Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin davada tutuklu 4 sanıktan anne Yüksel Güran savunma yaptı.

        Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada tutuklu sanıklar Nevzat Bahtiyar ve ağabey Enes Güran'ın savunmasının ardından anne Yüksel Güran'ın savunmasına geçildi.

        Mahkeme başkanı, sanık Yüksel Güran'a "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle hakkında dava açıldığını belirtti.

        Güran, savunmasında Narin'in kaybolduğu günün sabahı çok sevinçli olduğunu söyledi.

        Bir oğlunun dışında tüm aile bireyleriyle kahvaltı yaptıklarını anlatan Güran, "Mutluyduk, bilmiyorduk son soframız olacağını." dedi.

        Güran, Narin'in kaybolduğu 21 Ağustos gününe ilişkin şunları söyledi:

        "Narin, evdeydi. Bana 'Anne, ne zaman bana gelinlik alacaksın, ne zaman enişteye gideceğiz?' dedi. Bırakmadılar kızıma gelinlik alayım. Narin bir benim, bir ağabeyinin yanına koşuyordu. Ağabeyine 'Neden bana oyuncak getirmedin? diyordu. Amcamın kızı, kız kardeşime gelmişti, ona 'Hoş geldin' demek için evine gittim. Çocuklar acıktıklarını söyledi. Narin, patates kızartması istedi. İyi ki ona patates kızartmışım. Daha sonra Muhammet ile Narin, telefon için kavga etti. Saat 13.00 gibi halen sofradaydı. Bulaşıkları yıkayıp temizlik yaptık. 'Anne, Kur'an kursuna geç kaldım.' dedi. Kızıma 'Gitme, sıcaktır.' dedim. 'Anne, 16.00'ya kadar ders veriliyor, yalvarırım.' dedi, beni ikna etti. 'Akşama kadar Hatice'nin yanına oynamaya gideceğim.' dedi. Daha sonra Kur'an kursuna gitti. Yemin ederim Narin, o odadan çıktıktan sonra gözüm kör olsun ki bir daha Narin'i görmedim. Narin, dışarı çıktığı zaman Muhammet içeri girdi. Daha sonra yattım, Enes telefonla oynuyordu. Uyanıp mutfağa gidip su içtim, tekrar gelip yattım. Odayı toplarken Muhammet’in çıkıp çıkmadığını hatırlamıyorum. O sırada Hediye bize geldi, bayağı oturduk. Elbise, düğün ve askerlik ile ilgili konuştuk. Daha sonra Enes'in elbiselerini getirdim, katlıyordum ki Enes'in telefonu çaldı, arkadaşı ile konuştu, daha sonra çıktı. Ne kadar konuştuğunu bilmiyorum. Hediye Güran, eve gideceğini söyledi. Kapıya çıktığında Enes eve geldi. Saati hatırlamıyorum. Enes'e 'Neredesin?' diye sordum. 'Çeşmenin veya caminin yanındayım.' dedi, tam hatırlamıyorum. Daha sonra televizyonun bulunduğu odaya gitti, babasını aradı. Yemeğe yetişmeyeceğini biliyordum. Daha sonra evi toparladım. Enes, tekrar dışarı çıktı."

        Yüksel Güran, jandarmanın "Salim'i hiç gördünüz mü?" diye sorduğunu belirterek, "'Görmedim.' dedim ama daha sonra dinamoyu çalıştırdığımda gördüm sanki." ifadesini kullandı.

