Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        At yarışları ve müşterek bahis haklarının, 1 Ocak 2018 tarihi itibarıyla 49 yıllığına Varlık Fonu’na devredilmesini düzenleyen Kanun Hükmünde Kararname sonrası, Türkiye Jokey Kulübü’nün (TJK) yol haritasını öğreniyoruz.

        TJK Başkanı Yasin Kadri Ekinci; 2013 yılında kurulan Okçular Vakfı’na ait Okmeydanı Okçuluk Tekkesi’nde basın toplantısı düzenliyor.

        Bir yanında; Genel Başkanlığını Bilal Erdoğan’ın yaptığı Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkan Yardımcısı ve 1996 yılında kurulan Türkiye Geleneksel Spor Dalları Federasyonu’nun Başkanı Dr. Hakan Kazancı diğer yanında Türkiye Binicilik Federasyonu Başkanı Atıf Bülent Bora oturuyor.

        Yeni düzenleme; Milli Piyango İdaresi ve TJK’da özelleştirilme sürecine geçildiğini düşündürüyor.

        Ekinci, TJK’nın içinde olmadığı bir sistemin mümkün olmadığını vurgulayarak şunları söylüyor:

        “Varlık Fonu, Türkiye’nin değerlerini yükseltmek için kurulmuş bir fon. Bürokrasiyi azaltacak, bir model olacağını umut ediyorum. Varlık Fonu’nun bu sektörü büyüteceğine inanıyorum.”

        TJK’nın mal varlığı da önemli. Yalnızca Karacabey’de 5 bin dekar arazi, Bursa- Balıkesir yolunda 18 km uzunluğunda; diğer 8 hipodrom, haralar, aşım merkezleri ile Türkiye’nin en büyük yeşil havuzu diyebiliriz.

        Bora, aynı konuya farklı bir cepheden yaklaşıyor.

        At yarışları düzenleme yetkisine sahip olan TJK’nın mevcut durumda Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na bağlı olduğunu ifade ederek, “Spor Bakanlığı’na bağlı olmalıyız” yorumunu yapıyor.

        2 bin 500 kadarı aktif 4 bin 329 lisanslı binicisi olan Binicilik Federasyonu, geçen yıl 56 yıl aradan sonra olimpiyatlara katılabilmişti.

        750 MİLYON TL’LİK YATIRIM GEREKİYOR

        Özelleştirme sürecini hatırlatmam üzerine, Ekinci “TJK kârlı bir kuruluş değil ki, niye talip olsunlar” diye söze giriyor. TJK’nın tesis ve yatırım fakiri olduğunu vurgulayarak devam ediyor: “1960 yılından bugüne ciromuzun yüzde 2’sini sabit yatırımlara ayırabildik. Sektörün 750 milyon lira yatırıma ihtiyacı var. Stadyumlar yıkılıp tekrar yapılırken, eskiyen hipodromlara yatırım yapılamıyor. Avustralya’da 464, Fransa’da 254, İngiltere’de, 56 olan hipodrom sayısı bizde 9 adet. Yılda 300-400 milyon lira yatırımla açıklar kapanabilir. Yarış gelirlerinin yüzde 26’sı TJK’ya aktarılıyor. Yüzde 33’ünü devlet alıyor. Bu oran tersine döndüğünde, gelir artacağından devletin alacağı pay da yüzde 7.5 artıyor. Giderlerimizin yüzde 85’ini; ikramiye, prim ve personel giderleri oluşturuyor. At ve hipodrom sayısında artış olmadan kârlılığın yakalanması mümkün değil.”

        Futbolda ise yüzde 33 payı iddaa kullanıyor, yüzde 26 pay kamuya gidiyor. Aradaki 7 puanlık fark, atçılık sektörünün geçen 10 yılda kaybettiği yaklaşık 1 milyar dolara denk geliyor.

        BU YIL YÜZDE 11.5 BÜYÜDÜ

        Aynı toplantıda uluslararası denetim ve danışmanlık firması Deloitte’un “Atçılık sektörü ekonomik etki analizi” sonuçları da paylaşılıyor.

        Türkiye’de at yarışı sektörü 2017 büyüme tahmini yüzde 4.5’ti, son 9 ayda yüzde 11.56’ya ulaşılmış.

        Dünyada ise sektör bu yıl ortalama yüzde 5.5 büyümüş.

        Dünya atçılık sektörü ile yapılan karşılaştırmalarda Türkiye’nin en ayrıksı durduğu alan, toplumsal cinsiyet eşitliği sorunsalımızla bağlantılı.

        Dünyada kadın seyis oranı yüzde 90’lara çıkıyor. Bizde ise yeni el atılan bir alan.

        Yönetim kurulunda 4 kadın üyenin yer aldığı TJK; İŞKUR ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı işbirliği ile 8 şehirde 200 kadına seyis eğitim programı başlattı. Bunlardan 36’sı mezun oldu.

        Türkiye’de yüzde 54’ü yarış atı olmak üzere Türk Soy Kütüğü’ne kayıtlı 42 bin at değerlendirmeye alınarak yapılan etki analizinde 2023 hedefleri paylaşılıyor:

        9 olan hipodrom sayısı yapılacak 4 yeni hipodromla 13’e; sektörde tam zamanlı çalışan sayısı 84 binden 120 bine, koşan at sayısı 6 binden 9 bine çıkarılabilir.

        Bununla beraber atçılık sektörünün ekonomiye 2.3 milyar liralık katkısının, 3.5 milyar liraya; kamu bütçesine aktarılan 1.2 milyar liralık kaynağın da 2 milyar liraya yükselmesi öngörülüyor.

        Dünya Etnospor Konfederasyonu’nun Mayıs 2017’de Yenikapı’da gerçekleşen festivaline, TJK’nın da katılması, atçılık sektöründe “üçlü güçbirliğinin” ilk habercisiydi. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından askerlerin boşalttığı Hasdal Kışlası’nda “Atçılık Şehri” kurmayı hedefliyorlar.

        Geçtiğimiz günlerde; Fransa’da Saumur Binicilik Okulu ve Lamotte Beuvron’daki Fransız Binicilik Federasyonu’nda incelemelerde bulunan üçlü ekipte, mimar Sinan Genim de yer almıştı.

        Kazancı’ya atçılık şehri için alınan modeli sorduğumda, “Saumur Binicilik Okulu” diyor.

        Osmanlı ve modern Türkiye’nin atlı süvarilerini de eğiten Saumur incelendiğinde, sektörün hedefleri daha net ortaya çıkıyor.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar