Çevre ve enerji bilinci ile bilgisizlik artıyor, demokrasi sorunu öne çıkıyor
Kadir Has Üniversitesi (KHÜ) Enerji ve Sürdürülebilir Kalkınma Uygulama ve Araştırma Merkezi (CESD) tarafından bu yıl ikincisi gerçekleştirilen “Türkiye Toplumunun Enerji Tercihleri Araştırması” sonuçlarına göre tüketicinin enerji ve çevre bilinci ile KHÜ Rektörü Prof. Dr. Meryem Sondan Durukanoğlu Feyiz ve CESD Müdürü Prof. Dr. Volkan Ş. Ediger’in 16 kent merkezindeki araştırması 2016- 2017 yılı verilerini karşılaştırıyor.
Enerji bağımlılığı ve pahalılığı 2016 yılında olduğu gibi, yine en büyük sorun olurken, sıralamada farklılaşma göze çarpıyor.
“Türkiye enerji sisteminin en önemli sorunu nedir?” sorusuna 2016’da ankete katılanların yüzde 38.6’sı “ithal enerjiye bağımlılık” yanıtını verirken 2017’de bu oran yüzde 21.8’lik bir kayıpla yüzde 16.8’e düşüyor.
Yüzde 30.8 oranla ikinci sırada yer alan “pahalılık” ise yüzde 11’lik artışla yüzde 41.8’e yükselerek birinci sıraya yerleşiyor.
Yüzde 2.8 oranıyla alt sıralarda bulunan çevre sorunları, yüzde 16.4 oranıyla üçüncü sıraya yerleşiyor.
DEMOKRASİ İLK 3 SORUN ARASINA GİRDİ
2016 yılında ankete katılanların yüzde 53.7’si doğalgaz, yüzde 24.9’u kömür, yüzde 12.4’ü ise odun ile ısınma ihtiyacını karşılıyordu. İkinci ankette doğalgazın payı düşerek yüzde 52.2, kömür de düşerek yüzde 21.1, odun ise artarak yüzde 15.1 pay aldı.
Türkiye’nin en önemli üç sorununda, ekonomi ön plana çıkarken, demokrasi de sıralamaya girdi. 2016 yılında eğitim (yüzde 27), iç güvenlik (yüzde 21.9) ve ekonomi (yüzde 15.7) sıralamasında, ekonomi (yüzde 21.9) ilk sıraya yerleşiyor, eğitim (yüzde 19) geriliyor, demokrasi (yüzde 11.9) ilk üç sorun arasına giriyor.
“Oy verirken partinizin enerji politikalarını dikkate alır mısınız?” sorusuna verilen olumlu yanıtlarda da ciddi artışlar gözlendi. “Dikkate almam” diyenlerin oranı yüzde 11.2’lik kayba uğrarken, “Biraz dikkate alırım” diyenlerin oranı yüzde 12.9; “Çok dikkate alırım” diyenlerinki ise yüzde 1.4 arttı.
ÇEVRE DUYARLILIĞI DA ARTTI
“Küresel iklim değişikliğine inanıyor musunuz?” sorusuna evet cevabı verenlerin oranı yüzde 77.5’ten yüzde 87.5’e çıktı. Enerjiden kaynaklanan en önemli çevre sorunu, hava kirliliği olarak görülürken, bitki örtüsünün bozulması seçeneği yüzde 12.9 gibi ciddi oranda artarak ikinci sıraya yerleşti.
“Hangisinin küresel ısınmaya en fazla etkisi vardır?” sorusuna verilen yanıtlarda sanayi (yüzde 43.5), şehirleşme (yüzde 24.9) ve enerji (yüzde 10) ilk üç neden arasında sayıldı.
***********
BOR, YAKIT ZANNEDİLİYOR
Yenilenebilir enerjiye destek 2017’de de devam etti. “Dünyada geleceğin enerji kaynağının ne olacağını düşünüyorsunuz?” sorusuna verilen ilk üç yanıt 33.8 ile güneş, yüzde 14.2 ile bor ve yüzde 12.6’lık oran ile doğalgaz olarak gerçekleşti.
Burada en ilgi çeken taraf, ankete katılanların sanayinin temel girdilerinden biri olan bor elementini tek başına, enerji kaynağı sanma yanılgısı.
“Türkiye’nin gelecekteki en önemli enerji kaynağının ne olacağını düşünüyorsunuz?” sorusuna; güneş (yüzde 34.1), bor (yüzde 20.9), doğalgaz (yüzde 14.3), rüzgâr (yüzde 8.7), petrol (yüzde 6.3), nükleer (yüzde 4.4) ve hidroelektrik (yüzde 17) yanıtları veriliyor.
Enerji tedariğinde yüzde 44.1 ile Azerbaycan desteklenirken, Türkiye ve Azerbaycan ortaklığında yürütülen TANAP projesi hakkında bilgi sahibi olmayanların oranı 76.3’e ulaşıyor.
***********
ÇAY İŞÇİSİYDİ REKTÖR OLDU
Bu yılın başında Kadir Has Üniversitesi’ne rektör olarak atanan eski Sabancı Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. M. Sondan Durukanoğlu Feyiz’in öyküsü, eğitimde rol model bir kadının mücadelesini içeriyor.
Of’un Hayrat nüfusuna kayıtlı Prof. Dr. Feyiz, ailesinin 10 çocuğundan 7’ncisi olarak dünyaya geliyor.
Lise 3’te sınıfta kalınca babasının “Bende okumayan çocuk olmaz, okumuyorsan köye gideceksin” sözü üzerine, 3 yıl boyunca sırtında 45 kiloluk çay sepetiyle 165 basamak merdiven tırmanıyor. Aldığı hayat dersinden lise eğitimine geri dönüyor.
İstanbul Üniversitesi Fizik Bölümü’nü birincilikle kazanıyor.
Yüksek lisans derecesini 1992 yılında Wisconsin Üniversitesi’nden, doktora derecesini 1999 yılında Kansas State Üniversitesi’nden alıyor.
2007-2009 yılları arasında Amerika’nın önde gelen üniversitelerinden MIT’de misafir araştırmacı oluyor. 2010’da Sabancı Üniversitesi’nde 2011- 2017 öğretim döneminde rektör yardımcısı olarak görev yapıyor.
Karadeniz’in cesur ve çalışkan insanları kendilerine buradan bir onur payı çıkarabilirler. Haksız sayılmazlar...
