ATAKA'nın hedefi Bulgaristan Türkleri

Bu tip eylemlerin küçümsenmemesi gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Georgi Pırvanov, "Bulgaristan'da etnik ve dini gerginliğin tırmanmasına ilişkin veriler varsa, konuyla ilgili olarak Milli Güvenlik Kurulu'nu toplamaya hazırım" diye konuştu.

Cumhuriyet Başsavcılığı da olayla ilgili soruşturma başlattı. Sofya Şehir Savcısı Nikolay Kokinov, ATAKA'nın etnik ve dini nefret kışkırtma suçunun kanıtlanması durumunda partinin yasa dışı ilan edilmesine ilişkin prosedür başlatılabileceğini söyledi.

PARLAMENTO DA MÜSLÜMANLARA SALDIRIYI KINADI

Bulgaristan parlamentosunda, ülkedeki etnik ve dini barışı tehdit eden eylemleri kınayan bir bildiri oy birliği ile kabul edildi. Müslümanlar için özel bir kutsal değeri olan cuma namazı sırasında ATAKA partisi taraftarlarının eylem yapmasının "skandal" olarak nitelendirildiği bildiride "Etnik barışın zedelenmesine yönelik girişimler endişe vericidir. ATAKA partisinin ülkemizin milli güvenliği için de bir tehdit oluşturduğu açıkça ortaya çıkmıştır" ifadelerine yer verildi.

OLAY NEDENİYLE ATAKA'DAN İSTİFALAR BİLE YAŞANDI

ATAKA lideri Volen Siderov'un başkent Sofya'da geçen cuma namazını sabote etmek üzere giriştiği eylemlerinden sonra Valentin Nikolov, Kiril Gumnerov ve Ognayn Peyçev adlı üç milletvekili partiden ve parlamento grubundan ayrıldıklarını duyurdu.

ATAKA'dan istifa eden milletvekilleri, "Milliyetçilik ve vatanseverlikle kesinlikle alay eden Siderov'un tavrı sabrımızı taşırdı. Kendisi adeta üzerimize bulaşık suyu attı. Bunun farkındayız ve böyle bir davranışa karşı çıkıyoruz. Tavır alarak biz de kendi tepkimizi açık olarak ortaya koyuyoruz'' dedi. Kiril Gumnerov, "Milliyetçilik ve vatanseverlik ile ilgisi olmayan Siderov'un tavrını anlamlı ve alakalı bulmuyorum" diye konuştu. ''Liderimiz Siderov'un tavrını daha fazla kaldıramayacağız'' diyen Valentin Nikolov ise kendisini "ilkokuldan beri tanıdığını, ancak Bulgaristan'da etnik barışını sabote etmesine izin vermeyeceğini'' söyledi.

Milletvekillerinin istifası ile 240 sandalyeli parlamentoda 20 kişilik grubu olan ATAKA'nın milletvekili sayısı 17'ye düştü.

"PROVAKASYONA GELMEYECEĞİZ"

Saldırının ardından ilk Cuma Namazına katılan Bulgaristan Müslümanları Başmüftüsü Mustafa Aliş Haci provakasyona gelmeyeceklerini belirterek, ''Müslümanlar huzurlu bir Bulgaristan'da yaşamak istiyor. Bulgaristan'ı seven, din ve milliyetçilikle oynamamalı'' dedi. Mustafa Aliş Haci 700 kişi kapasiteli bu caminin Müslüman cemaate kesinlikle yetmediğini belirterek şunları söyledi:

''Biz Yüksek İslam Enstitüsü projesi çerçevesinde ikinci bir cami yapılması için gerekli girişimlerde bulunduk. Ancak bu proje rafa kaldırıldı. Sofya'da 20 bine yakın Müslüman yaşıyor. Bu kalabalığa iki cami dahi yetmeyecektir. Devlet yönetiminin Müslümanların isteklerine biraz daha duyarlı davranmasını bekliyoruz.'' Haci, bazı yerlerde başörtülü kızlara karşı saldırıların da gerçekleştiğini sözlerine ekledi.

#

ARINÇ: HÜKÜMET OLARAK TAKİP EDİYORUZ

Balkanlar'daki soydaşları hiçbir zaman unutmadıklarını belirten Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bulgaristan'da ırkçı saldırılar ve söylemleriyle Ataka Partisi'nin soydaşları üzdüğünü dile getirdi. Arınç, "Hükümet olarak bunları hergün takip ediyoruz. Bir ay kadar önce Manisa'da Bulgaristan'dan gelen kardeşlerimizle bir aradaydık. Orada yaptığım bir konuşmada Bulgaristan'da özelikle Volansidanov ve arkadaşlarınca Türkiye'ye bir nota verilmek istendi. Biz notalarını iade ettik. Ben orada Türkler'e karşı soydaşlarımıza karşı ırkçı söylemleri lanetlemiştim. Bunu tekrar ifade ediyorum" dedi.

SALDIRI İSTANBUL'DA DA KINANDI

"ATAKA PARTİSİ KAPATILMALI"

Hangi dinden olursa olsun ibadet eden bir topluluğa saldırmanın her şeyden önce bir insanlık suçu olduğunu iafe eden Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği BULTÜRK, "Biz Türkiye’de yaşayan Bulgaristan Türkleri, Bulgaristan Baş Savcısı ile Anayasa mahkemesini göreve davet ediyor, hiçbir AB ülkesinde benzeri bulunmayan Neo-faşist ATAKA partisinin kapatılması için harekete geçilmesinin bir insanlık görevi olduğunu hatırlatıyoruz" dedi.

Konu ile ilgili sorularımızı yanıtlayan BULTÜRK sorumlusu Rafet Murat, yaşanan olaylarla ilgili ayrıntılı bilgi verdi.

* Yaşanan bu olaylar gözlerimizi Bulgaristan'a çevirdi. Bulgaristan'daki Türklerin sıkıntıları nelerdir? Bu son cami olayının dışında basına sızmayan başka olaylar da yaşandı mı?

Siderov’un ve ATAKA yandaşlarının bu saldırılar ile bazı hedefler peşindedirler. Ekim ayında yapılacak olan Cuhurbaşkanlığı seçimlşerinde rövanşı almak niyetindedir ve bunun içinde her yola başvurmaktadır. 2006 yılındaki seçimlerde Siderov, şu anki Cumhurbaşkanı Georgi Pırvanov ile ikinci tura kalmış ve seçimi kaybetmiştir. Bulgaristan’da 40 yıl boyunca sürdürülen Türk düşmanlığı eğitiminin izleri hala devam etmektedir. Siderov ülkede bulgar nüfus artışının az olması nedeniyle "vatan tehlikede" "Bulgaristan Bulgarlarındır" gibi söylemlerle oy toplamayı amaçlamaktadır.

ATAKA partisi mensuplarının vukuatları çoktur. Geçen yazın Sofyada TRT çekim ekibine de saldırmışlardı. Oysa TRT ekibi Bulgaristan’ın tanıtımı için çekim yapıyordu. Nazi işaretleri ve askeri postallarla gezen ataka mensupları birçok yerde Türklere, Romlara ve Müslümanlara saldırılar gerçekleştirdiler.

* Sizce ATAKA partisinin bu tür provokasyonlardan çıkarları neler?

ATAKA Partisi bu tür provakasyonlar ile sürekli gündemde kalmayı hedeflemenin yanında Bulgaristan’da yaşayan azınlıkların eşit haklara sahip olmasını hazmedememektedir. Azınlıkların Bulgar çoğunluğa mutlak itaatini istemektedir. Geçmiş yıllarda bu böyleydi. Ancak diktatörlüğün yıkılmasından sonra demokrasiye geçiş ile birlikte Bulgaristan Türkleri de ülkenin siyasi, sosyal, iktisadi ve kültürel hayatında aktif rol oynamaya başladılar. Son derece de başarılılar. Siderov bunu da hazmedememektedir. Oysa Bulgaristan Türkleri 600 seneden beri burada yaşamaktadırlar. En az Bulgarlar kadar orası onlarında vatanı. Ülkedeki herşeyi birlikte yaptılar. Hiç bir zaman ayrılıkçı hareketlerde bulunmadılar. En zor günlerinde 1984-85 yıllarında silah zoru ile isimleri değiştirildiğinde ve zorla Hıristiyanlaştırmaya çalışıldığında bile teröre başvurmadılar. Kanunla en çok riayet eden ve en az suç işleyen kesim de yine Türklerdir. Bugün Bulgaristan’da 1.500.000 civarında Türk yaşamaktadır.

* Bulgaristan ve Türkiye'de hükümetler konu ile iligili bir şey yaptılar mı? Siz ne yapmasını bekliyorsunuz?

Bulgaristan Başbakanı saldırı olayına sert tepki gösterdi. Bulgaristan başsavcısı da dava açtı. Türkiye’de olaya sert tepki gösterdi. Tepkilerden memnun olduğumuzu söyleyebilirim. Gelişmeleri yakından takip ediyoruz.

* Sizin beklentileriniz neler?

Bulgaristan’ın bugün sahip olduğu en büyük nimet farklı topluluklar arasındaki barış ortamıdır. Etnik çatışmaların bazı Balkan ülkelerini harabeye çevirip, yüz binlerce insanın hayatını kaybetiğini, yüzbinlerce insanın sakat kaldığını, tecavuzleri gördük. Psikolojik etkileri, travmaları ise daha uzun yıllar devam edecek, aynen bizim Jivkov döneminde yaşadığımız travmalar gibi. Bunların psikolojik etkileri hala devam etmektedir. Biz bunların asla yaşanmamasını, tekrarlanmamasını istiyoruz. Çatışmadan sadece bir kesim değil Bulgaristan’da yaşayan herkes kaybedecek. Biz barışın korunmasını herkesin demokrasi ve hoşgörü ortamında özgürce yaşamasını, azınlıkların kendi kültürlerini geliştirmelerini istiyoruz. ATAKA benzeri neo-faşist partilerin Bulgaristan’ın siyasi HAYATINDA YERİNİN OLMAMASINI VE BU PARTİNİN KAPATILMASINI İSTİTORUZ.

* Dernek olarak konuyla ilgili çalışmalarınız hakkında bilgi alabilir miyiz?

Biz dernek olarak Bulgaristan Türklerinin haklarının korunması için her tür faaliyeti yürütüyoruz. Pazar günü Bulgar kilisesindeki cemaate çiçek dağıttık. Yani biz hiç bir zaman kaba kuvete başvumayacağız. ATAKA'nın kapatılması için de dernek olarak imza kampanyası başlatacağız.