bir&ccedil;ok proje &uuml;zerinde &ccedil;alışıyoruz. Bunları kademe kademe halkımızla paylaşacağız. Şu anda AK Parti nin var olan oylarını muhafaza ettiği ve bir y&uuml;kselme trendi i&ccedil;inde olduğuna d&ouml;n&uuml;k işaretler var. Biz g&ouml;revimizi yaparız, nihai takdir milletindir. S&Ouml;ZLEŞMELİ ER VE ERBAŞ ALIMLARI İLE İLGİLİ &Ccedil;OK CİDDİ BİR PAKET GETİRİYORUZ M&uuml;mk&uuml;n olduğu kadar profesyonelce askerliği meslek olarak benimsemiş insan unsuruna ağırlık vermek lazım. Biraz &ouml;nce Meclis grup başkan vekillerimizle g&ouml;r&uuml;şt&uuml;m. S&ouml;zleşmeli er ve erbaş alımlarıyla ilgili kolaylaştırıcı ve yaşı d&uuml;ş&uuml;ren &ccedil;ok ciddi bir paket getiriyoruz. B&ouml;ylece meslek olarak askerlik yapacak olanların T&uuml;rk Silahlı Kuvvetleri i&ccedil;indeki oranını artıracağız.ALEVİ KANAAT &Ouml;NDERLERİYLE YEMEKBaşbakan Davutoğlu, Alevi kanaat &ouml;nderleriyle bir araya geldiği yemeğin başbakanlık konutunda verdiği ilk davet olduğunu ve bunun devam edeceğini, başka Alevi kanaat &ouml;nderleriyle de bir araya geleceğini s&ouml;yledi.Başbakan olarak bir şey dikte etmek, deklare etmek i&ccedil;in yemekte bir araya gelmediğini dile getiren Davutoğlu, ş&ouml;yle devam etti: &Ouml;nce dinlemek, halleşmek ve samimiyetle her şey paylaşmak ihtiyacı var. Feyiz dolu bir akşamdı. Sofra duasıyla başlayan ve biten g&uuml;zel bir akşam ge&ccedil;irdik. Alandan gelen arkadaşımız ilk defa orada g&ouml;r&uuml;şt&uuml;ler. Her ikisi de Alevi toplumunun &ouml;nemli isimleri. &Ccedil;ok samimi sohbet oldu. B&uuml;t&uuml;n vatandaşlarımızın izleyebilmesini isterdim. İzleyebilmiş olsalardı şunu g&ouml;r&uuml;rlerdi; Aslında zikredilen farklar o kadar b&uuml;y&uuml;k farklar değil. Sanki iki taraf var ve bu iki tarafın anlaşması m&uuml;mk&uuml;n değil. Konuşulduğunda aşılması m&uuml;mk&uuml;n olmayacak hususlar değil. Bundan sonra da g&ouml;r&uuml;şmeye devam edeceğim. Bu bazı sorunların s&uuml;r&uuml;ncemede bırakılması anlamına gelmiyor. Aksine beraber &ccedil;&ouml;zd&uuml;ğ&uuml;m&uuml;z zaman sorunlar kalıcı şekilde &ccedil;&ouml;z&uuml;l&uuml;r. Ben şu anda bu makamda olmasaydım, b&ouml;lgedeki etnik ve mezhebi &ccedil;atışmaları g&ouml;ren, sorumluluk hisseden bir aydın olarak da b&ouml;yle bir faaliyet i&ccedil;inde olmayı arzu ederdim. Yanı başımızda birbirleriyle etnik ve mezhep kimliği altında şehirlerin mahallelerin b&ouml;l&uuml;nerek &ccedil;atıştığı kardeş halkları g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;m&uuml;zde, bizim &ouml;nce almamız gereken ders, b&ouml;yle bir noktaya gelmeden &ouml;nce, ki bizim toplulumuzda b&ouml;yle bir şey hi&ccedil; olmayacaktır ama bunu tahrik edebilecek unsurlara karşı &ouml;nce iletişim, konuşma.TOPLANTI &Ouml;NCEDEN PLANLANDIBaşbakan Davutoğlu, yemeğe katılanları kast ederek, Ne kavramda bir farklılık g&ouml;rd&uuml;m ne de iletişimde bir &ouml;tekileştirme dili dedi. Davutoğlu, tasavvuf geleneği kavramlarıyla Alevi-Bektaşi geleneğinin kavramlarının birbirine zıt