Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ÇOCUKLAR doğar doğmaz ekran ile tanışıyorlar. Ancak amacına uygun kullanılmayan teknoloji, çocuklar üzerinde ciddi olumsuz etkilere yol açıyor. Uzmanlar "Çocuklarınızın gözüne ne kadar çok bakarsanız, onun gözlerini ekrandan o kadar kolay ayırırsınız" tavsiyesinde bulunuyor. Her şeyin fazlası, dozu kaçmışı ve kontrolsüz olanı zarar... Tabii ki dengeyi ayarlamak da çok zor ancak zararın neresinden de dönülse kâr...

        Gelişen teknoloji nedeniyle çocuklar doğar doğmaz 'ekran' ile tanışır duruma gelirken, amacına uygun olarak kullanılmayan teknoloji, çocuklar üzerinde çok ciddi olumsuz etkilere yol açabiliyor. Çocukların teknoloji kullanımının düzenlemeleri olması gerektiğine ve düzenleme yapılmadan gerçekleşmesi halinde onların duygusal, bilişsel ve sosyal gelişimine etkileri olacağına dikkat çeken Ayna Eğitim ve Psikolojik Danışmanlık Merkezi Uzman Psikolojik Danışmanı Belin Güner Nas, ailelere, "Çocuklarınızın gözüne ne kadar çok bakarsanız, onun gözlerini ekrandan o kadar kolay ayırırsınız. Ekranlar çocuğunuzun gözünde sizin yerinizi tutamaz" tavsiyesinde bulunuyor.

        LİMİTLER BELİRLENMELİ

        Teknolojiden faydalanırken yararlarının yanında zararlarının da göz ardı edilmemesi gerektiğini vurgulayan Belin Güner Nas, şöyle konşuyor: "Artık çocuklar ekranlar sayesinde sosyalleşiyor, arkadaş ediniyor. Daha az hareket edip daha az terliyor. Yanlışlarını bir 'tık'la düzeltebiliyorlar. Sorun çözmelerine gerek kalmıyor çünkü bilgisayar onlar için çözüyor. Hiçbir şey için çaba harcamıyor, yorulmuyorlar. Dijital dünyada elde ettikleri ödüller onların gerçek hayatta elde ettiği ödülleri yetersiz hale getiriyor. Bu yüzden öğretmenleri sürekli 'aferin' desin, anne ya da babaları sürekli alkışlasın istiyorlar."

        3 çocuklu bir anne olarak tabii ki çocukları ekran karşısına oturtmamanın ne kadar zor olduğunu ben de biliyorum. Ancak külliyen teknolojiyi reddedip yok saymayı da mantıklı bulmuyorum. Biz elimizde her çeşit akıllı telefon ve mobil cihazla çocukların gözünün önünde olurken, onlara, "Aman tu kaka! Sakın haaaa bakma, elleme, dokunma!" demeyi de kişisel olarak doğru ve uygulanabilir bulmuyorum. Bir anne çıkıp "Ben çocuğuma asla televizyon izlettirmem" diyorsa, ona inanmam için evinde televizyon bulunmaması gerekiyor. Hayat teknoloji ile iç içeyken, her türlü işi gücü teknolojik cihazlar ve bilgisayarlarla yapıyorken, çocukları bunlardan uzak tutmak zor.

        3 YAŞTAN ÖNCE EKRAN YOK!

        İşte bu noktada uzman tavsiyeleri çok kritik. Dünyanın kabul ettiği bazı gerçekler var. Onları dinleyeceğiz. Uyum sağlayacağız. Çocuklarımızı mağaralarda yetiştirmiyoruz. Doğdukları an teknolojinin kucağına doğuyorlar artık. Anne babalar olarak görevimiz limitleri ve olması gerekenleri ayarlamak ve doğru yönlendirme yapmak. Araştırmaların sonunda elde edilmiş bazı sonuçları yok saymamak. Nelere mi dikkat edeceğiz? İşte yanıtlar:

        Çocukların ve ergenlerin 'ekran' ile iletişiminin belli kurallar çerçevesinde olmasının önemine dikkat çeken Belin Güner Nas, bu konuda Fransa'da ekranlara karşı yürütülen ve 3-6-9-12 adı verilen kampanyayı örnek gösteriyor. Bu kampanyayla net ve basit kuralların konulduğunu belirten Nas, şöyle devam ediyor:

        "3 yaşından önce ekran yok! Çocuk ekrana olabildiğince az maruz kalmalı. Ebeveyn televizyon seyrederken bile çocuk ekrana bakmamalı. Çocuk oyun oynarken ya da yemek yerken ekran kapalı olmalı. 6 yaşından önce bir çocuk yanında yetişkin olmadan Play Station, Nintendo gibi bir oyun paneliyle oynamamalı. Kendine ait bir taşınabilir oyunu olmamalı. Çocuk 6 yaşından önce okuma-yazma bilmediği ve tüm oyunlar 'tekrarlayan' oyunlar olduğu için çocuğun ruhsal olarak büyümesi, ilerlemesi güçleşiyor. 3-6 yaş arasındaki çocukların nesneleri 3 boyutlu algılayabilmesini sağlayan beyin bölgesinin gelişebilmesi için; çocuk hamur, resim, patates baskısı, ipe boncuk dizme gibi 10 parmağını kullanıp etkinlik yapmalı. Çocuklar oyun konsollarında belirli sayıda parmaklarını kullandıkları için kas gelişimleri olumsuz etkilenmektedir."

        İnternetteki risklere karşı çocukları koruma yöntemleri

        ÇOCUKLARININ teknoloji kullanımıyla ilgili sorun yaşayan ailelerde bir sınır koyma problemi yaşanıyor. Anne ve babanın koyduğu sınırları çocuklar kabul etmiyor ve problemler yıllar içinde büyüyor. Belin Güner Nas, uzman gözüyle çocukları internetteki risklere karşı koruma konusunda şunları öneriyor:

        ■ Çocuklar teknolojiyi kullanırken teknik, fiziksel, sosyal ve psikolojik açıdan şiddete maruz kalabilir. Çocuklarınızın interneti ne kadar ve ne amaçla kullandığı kontrol edilmelidir.

        ■ Çocukların kendileri için tasarlanmış sitelerin yanında ebeveynleri için tasarlanmış olanları kullanmalarına da sınır getirilmelidir. Çocukların kullandıkları bilgisayarlar uygun içeriği olmayan sitelere karşı şifreli olmalıdır.

        ■ Çocuk internette bir bilgi paylaşmak istediğinde ona şöyle denebilir: "Bunu herkesin görmesini istiyor musun? Koyduğun bir fotoğrafın ileride ilk iş başvurunu yaptığında karşına çıkmasını ister misin?"

        ■ Çocuklar internete konan resim, video ve metinlere dünyanın her yerinden erişilebileceğini bilmeli, bunlara bakanların üzerlerinde değişiklik yapıp onların adlarıyla yayınlayabileceklerini öğrenmelidir.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar