Fatih Altaylı: "Hasan atıldı, yerine Ali girdi"

Habertürk.com’un genel yayın yönetmeni, değerli amirim Yavuz Barlas arayıp “Derbi ile ilgili bir şeyler yazar mısın?” diye soru formatında ama gizli emir kipinde konuşunca açıkçası bunalıma girdim.

Bu kadar iğrenç, bu kadar kötü, bu kadar kalitesiz, bu kadar vasıfsız bir maçtan sonra ne yazılabilirdi ki!

Ömrümden bir 90 dakika çaldıkları gibi, bir de Liverpool-Chelsea maçını izlememe engel oldular ki, tam bir rezalet.

Dünyanın en büyük, en önemli derbilerinden biriymiş!

Yalan, sakın ola ki inanmayın.

Pabuçlarımın derbisi olur ancak.

Bilmem kaç ülke naklen yayınlamış.

Eğer doğru ise hata etmişler, Türk futbolunu utandıracak bir iş olmuş olduysa.

Takımından hakemine ne kadar iğrenç bir futbol alemine sahip olduğumuzu dünyaya göstermiş olduk.

Geçen Pazartesi akşamı, Habertürk TV’de Spor Saati’nde konuşurken “Bu titrek hakemi bu maça vermek bu maçı katletmektir” dedim.

Habertürk.com skor tahminimi sorduğunda da “Berabere biter muhtemelen” diye söyledim.

Fenerbahçe bu sezon zaten malum, berbat bir futbol oynuyorlar ve o futbola uygun bir sıralamadalar.

Şaşırtıcı olan ise Galatasaray aslında.

Onlar da berbat bir futbol oynuyorlar genelde ama onlar şampiyonluğu kovalıyorlar. Çünkü kadro kalitesi daha iyi, takım da, yönetim de daha tecrübeli.

Zaten bu yüzden “Bu sene o sene” diyordu pek çok kişi.

Ben ise diyemiyordum bunu rahatça.

Çünkü Galatasaray’ın futbol kalitesinin farkındaydım.

Zaten gördük maçta da!

Galatasaray’ın topa sahip olma, atak yapma üstünlüğü var ama bunu pozisyon üstünlüğüne çeviremeyen de yine Galatasaray.

Rakip 10 kişi kalmışken de taktik bir değişiklik yapamayan da Galatasaray.

Golü attıktan 5 dakika sonra, 10 kişilik rakibin, atak bile olmayan atağında kalesinde golü gören de Galatasaray.

Fenerbahçe dediğin ise can havli ile oynamaya çalışan ama onu da beceremeyen, maçın başında müthiş bir heyecan ve korku içinde ne yapacağını çözememiş bir takım.

Ve bu takım karşısında bir oyun oturtamayan bir Galatasaray.

Diyeceksiniz ki, “Hakem”

Evet hakem rezaletti.

Bu rezilliği hakem diye sahaya sürmüşler.

Ve bir daha da sürecekler.

İlk yarıda Hasan Ali Kaldırım’ı attı.

Baktı Fenerbahçe eksik kaldı, onun yerine kendi üzerine geçirdi Fenerbahçe formasını.

Ivır zıvır hataları saymıyorum bile.

Ama Linnes’e yapılan hareket çok açık bir kırmızı kart. Hem de direkt kırmızı.

Bu rezil ne yaptı?

Hiç. VAR’a bile gitmedi.

Niye çünkü gitse ve atmasa rezillik katmerlenecek.

Nasıl olsa rezilim bari katmerli olmayayım dedi ve gitmedi.

Ardından Onyekuru’ya yapılan faul.

Çalmadı.

Yetmedi, rakip gelip adamın kulağına tahrik edici laflar söyledi.

Hakem döndü buna tepki gösteren adama Onyekuru’ya sarı kartı gösterdi.

Orada başlayan pozisyon gidip gol oldu ama doğrudan olsa gam yemem.

Golden önce Feghouli’ye faul var. Bariz, net açık.

Onda da hakem kılığında dolaşan rezil VAR’a gitmedi.

Çünkü gitse golü iptal edecek.

Yer mi!

Yemez.

Yemez ise zaten ortaya böyle derbiler çıkar.

Utanç derbileri.

Böyle hakeme, böyle rezilleri hakem diye ortalıkta geziren MHK’ya, böyle MHK’ya tahammül eden Federasyona, böyle futbol çok bile.

Hepinizin aldığı para haram olsun.

Şunu da söylemeden geçemeyeceğim, Bein Sports göstermediği için görmemiş olabilirsiniz ama Ekrem İmamoğlu maça geldi.

Ne bir olay oldu, ne bir tahrik ne de başka bir şey.

Bilmem anlatabildim mi!

NOT: Fenerbahçeli yönetici Semih Özsoy’un maç sonu beyanatına ise inanamadım.

Sporun içinde böyle kişilerin olması spor adına utançtır.

Kendisinin maça aklını ve izanını bir kenara bırakıp bakması yönetici olduğu için belki hoş görülebilir, affedilebilir.

Ama herkesin aynı şekilde bakmasını bekleyen tavrı akıl alır gibi değil.

Bu tipleri nereden buluyorlar merak ediyorum.

Bunlar sporun içinde yer alacak kişiler değil.

Olmamalı.