Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Tubitak Ansiklopedi Motivasyon (Eğitim) Nedir?

        Eğitimde motivasyon, bilinçli ya da bilinçsiz şekilde kişinin eylemlerinin biçimini, yönünü, yoğunluğunu, süresini belirleyen ve amaca yönelik olarak fiziksel ya da zihinsel çaba gösterme istekliliği ile karakterize edilen süreçtir. Güdü kavramı, bireyi harekete geçirerek davranışta bulunmaya iten istek, gereksinim, ilgi ve dürtüler gibi bir güç anlamında kullanılmakta iken motivasyon (güdülenme) kavramı, davranış üretme istekliliği ve amaca yönelik olarak ortaya konulan davranışlarla tanımlanır. Motivasyonun başlaması için bireyde bir ihtiyaç oluşması, bunun bir dürtüyü harekete geçirmesi, dürtünün güdüye ve ihtiyacı gidermeye yönelik davranışlara (motivasyon) dönüşmesi gerekir. Amaca ulaşmada işe yarayan davranışlar da öğrenmeye dönüşür ve kalıcı hale gelir. Kısaca süreç şöyle gösterilebilir: İhtiyaç ⇒ dürtü ⇒ güdü ⇒ güdülenme ⇒ öğrenme.

        Olumlu ya da olumsuz değer taşıyan her uyarıcı, güdülenmiş bir davranışın hedefi olabilir. Birey, olumlu bir uyarıcıya ulaşmak için de olumsuz bir uyarıcıdan uzaklaşmak için de motive olabilir. Örneğin dönem sonunda takdirname almak da (olumlu), dönem sonunda zayıf karne getirmemek de (olumsuz) bireyleri motive edebilir. Amaca yönelik davranışların süreklilik ve yoğunluğu da motivasyonun ne denli kuvvetli olduğunu belirler.

        Motivasyonun kaynakları, açlık, susuzluk ve cinsellik gibi birincil (öğrenilmemiş); akademik başarı, statü ve para gibi ikincil (öğrenilmiş) olabilir. Birincil olanlar, fizyolojik kökenli iken ikincil olanlar sosyal kökenlidir. İkincilleri, özendirici çevresel uyarıcılar harekete geçirir. Sosyal kökenli olanların farklı sosyal dinamiklerden etkilenmesi dolayısıyla toplumdan topluma değişmesi mümkündür. Diğer bir sınıflamada motivasyon kaynakları, içsel ve dışsal olarak tasnif edilebilir. Dışsal motivasyon ödüller, cezalar, sosyal beklentiler gibi dışsal kaynaklarca; içsel motivasyon ise ilgi, merak, heyecan duyma gibi içsel kaynaklarca oluşturulur. Matematik dersini merak duyduğu için çalışan çocuğun ya da sağlığa iyi geldiği için düzenli beslenen kişilerin durumu içsel; öğretmeni istediği için çalışan çocuğun ya da bir seçme sınavında belirli bir kiloda olması beklendiği için zayıflamaya çalışan kişilerin durumu, dışsal motivasyona örnek olarak verilebilir. İçsel motivasyon dışsala göre daha etkili ve daha kalıcı davranışlar doğurur. Öte yandan öz-belirleyicilik (self-determination) teorisine göre dışsal güdüleyiciler zamanla içsel hale de dönüşebilir. S. Freud, topografik süreçler ve bastırma mekanizması üzerinden motivasyonun bilinçdışı olarak da insan davranışlarını etkileyebileceğini vurgulamıştır.

        İşletme, psikoloji, eğitim gibi çok çeşitli alanlarda gündeme gelen motivasyon kavramı, teorik olarak da farklı şekillerde tanımlanmaktadır. Bu teoriler, çeşitli şekillerde sınıflanabilir. Bu sınıflamalardan birisi, motivasyon teorilerini (a) içerik temelli teoriler, (b) süreç temelli teoriler olarak sınıflandırır. İçerik temelli teorilerde odak, bireyi motive eden uyarıcıların ne olduğu iken süreç temelli teorilerde odak, bireylerin nasıl motive olduklarıdır. 

        Eğitim süreçlerinde motivasyon, akademik motivasyon ya da başarı motivasyonu olarak ele alınır. Motivasyonun, öğrencinin akademik performansı üzerinde güçlü bir etkisi vardır ve bu motivasyonda eğitim süreci içinde bireylerin akademik başarıya yönelik davranışlarına ve bu davranışların başarı üzerindeki etkisine odaklanılır. Kişilik özellikleri, yeterlik, otonomi, ilgi, kaygı, yaratıcı problem çözme ve öğrenim becerileri, okul memnuniyeti, başarı beklentisi, derse yönelik tutum gibi birey merkezli; sınıf iklimi, fizik koşullar, öğretmen tutumları, öğretim strateji ve yöntemleri, okul/sınıf içi ödül-ceza uygulamaları, sosyal baskı gibi dışsal faktörler, öğrenme sürecinde öğrencinin motivasyon düzeyini etkileyebilmektedir.

        Motivasyonun ölçümlenmesinde çeşitli ölçme araçları kullanılmaktadır. İşletme, eğitim gibi alanlarda kullanılan ve örneklem yapısına göre çeşitli gruplar için geliştirilmiş ölçeklerin büyük çoğunluğunun, kendini ifade etmeye dayalı ve likert türünde olduğu görülmektedir. 

        YAZAR

        Mustafa Otrar

        Yazı Boyutu
        Habertürk Anasayfa