Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Sinema En iyi 10 tarihi aksiyon - macera filmi
        • 1

          YEDİ SAMURAY (1954)
          (Shichinin no Samurai - Seven Samurai)

          Japonya’da 1586 yılında, Sengoku olarak adlandırılan dönemde geçen film, ürünlerini haydutlara kaptırmak istemeyen çaresiz ve yoksul köylülerin, kendilerini korumak üzere 7 roninle, diğer bir deyişle efendisiz kalan 7 samuray ile anlaşmalarından sonra gelişen olayları anlatır. Haydutlar kalabalık ve güçlüdürler. Çiftçiler ise savaşmaktan habersizdir. Samurayların işi çok zordur. Yaklaşan çatışma, onlar için onur, köylüler içinse varoluş mücadelesi olacaktır. Usta yönetmen Akira Kurosawa’nın senaryosuna da katkıda bulunduğu, Venedik Film Festivali’nde Gümüş Aslan kazanan ‘Yedi Samuray’, sinema tarihinin en ilham verici filmlerinden biri olarak anılır.

        • 2

          BEN-HUR (1959)

          Hz. İsa’nın doğumuyla başlayan ve yaklaşık 2 bin yıl önce Kudüs’te yaşananları anlatan film, Lew Wallace’ın 1880 tarihli ‘Ben-Hur: A Tale of the Christ’ adlı romanından uyarlandı. 1925 yapımı ilk ‘Ben-Hur’ bugün sessiz sinema klasiği olarak anılır. 1959 yapımı ‘Ben-Hur’ ise yakaladığı muhteşem gişe başarısı ve kazandığı 11 Oscar’ıyla bir Hollywood efsanesidir. Öte yandan, usta yönetmen William Wyler’ın anlatım ustalığının kusursuz bir örneğidir. Aksiyon deyince akla gelen yönetmenlerden biri olmasa da öyle bir araba yarışı sahnesi çekmiştir ki etkileri günümüze kadar uzanır. Tarihsel epik türünün önde gelen filmlerinden biri olarak görülen ‘Ben-Hur’, Kudüs’te yaşayan varlıklı bir Yahudi olan Ben-Hur’un başına gelen talihsiz olayları Hz. İsa’nın hikâyesi ile paralel olarak anlatır.

        • 3

          SPARTACUS (1960)

          Howard Fast’ın 1951 tarihli romanından sinemaya uyarlanan film, Hz. İsa’nın doğumundan önceki yıllarda geçen bir hikâye anlatır. Roma İmparatorluğu’na baş kaldıran isyancı kölelerin lideri Spartacus’ın yaşam öyküsünden esinlenen filmde Spartacus rolünü canlandıran Kirk Douglas aynı zamanda filmin yapımcıları arasındadır. Douglas, cesaretli bir karar vererek o yıllarda, komünist olduğu gerekçesiyle Hollywood’da kara listeye alınan senaryo yazarı Dalton Trumbo ile çalışmaya karar verir. Laurence Olivier, Jean Simmons, Peter Ustinov gibi usta oyuncuların da rol aldığı filmin çekimlerine yönetmen Anthony Mann başlar ama Douglas ile yaşadıkları anlaşmazlık sonucu işi bırakır. Yerine Stanley Kubrick gelir. Yardımcı erkek oyuncu (Ustinov), görüntü, sanat yönetimi ve kostüm tasarımı dallarında 4 Oscar kazanan film gişelerde gösterdiği büyük başarıyla da dikkat çeker.

        • 4

          AGUIRRE, TANRININ GAZABI (1972)
          (Aguirre, The Wrath of God)

          1560 yılında, İspanyolların yüzbinlerce insanı öldürerek Güney Amerika’yı fethettikleri ama toprağa, paraya ve şiddete henüz doymadıkları bir dönemde geçer film… Kraliçe tarafından görevlendirilmiş bir grup İspanyol askeri köleleştirdikleri yerlilerle birlikte Amazon nehrinin derinliklerindeki efsane altın ülkesi El Dorado’yu arar. Yolculuk giderek zorlaşınca komutan önden bir keşif ekibi yollamaya karar verir. Keşif ekibinde yer alan subaylardan biri olan Lope De Aguirre (Klaus Kinski), kararlarını beğenmediği ekip komutanını kendisine sadık askerlerle birlikte darbe yaparak devirir. İçlerindeki bir soyluyu kukla komutan yaparak tüm kontrolü eline alır. Yolculuk çok zor şartlarda açlık sınırında sürmesine rağmen Aguirre, El Dorado’yu bulmaktan vazgeçmez ve bir avuç askerle kendi krallığını kurmaya karar verir. Alman yönetmen Werner Herzog’un yazıp yönettiği filmde Kinski, karakterin çılgınlığa varan hırsını ve açgözlülüğünü abartısız bir tarzda yorumlar.

        • 5

          KAGEMUSHA (1980)

          Japon tarihinde iç savaşlar ve isyanlarla geçen Sengoku Dönemi’nde (1467-1615) geçer film. Alt sınıftan gelen sıradan bir hırsız, fiziksel benzerliği nedeniyle bir derebeyinin dublörlüğünü yapmaya başlar ve derebeyi öldüğünde onun yerini almak zorunda kalır... Bazıları ‘Kagemusha’yı Akira Kurosawa’nın bir sonraki filmi ‘Ran’ın ön hazırlığı gibi görürler. Oysa ‘Kagemusha’nın ‘Ran’dan aşağı kalır bir yanı yoktur. Belki ‘Ran’dan daha az görkemlidir ama estetik olarak kesinlikle aşağıda değildir. En önemlisi, hikâyesi çok sağlamdır. Özellikle psikolojik alt metniyle… Sınıfsallığı, korkuyu ve cesareti sorguladığımız bir filmdir… Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye’yi “All That Jazz” ile paylaşmıştı.

