Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İlk üç haftaya bakınca insan çok şey bekliyor.

        Ama ortada hiçbir şey olmayınca dolayısıyla hayal kırıklığı oluyor.

        Tabii ki şaşırmamak mümkün değil.

        İlk üç hafta her topa ‘apaçiler, komançiler’ gibi saldıran Galatasaray’ın bir anda böyle bir kuzuya dönmesinin nedenleri ne olabilir?

        Öncelikle Galatasaray bu sezon ilk kez orta alansız oynadı.

        Belhanda, Fernando, Tolga, Ndiaye yapması gereken hiçbir şeyi yapmadı. Ne baskı yapabildiler, ne rakibi zorladılar, ne topu karşılayabildiler, ne pas trafiğini yapabildiler, ne de rakiplerinin ikinci yarıda kurduğu baskıda arkadaşlarına yardım edebildiler. Yenilen golde iyi bakarsanız bütün suç orta alan oyuncularının, net olarak suçları var. Antalya halı saha organizasyonu gibi bir kornerden golü o kadar rahat attı ki, büyük bir takım asla bu golü yemez.

        Yani hücumda da yoktular, savunmada da. Elinde Gomis gibi bir ustan var ama adama golün dışında 89 dakika tek bir pozisyon bile hazırlayamadın!

        Galatasaray sezon başından beri gösterdi ki, oyun tarzı saldırgan bir futbol tarzı. Bunun dışına çıktığı zaman aynı Antalya’da olduğu gibi sıkıntı yaşar. Skoru korumaya çalışmak Galatasaray’a göre değil. Bu maçta net olarak anlaşıldı bu. Üstelik Antalya dün çok iyi oynamasa da sıradan bir takım değil. Eto’o, Maicon gibi ne zaman ne yapacağı belli olmayan oyuncular var. Bir yerde sıkıştırdılar, yakaladılar, golü attılar. Aynı şekilde Antalya, belki kornerden değil ama başka duran top pozisyonlarında topu çabuk kullanarak gol aradı. Ve üçüncüde de golü yedi Galatasaray. Ve takımda o kadar ustaya rağmen bir kişi bile bu ataklara uyanamadı.Tudor dahi anlamamış. Anlasa devrede futbolcularını uyarırdı.

        Aslında şu var... Galatasaray maç başında yenik duruma düşebilirdi. Muslera öyle bir top kurtardı ki, bütün oyunun şekli değişti. İkinci yarıda da kurtarışlarına devam etti. Ama tabii ki bir yere kadar. O yere kadar Muslera bile yetersiz kalıyor.

        Ancak şunu belirteyim... Galatasaray’da Muslera’nın yanı sıra Maicon’u çok beğendim. Ndiaye tamam harikalar yaratmıyordu ama takımın en son çıkacak adamlarından birisiydi. Hele yerine Selçuk’un alınması gerçekten garipti. Mariano ise dün herhalde futbol hayatının en kötü günlerinden birini yaşadı. Belhanda’da ise negatif şüphelerim devam ediyor.

        **************

        ETO’O

        Sanırsın ki kulübü ve hocasıyla büyük problemleri var. Sürekli bir kavga ortamında yer alıyor. Ama sahaya çıkıyor, bambaşka bir insan oluyor. Takımına sahip çıkıyor, liderlik yapıyor ve en kritik golleri atıyor. Sanıyorum büyük futbolcu özelliğini iliklerine kadar yaşıyor.

        **************

        ANTALYA ZEMİNİ

        Ayıp, yazık, günah, rezillik!.. İnsan size şu stadı yapan devletten utanır. Oraya siz mutlu olun diye dünyaları yatırdılar. Kardeşim, elini cebine at şu zemini hallet!

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar