Ayrılık acısını atlatmanın 20 basamağı
İşte yapmanız gerekenler...
Habertürk
Giriş: 27 Kasım 2014 - 14:47 Güncelleme: 14 Mart 2016 - 12:32
İlk altın kural: Tüm iletişimi kesin. Aramayın, mesaj atmayın, haber göndermeyin ya da siz haber almaya çalışmayın.
Bu tür çabalar kendinizi üzmekten başka hiç bir işe yaramaz. Sorularınıza vereceği cevaplar sizi tatmin etmeyeceği gibi ortak arkadaşlar da genelde doğruyu söylemezler.
Bütün eşyalarından kurtulun: Size onu hatırlatacak bütün eşyaları bir yere toplayın. İster atın, ister gözünüzün göremeyeceği bir yere kaldırın, isterseniz hayır kurumuna bağışlayın, ama asla eşyaları bahane ederek tekrar görüşmeye çalışmayın!
Geri vermek istiyorsanız bu görevi bir arkadaşınıza devredebilirsiniz.
Arkadaşlarınızla vakit geçirin: Hatta mümkünse onlarda yaşayın. İlk günlerin zor geçeceğinin bilincinde olun ve korkmayın. Arkadaşlarınızı da uyarın, günde toplam 20 dk. dan fazla onun hakkında konuşmanıza izin vermesinler.
Bütün günü bir övüp bir söverek geçirmeniz sizi hasta eder.
Stresle tanışın: Ayrılık, birçok negatif duygunun yanında stresi de beraberinde getirir. Mide bulantısı, iştahsızlık ya da aşırı yeme, sürekli uyku ya da uykusuzluk hali stres belirtileridir.
Bu süreçte bu tip şikayetlerinizin olabileceğini kabullenin ve sakince başa çıkmaya çalışın. Paniğe gerek yok!
Karşılaşabileceğiniz yerlere gitmeyin: İnsanı bunaltmayın. Artık hiç kimse "şans eseri denk geldik" "geçiyordum, uğradım" numaralarına kanmıyor. Ayrıca karşılaştığınızda beklediğiniz sıcaklığı bulamazsanız eve hangi psikolojiyle döneceğinizi unutmayın.
Hobi edinin: Mutlaka yapmaktan hoşlandığınız birşeyler vardır. Nelerden zevk alırdınız hatırlamaya çalışın. Evet, kendinizi unutalı çok oldu ama biraz zorlarsanız hala kendi kendinize eğlenebilirsiniz.
Bilimsel verilere güvenin: Bir davranışı, bir duyguyu, düşünceyi, davranış modelini 21 gün boyunca devam ettirmek, kurulan yeni nöron bağlantısı sayesinde o davranışın alışkanlık haline gelmesini sağlar.
Örneğin, eski sevgilinizi 7/24 internet ortamından takip etmeyi hemen şimdi bırakmalısınız!
Bol bol hareket edin: Açık havada yürüyüşler yapın, bisiklete binin, yapacağınız her tür egzersiz hem sizi güzelce yorar, hem de serotonin salgılamasına yol açacağından kendinizi mutlu hissedersiniz. Bilimsel gerçekleri görmezden gelmeyin.
İlişkinin kötü taraflarına odaklanın: Hatıralar peşinizi bırakmıyor, gülüşü gözünüzün önünden gitmiyor, son hafta sonunuzu unutamıyor olabilirsiniz, çok normal. Hemen aklınıza kötü bir anınızı getirin.
İş buralara kadar varmışsa muhakkak sizin de bazı memnuniyetsizlikleriniz vardı elbet..
Ailenize vakit ayırın: Aileniz yakınınızdaysa ziyarete gidin, uzaktalarsa telefon edin.
Seslerini duymak bile sizi rahatlatacaktır. Kendinizi yeryüzünün en itici, en sevimsiz, en nemrut insanı zannettiğiniz bu zamanlarda karşılıksız sevgi size ilaç gibi gelecektir.
Dönmesini beklemeyin: İster giden, ister kalan taraf olun fark etmez. Bir ilişki yeterince yıprandıysa ve siz bu duruma gelmişseniz bilin ki geri dönse bile eskisi gibi olmayacaktır. Bu acıları tekrar tekrar yaşamak istemiyorsanz tek seferde çekin, bitsin
Uykunuza dikkat edin: Düzenli uyku ruh sağlığınız açısından her zaman önemli olduğu gibi, bu süreçte temel ihtiyaçtır. Huzursuz geçen bir gecenin sabahında düşüncelerinize hakim olamayabilirsiniz.
Mümkün olduğu kadar dinlenmenize dikkat edin. Ancak fazla uyumak da depresyon belirtisidir, unutmayın.
Kendinizi zamanın akışına bırakın: Elbette bu yan gelip yatın anlamına gelmiyor. Hayatın akışını hissedin ve uyumlu hareket etmeye özen gösterin. Panik olacak bir durum yok. Zamanın iyileştirici etkisine güvenin.
Duygularınızı bir kağıda yazın: İsterseniz saçmalayın, önemli değil. Nasıl olsa sizden başkası okumayacak. O'na ne söylemek istiyorsanız, içinizden ne geçiyorsa dökün kağıda. Sonra da yırtın, yakın, imha edin.
Kendinizi suçlamayın: Hiçbir yere varamazsınız. Eğer bir ilişki bitiş sürecine girmişse, tüm hataların sorumluluğunu tek başınıza üstlenebileceğiniz aşama çoktan geçmiştir. "Acaba nerede hata yaptım" gibi sorulara gerek yok!
Hemen başka bir ilişkiye başlamayın: "Çivi çiviyi söker" kuralı burada işe yaramıyor. Bir süre duygularınızı nadasa bırakın. Aksi halde hata yapar, yeni ilişkinizi eskisiyle kıyaslamaya başlarsınız.
Herkes farklı özelliklere sahip olduğundan da eskiye dair hiçbir iz bulamayacak ve mutsuz olacaksınız.
Kendinizi işinize verin: Çalışmıyorsanız da iyi kötü, kazancına, konumuna bakmadan derhal bir iş bulun. Çalışmak size evden çıkmak için bir sebep, kafanızı meşgul etmek için bir sürü sorumluluk ve size kalsa hiç kuramayacağınız ilişkiler için imkan sunar.
Yalnız kalmaktan korkmayın: Çünkü bu yalnızlığınız ömür boyu sürmeyecek. Daha önce bir ilişki yaşamış olmanız tekrar yaşayabileceğinizi gösterir. İsteseniz de istemeseniz de yakında aklınız yine başınızdan uçacaktır.
Alkol ve aşırı yemekten kaçının: Mutluluğu buzdolapları köşelerinde, şişelerin dibinde aramayın. Alkol sizi o anlık mutlu etse de sonrasını düşünün. Bir anlık hafıza kaybıyla hiç istemediğiniz mesajlar atabilirsiniz.
Arkadaş kalmaya çalışmayın: Elbette ki modern dünyada ayrılan çiftler tekrar görüşebiliyor, hatta yakın arkadaş bile olabiliyorlar. Ama ayrılık sürecinde değil! Kendinize zaman tanıyın.
Hisleriniz durulduğunda ilişkiniz kendiliğinden arkadaşlığa dönüşebilir, acele ederek zorlamayın.
