Nakıştan kazandığı parayla çocuklarını büyüttü, iş sahibi oldu

Demir'in 2003 yılında açtığı atölyesinde sergilemeye başladığı el emeği göz nuru eserler ilgi gördü. Severek yapmaya devam ettiği mesleğine sarılan Demir, zamanla iş yerini de büyüttü.

Mesleki becerisini geliştiren Demir, genç kızların çeyiz sandıklarını süsleyen yazma, dantel, havlu, çarşaf, kese gibi ürünleri istenilen motiflerle bezedi.

Eski nakış motiflerini bugünün teknolojisi ile başka sektörler için tekstil ürünlerine, peçete, havlu ve bornozlara da işleyen Demir, evinin geçimini sağlarken hayat mücadelesiyle örnek oldu.

Demir, nakıştan kazandığı parayla iki oğlundan birinin bilgisayar mühendisliği, diğerinin de yazılım mühendisliği okumasını sağladı.

- "Tedavi gören oğlumla ilgilenmek için memurluğu bıraktım"

Demir, AA muhabirine, oğlunun astım rahatsızlığından dolayı bir kamu kurumundaki görevinden istifa ettikten sonra evde durmanın kendisine zor geldiğini anlattı.

Hobi olarak başladığı nakışı meslek edineceğini o yıllarda düşünmediğini söyleyen Demir, "Kurslara gittim ve 2003 sonunda iş yerimi açtım." dedi.

İlk zamanlarda eski usulle nakış yaptığını, zamanla teknolojiye ayak uydurmaya çalıştığını kaydeden Demir, yeni neslin modernize olmuş nakışı beğendiğini belirtti.

Teknoloji ile el nakışının çok daha iyi sonuç doğurduğunu dile getiren Demir, nakış motiflerinde orta yaş üstünün Osmanlı ve Türk işi desenleri, gençlerin de modern geometrik şekilleri tercih ettiğini kaydetti.

Herkesin işine sahip çıkmasını ve yapılan işte en iyiye odaklanması tavsiyesinde bulunan Demir, "Sadece çeyiz için ürün yapmıyoruz. Havlu, bornoz, Amerikan servisleri peçetelere, amblemler, isimler yazıyoruz. Nakışı her alanda kullanıyoruz." diye konuştu.

Mesleğine çok şey borçlu olduğunu dile getiren Demir, "Bu meslekle evimizin geçimini sağladım, iki çocuğumu bilgisayar ve yazılım mühendisi olarak okuttum." dedi.