        Narin'in kaybolduğu gün Nevzat Bahtiyar'ı hiç görmediğini öne süren Güran, mahkeme başkanının, televizyonlara verdiği röportajlarda "Kim öldürdüyse gelsin, bir yere koysun, en azından bir mezarı olur." dediğini hatırlatması üzerine, şu beyanda bulundu:

        "Yemin ederim, bunu hiç dememişim. 8 yaşında kızım var, kayıptır. Tüm Türkiye arıyor, bulamıyor. Bulurlarsa en azından bir mezarı olacak. Ne söylediysem tersine söylenmiştir. Narin'in kaybolması aklımızın ucundan geçmiyordu. Komşulara ve yakınlarıma sordum ama Narin oralara gitmemişti. Cami inşaattır, 'Belki Narin orada oynamış, kafasını bir yere vurup düşmüştür.' diye caminin kapısına vurdum, 'Açın.' dedim. Daha sonra hepimiz aramaya başladık. Her tarafı aradık ama Narin’i bulamadık. Nevzat'ın karısı da benimle birlikte geldi. Beni teselli ediyordu. Hepimiz, Narin'i arıyorduk. Bir çukur nerede varsa orada onu arıyorduk. Sonra kim jandarmayı aradı bilmiyorum, dünya başımıza yıkıldı."

        Mahkeme başkanının "Narin'i sen öldürmedin mi?" sorusunu Yüksel Güran, "Yemin ederim, ben öldürmedim." diye yanıtladı.

        "Salim öldürdü mü?" sorusu üzerine Yüksel Güran, "Sanmıyorum. Salim öldürmüşse veya kim öldürmüşse onları Allah'a havale ediyorum." ifadelerini kullandı.

        "Peki Nevzat mı öldürdü?" sorusunu ise Güran, "Her şey ortada." diye cevapladı. Anne Güran, "Oğlun öldürmüş olabilir mi?" sorusu üzerine "Hayır." dedi.

        Mahkeme başkanının, "Köydeki kadınların kavgasından haberiniz var mı, size küfrettiler mi?" diye sorması üzerine Güran, "Hayır, hiç kimseyi görmemişim." ifadesini kullandı.

        Yüksel Güran'a tutanaklarda yer alan "Enes'i nasıl korurum?" şeklindeki ifadeleri de hatırlatıldı.

        Anne Güran, bir kadın jandarma personelinin, "Ankara'da bir dairede Enes'in ve tüm ailenin fotoğraflarının olduğu" bilgisini kendisiyle paylaşması üzerine birilerinin Enes'i öldüreceğinden korktuğunu ve bu nedenle "Enes'i nasıl koruyabilirim?" dediğini öne sürdü.

        Mahkeme başkanının "Narin'i öldürse kendi ellerinle teslim eder misin?" diye sorması üzerine Güran, "Yemin ederim teslim ederim. Kızım öldüğü zaman tüm sevgimi Narin'e verdim, hepimiz Narin için ölüyorduk. Narin, benim kıymetlimdi. İnsan ölüyor, mezarı oluyor ama 8 yaşındaki bir kız çocuğum için ciğerim yanıyordu, bu cümleleri kullandım." diye konuştu.

        HTS raporuna göre olay günü saat 15.20'de Salim Güran'ın evlerinde olduğunun tespit edildiğinin belirtilmesi üzerine de Yüksel Güran, "Kesinlikle Salim evimize gelmemiş." dedi.

        Mahkeme başkanının, "Nevzat'ın öldürdüğünü söylüyorsun. Nevzat'ın beyanına göre Nevzat da eve gelmiş. Baz kaydı, Nevzat'ın Arif Güran'ın evine gittiğini gösteriyor. Senin, Enes'in, Salim'in ve Nevzat'ın da evde olduğunu söylüyor." demesi üzerine anne Güran, şu beyanda bulundu:

        "Kesinlikle Salim ve Nevzat evimize gelmemiştir. Evimizin etrafından dolanıp dolanmadıklarını bilmiyorum. Evin etrafına gelse nereden göreyim, camlar kapalı. Oturuyoruz, uzanıyoruz, evin içinde yatıyoruz, dışarı çıkmıyoruz. Ne araba ne ayak sesi duymadım."

        "Salim ile ilişkiniz var mı?" sorusunu ise Güran, "Yemin ediyorum, Salim ile hiçbir alakamız yoktur." diye yanıtladı.

        "Oğlunu başka biriyle, bir havyan ile uygunsuz şekilde gördün mü?" diye sorulan anne Güran, "Hayır, hayır. Kesinlikle öyle bir şey yok, benim çocuklarım akıllıdır." dedi.

        - "Bana iftira atıyor"

        "Salim Güran, ailenin reisi mi?" diye sorulması üzerine Yüksel Güran, "Hayır, hepsi kendi evinin reisidir." dedi.

        Güran, "Nevzat, Salim'e iftira atmış olabilir mi?" şeklindeki soru üzerine de şunları söyledi:

        "Allah bilir. Bana iftira atıyor, namusuma leke sürüyor. Allah'tan korkmuyor. Kim yapmışsa Narin'in katilini istiyorum. Bırakmadılar, Narin'e gelinlik giydireyim, kefen giydirdiler, hayallerimizi yıktılar, namusumuzu kirlettiler. 22 senedir evliyim, hiçbir hatam olmadı, 5 çocuğum var. Nasıl namusuma leke sürüyorum? Kocam bir gün yüzüme tokat atmadı, yüzüme tükürmedi. Kocam bana gül gibi bakıyordu. Saçımı süpürge ediyorum. Çocuklarımın harçlığı için sabah erken kalkıyorum. Beni öldürün, Salim ile alakam yok. Asın beni burada. Bunun yüzüne bakın, bu insan mıdır? Namusuma leke sürmeyin, Güranlara leke sürmeyin. Yemin ederim, Salim evimize gelmemiş. 5 çocuğum var, tüm çocuklarımın psikolojisi bozulmuş."

        Savcının "Enes Güran'ın olay gününe ilişkin çelişkili beyanlarda bulunduğunu" hatırlatması üzerine ise anne Güran, "Enes'in aklına her şey gelmiyor, çocuktur." ifadesini kullandı.

        Diyarbakır Barosu avukatlarından Mehdi Özdemir, "Nevzat Bahtiyar'ın eşi Gazal ile karşılaştınız mı?" diye sorunca Güran, "Beni teselli ediyordu. 'Narin'i bulacağız. diyordu." beyanında bulundu.

        Mahallede kadınların arasında yaşanan tartışmayı hatırlatan avukatın "'Narin'in mezarı olsun.' diye aranızda bir bağrışma oldu mu?" sorusunu ise Yüksel Güran, "Kesinlikle olmadı." diye yanıtladı.

        Avukatın Narin'in kaybolduğu gün bir yere gidip gitmediğini sorması üzerine Güran, o gün hiçbir yere gitmediğini öne sürdü.

        "Narin kaybolduktan sonra Salim'i gördünüz mü?" diye sorulan Yüksel Güran, "Yemin ederim görmedim. Sadece Hüseyin Güran'ın kapısında gördüm, o da saniye sürdü. Salim'in çocuklarını hiç görmedim. Akşamüstü karısı, çocukları, kardeşi, hepsi kapıdaydı. Öğlen hiç onları görmedim." dedi.

        Eski Diyarbakır Barosu Başkanı avukat Nahit Eren'in "Ben bir anneyi sorgulamam. Salondaki kalabalığı görüyorsun. Hepimiz Narin için buradayız. Öldürenler ceza alsın diye buradayız." şeklindeki sözleri üzerine gözyaşı döken anne Yüksel Güran, "Kızımı öldürdüler, bırakmadılar gelinlik giydireyim, kefen giydirdiler. Bizi de öldürdüler." dedi.

        Nahit Eren'in, "Şu an burada sen olmalısın müşteki olarak ama karakol seni çağırmış, ifadeni almış, 'Kızına ne olmuş bulalım diye.' Demişler ki 'Eşarp var merdivenin üstünde.' Demişsin ki imama, 'Bu mor eşarp mı başındaydı? diye." belirtmesi üzerine Güran, "İmam, 'Bu eşarba benziyor ama emin değilim.' dedi. Buna benzediğini söyledi. Eşarp evdeydi, şu anda da evdedir."