        • 6

          RAN (1985)

          Ortaçağ Japonya’sında geçen bir “Kral Lear” uyarlaması… Hayatı savaşmakla geçen yaşlı kral, ülkesini üç oğlu arasında bölüştürerek sürekli barışı sağlayacağını düşünür. Karşı çıkan küçük oğlunu dinlemez. Diğer iki kardeş arasında savaş başladığında artık iktidarını kaybetmiş, sözünü kimseye dinletemeyen biridir. Usta Japon yönetmen Akira Kurosawa’nın resim gibi tasarlayıp çektiği kalabalık savaş sahneleriyle unutulmazlaşan “Ran”, sadece görkemli bir savaş filmi değil; kibir, iktidar ve yaşlılık üzerine bir trajedidir aynı zamanda.

        • 7

          CESUR YÜREK (1995)
          (Braveheart)

          13. yüzyılda zalim İngiliz Kralı Edward’a karşı isyan bayrağı açan İskoç savaşçı William Wallace’ın hikâyesi, Mel Gibson’ın ellerinde destansı bir isyan ve savaş filmine dönüştü. En sevdiği yakınlarını İngilizler yüzünden kaybeden Wallace’ın baskıya ve zulme karşı halkı ayaklandırması, etkileyici ve duygusal bir sinemayla anlatılıyordu. Gibson, özelikle Kurosawa etkisi taşıyan savaş sahnelerinde sağlam bir iş çıkarıyordu. “Cesur Yürek” film ve yönetmen kategorileri dahil 5 dalda Oscar kazandı.

        • 8

          GLADYATÖR (2001)
          (Gladiator)

          Russell Crowe MS 180 yılında geçen filmde Romalı general Maximus Decimus Meridius olarak çıkar karşımıza… İmparator Marcus Aurelius’un ihtiraslı ve sorunlu oğlu Commodus (Joaquin Phoenix), babasını öldürerek tahtı ele geçirirken Maximus’un arkasından iş çevirerek her şeyini elinden alır. Film köle haline gelen Maximus’un bir gladyatör olarak verdiği yaşam mücadelesini ve peşinden Commodus’tan intikam almak için gösterdiği çabaları anlatır… Ridley Scott’un yönettiği ‘Gladyatör’, dönemi yansıtan özel efektleri, arenada geçen çarpıcı sahneleri ve içerdiği intikam hikâyesiyle o yılın en çok iş yapan filmlerinden biri olmakla kalmamış, 5 Oscar birden kazanmıştı.

        • 9

          KAHRAMAN (2002)
          (Hero)

          MÖ 227 yılında Çin’de Warring Devletleri döneminde geçen film, Jing Ke’nin Kral Qin’e suikast düzenlemesinin hikâyesinden esinlenir. Başrollerinde Jet Li, Tony Leung, Maggie Cheung ve Ziyi Zhang’ın yer aldığı ‘Kahraman’, her biri tablo güzelliğindeki kadraj düzenlemeleri, renk duygusu ve görsel atmosferiyle öne çıkar. Çin’de gösterime girdiğinde, ülke tarihinin en yüksek hasılatlarından birine ulaşan ‘Kahraman’, gösterim haklarını satın alan Miramax’ın kararsızlığı nedeniyle ABD’de 2 yıl sonra Quentin Tarantino’nun ısrarıyla vizyona girer ve 53.7 milyon dolar hasılat elde eder. Çinli usta yönetmen Yimou Zhang’ın imzasını taşıyan ‘Kahraman’, sinema tarihinin en biçimci ve göze hoş gelen Uzakdoğu dövüş filmlerinden biridir.

        • 10

          THE KING (2019)

          Genç yaşta tahta çıkan İngiltere kralı V. Henry'nin hikâyesini anlatan dram ağırlıklı bir aksiyon filmi... 15’nci yüzyılın başlarında geçen filme monarşi eleştirisi olarak bakmak mümkün. Genç Henry’nin (Timothée Chalamet) tahta çıkmasıyla iktidarın karmakarışık bir ağ olduğunu anlarız. Yargı, din ve ordu gibi kurumların başında olanlar, en az kral kadar olayların gidişatında, ülkenin kaderinde söz sahibi isimlerdir. V. Henry, vicdanlı, ahlaklı, kendine karşı dürüst bir karakter olarak öne çıkar. İç savaşa son vermek, İngiltere'yi birleştirmek ve barış içinde yaşamak ister. Ama o bile monarşi düzeneğinin parçası olmaktan kurtulamaz. Hatta uzun süre gerçek anlamda iktidar olamaz, iradesini ortaya koyamaz. Birilerinin onu yönettiğini çok geç fark eder. ‘The King’ genç Hal'in trajedisini anlatan bir film. Finalde geldiği noktada, o artık bildiğimiz genç Hal değil, İngiltere kralı V. Henry... Belki İngiltere'yi birleştirmeyi başarır. Ama kendi ideallerine, düşüncelerine çok aykırı davranma pahasına varır o noktaya.

        Yazı Boyutu

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ

        Habertürk Anasayfa