olmadığını dile getirdi.AİHM KARARI VE S&Uuml;RECİYLE İLGİSİ YOK Yemekte, farklı kanaatler sergileyenler olduğunu, iki taraf olarak konuşulmadığını ifade eden Davutoğlu, bu toplantının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararı ve s&uuml;reciyle ilgili olmadığını, daha &ouml;nceden planlandığını s&ouml;yledi.Davutoğlu, AİHM veya başka bir uluslararası taraf &uuml;zerinden kendi vatandaşlarımızla konuşmayı ben zillet adlederim. Bizim bu meseleleri &ccedil;&ouml;zmek i&ccedil;in Strazburg a, Br&uuml;ksel e başka bir yere ihtiyacımız yok. Oturur, konuşur, kendimiz &ccedil;&ouml;zeriz. Bunu &ccedil;&ouml;zecek aklımız ve vicdanımız var. Başkasının tavsiyesine ihtiyacımız yok. AİHM ve Avrupa Konseyi nin prensipleri bizim de kabul ettiğimiz kurucu &uuml;lke olarak da onayladığımız prensipler dedi.Davutoğlu, Yargıtay kararının da hukuki s&uuml;re&ccedil; i&ccedil;inde geliştiğini, toplantının bununla ilgisinin olmadığını belirterek, şunları kaydetti:Belki bir tevafuk oldu ama, biz bunları g&ouml;rerek ileride AİHM kararı &ccedil;ıkabilir ben Hacı Bektaş ta şimdiden tedbiren konuşayım demedim. Muharrem ayı vesilesiyle başladı. Son derece doğal. Meseleler biliniyor, &ccedil;alıştaylarda da ortaya kondu. Sohbetimizde de nasıl &ccedil;&ouml;z&uuml;leceği belirlendi. Hi&ccedil;bir s&uuml;nni de cemevine karşı değildir. Alevi vatandaşımızın da camiye karşı olduğu kanaatinde değilim. Orada da hepsi &ouml;zellikle vurgulayarak, Alevi İslam geleneği kavramını kullanarak dile getirdiler. İslamın dışında, İslamla bağlantısı kopmuş bir Aleviliğin Alevilikten de kopacağı konusunda masada ortak bir kanaat vardı. Bir&ccedil;ok AK Parti belediyesi cemevi inşa etmiştir, katkı sağlamıştır. Cemevinin meşrulaşması gibi bir sıkıntısı yok. Zaten doğal olarak gelmiş, modern bir kavramdır. İhtiya&ccedil; neyse hep beraber oturur, &ccedil;&ouml;zeriz.ZORUNLU DİN DERSİDavutoğlu, din dersini kaldırmanın, Aleviliğin &ouml;ğretilmesi sorununu &ccedil;&ouml;zmeyeceğini ifade ederek, Din k&uuml;lt&uuml;r&uuml; dersinin din k&uuml;lt&uuml;r&uuml; etrafında olması, uygulamalı din eğitiminin de se&ccedil;meli nitelikte, Aleviliğin de &ouml;ğretilmesi şeklindeki taleplerin haklı ve doğru olduğunu s&ouml;yledi.Bunun milli birlik ve beraberlik a&ccedil;ısından tehdit değil, faydalı olarak g&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;n&uuml; vurgulayan Davutoğlu, ş&ouml;yle devam etti:Bu doğal bir şey. Bunlar asırlarca nasıl bir arada yaşamışlarsa aynı şekilde yaşarlar. Moderniteden gelen sıkıntılar aslında bunlar. Geleneksel toplumda olmayan sıkıntılar. 