        "Sizin evde bir insan kanı vardı." diyen Eren'in bu kanın kime ait olduğunu sorması üzerine Güran, "T. Kaya diye bir çocuğun kanı." yanıtını verdi.

        Güran, "Herkes, Narin'in üzerine titriyordu çünkü bir kızım vardı, engelliydi, kaybettim. O yüzden Narin'i çok seviyorlardı." ifadelerini kullandı.

        Avukat Asya Cemre Işık'ın, "Evde bulunan mor yazma nerede?" sorusu üzerine anne Güran, "Narin gittiği gün mor yazma başındaydı. İmam, 'Narin'in başında mor yazma olduğunu söyleyince ben de evde bulunan mor yazmayı jandarmaya gösterdim. Yemin ederim Narin'i görmedik. Narin'in tırnağını dünyaya değişmem." diye konuştu.

        - "Nevzat, ikimize de iftira atıyor"

        Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığını temsilen katılan avukatın "Nevzat, Narin'i neden öldürsün? diye sorması üzerine Yüksel Güran, şu beyanda bulundu:

        "Kızımda olaydan birkaç gün önce 20 lira vardı. 'Kızım, bu parayı sana kim verdi? dedim. 'Nevzat ağabey verdi.' dedi. 'Kızım, neden alıyorsun?' dedim. (Nevzat Bahtiyar) Önce 'Salim'in aracında DNA çıktı, bana (Narin'in cansız bedenini) yolda verdi.' dedi. Sonra (Narin'in cesedinin) bizim evde olduğunu söyledi ifadesini değiştirerek. Allah'ım bu adam delirmiş de kızımı öldürmüş. Sonra ifade değiştirdi, evin içerisine getirdi."

        Anne Güran, Nevzat Bahtiyar'ın evlerinin içine girmediğini öne sürdü.

        Salim Güran'ın avukatı Onur Akdağ da "Narin, amcası Salim'in aracına ne zaman bindi?" diye sorması üzerine Yüksel Güran, "14 Temmuz'da." dedi.

        "Olaydan önce Salim'in aracına bindiniz mi?" diye sorulması üzerine anne Güran, "Nereye gitseydik kendi aracımızla gidiyorduk." dedi.

        "Nevzat, evinize misafirliğe gelir miydi?" diye sorulan Güran, "Nevzat, bize hiç gelmiyordu, hiç hatırlamıyorum, eşi bize geliyordu. Suları yoktu, sürekli bize gelip su alıyorlardı. Bu da bizim iyiliğimizdi, başımıza bu geldi." ifadelerini kullandı.

        Mahkeme başkanının "Nevzat'ın olay günü biriyle cinsel ilişkiye girdiğini duydunuz mu?" diye sorması üzerine Güran, şöyle dedi:

        "Hayır, duymadım. O kadar istiyorum ki ona saldırayım. Hiç Allah'tan korkmuyor mu? Onu ve çocuklarını Allah'a havale ediyorum. Yemin ederim ikisi de (Salim Güran, Nevzat Bahtiyar) evimize gelmedi. Nevzat, ikimize de iftira atıyor. Narin'in katilini istiyorum, katilini çıkarın bana."

        "Narin, görmemesi gereken başka bir şey görmüş olabilir mi?" diye sorulan anne Yüksel Güran, "Hayır." yanıtını verdi.

        Duruşma, tutuklu sanık amca Salim Güran'ın savunması ile devam ediyor.

        Anadolu Ajansı ve DHA tarafından geçilen tüm Diyarbakır haberleri, bu bölümde Haberturk.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Diyarbakır Haberleri alanında yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen ajanslardır.

        Tüm Yerel Haberler
        Diyarbakır İlçeleri
        Tüm Diyarbakır Haberleri
         Diyarbakır

        Diyarbakır

        Nöbetçi Eczaneler

        Yazı Boyutu
        Günün Önemli Manşetleri

        Benzer Haberler

        Habertürk Anasayfa