100-200 sene &ouml;nceki İstanbul sokaklarına gittiğinizde Mevlevi dergahı, Bektaşi dergahı, Nakşi dergahı, hepsi yan yana yaşamışlardır. Kilise, sinagog bunları da zıtlık i&ccedil;inde kimse g&ouml;rmemiştir. Şimdi yeniden bu k&uuml;lt&uuml;r&uuml; inşa etmemiz lazım. Moderleşme i&ccedil;inde bazı bu kurumlar tehdit gibi algılandı. Eskiyi temsil eden, geri kalmış gibi algılandı, m&uuml;zelere d&ouml;nd&uuml;r&uuml;l&uuml;p &uuml;cret kondu. Geleneksel hoşg&ouml;r&uuml; k&uuml;lt&uuml;r&uuml;yle &ccedil;ağdaş eşit vatandaşlık k&uuml;lt&uuml;r&uuml;n&uuml; birleştireceğimiz yerde &ccedil;&ouml;z&uuml;m. Eşit vatandaş. Hi&ccedil;bir vatandaşımız bizim a&ccedil;ımızdan karşı, &ouml;tekileşmiş olamaz. Devlet b&ouml;yle baktığı anda kendini reddeder. Se&ccedil;im, demokrasi bir rekabettir. Herkes halktan oy almak i&ccedil;in s&ouml;ylemini kullanır. Ama bu şeyde bir oy hesabı olamaz. Olsa se&ccedil;im &ouml;ncesinde bu dosyayı a&ccedil;mamayı d&uuml;ş&uuml;nebilirdik. Hayır. Ben bana oy verenler kadar oy vermeyenlerin de başbakanıyım.Bu konuyu siyaset &uuml;st&uuml; bir konu olarak mı bakıyorsunuz? sorusunda, Evet, kesinlikle yanıtını veren Davutoğlu, Biz oy hesabı i&ccedil;inde, oy talebinde değiliz. Yeter ki toplumumuzda herkes bu &uuml;lkeye ait olmak dolayısıyla mutlu hissetsin. Kendisini siyasal, sosyal, ekonomik ilişkiler ağının dışında g&ouml;rmesin, kimliğini, d&uuml;ş&uuml;ncesini rahatlıkla ifade edebilsin. Siyaset par&ccedil;alaştırıcı, b&ouml;len bir alan haline d&ouml;n&uuml;ş&uuml;r, eğer kimlik siyaseti &uuml;zerinden bir şey &uuml;retilmeye kalkışılırsa diye konuştu.AK PARTİ NİN SON OY ORANINI A&Ccedil;IKLADIDavutoğlu, Se&ccedil;imlere &ccedil;ok az bir zaman kaldı. Bazı gazetelerde bazı anketler yayınlanıyor. Size gelen son bir anket var mı? sorusu &uuml;zerine şunları s&ouml;yledi: Son gelen anketlerde b&uuml;t&uuml;n partilerde hemen hemen bir d&uuml;ş&uuml;ş eğilimi var. AK Parti de y&uuml;kselme eğilimi var. Son aylar itibariyle s&ouml;yl&uuml;yorum. Muhalif tarafta veya objektif kim olursa olsun şu anda AK Parti nin var olan oylarını muhafaza ettiği ve bir y&uuml;kselme trendi i&ccedil;erisinde olduğuna d&ouml;n&uuml;k işaretler var. Biz g&ouml;revimizi yaparız nihai karar millete ait. Ama s&uuml;rekli bu anketleri yaptırıyoruz. Y&uuml;zde 48,5-51,5 arasında dolaşan bir bantta. Davutoğlu, İstanbul trafiğiyle ilgili bir &ccedil;ılgın proje olup olmadığına ilişkin bir soru &uuml;zerine, Şu ana kadar bizim d&ouml;nemimizde tedbirler alınmamış olsaydı İstanbul bu hızlı gelişmesi karşısında d&uuml;nyada trafiği en k&ouml;t&uuml; şehirler arasına girerdi dedi.Bu konuda yapılan &ccedil;alışmalara da değinen Davutoğlu, metro ağını daha fazla genişleteceklerini, İstanbul un kendilerine bir emanet olduğunu, bu şehre ne şekilde olursa olsun hizmet etmenin tarihte insanın sahip olacağı en b&uuml;y&uuml;k onur olduğunu s&ouml;yledi.Başbakan Davutoğlu, Toplantıdan toplantıya koşuyorsunuz. Yurti&ccedil;i, yurtdışı seyahatler... Vitamin kullanıyor musunuz? sorusuna karşılık diğer siyaset&ccedil;ilere de teklif edeceği bir vitamin olduğunu belirterek, Vatandaşla karşılaştığınızda elini elinize alın, kucaklaşın. G&ouml;ğs&uuml; g&ouml;ğs&uuml;n&uuml;ze, eli elinize değsin oradan ge&ccedil;iyor vitamin. Başka şeye ihtiya&ccedil; yok ifadelerini kullandı.AA

Başbakan'dan seçim barajı açıklaması

"Kendine güvenen bir parti olarak..."