Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Süper Lig Fenerbahçe Molde - Fenerbahçe maçının yazar yorumları - Futbol Haberleri

        MERİÇ MÜLDÜR | HER ZAMAN MUCİZE OLMAZ!

        İNSAN mantığı Fenerbahçe takımının Molde gibi bir rakibe iki maçta 6 puan kaptırmasını zaten almazdı. Mucizeler olur elbette de her zaman değil. Moldeli futbolcular bile 3-1’lik İstanbul galibiyetine inanamıyorlardı ki ikinci mucizeyi gerçekleştirsinler.Molde’ye İstanbul’da kaybedilen maçın ardından da çok zaman geçti ve artık daha farklı bir Fenerbahçe var.

        Evet Molde agresif takım, özellikle kendi evinde saha ve iklim avantajını son derece iyi kullanan, savunmasıyla ayakta kalan, disiplinli bir takım. Gruptan da çıktılar ve mucize yarattılar. Ama kendi liglerinde o havayı yakalayamamışlar ki sezonu 6. bitirdiler ve seneye Avrupa’da yoklar. Varsa yoksa tüm hesapları bu sene Avrupa Ligi’nde çıkabilecekleri en üst noktaya kadar tırmanmak, ucuz futbolcular keşfedip, altyapıdan yetiştirip, iyi paralara satıp farkı böyle yaratmayı planlamışlar. Çünkü dev bütçeli kulüplerle Avrupa’da yarışmak için başka seçenekleri yok.

        Dün sahaya yansıyan da bu gerçekler ve kalite farkıydı.Kimse ‘Molde işi garantilediği için rölantiye aldı’ diye de düşünmesin. Kazanmak için onlar da az çırpınmadı.Kulüp için olduğu kadar furbolcular için de piyasa Avrupa Arenası.

        Belki eleştiren yine çok olacaktır da şahsen dün sahaya çıkan 11’i yadırgamadım. Mehmet Topal zaten aniden rahatsızlanmış. Pereira’nın Avrupa maçlarındaki kaleci tercihi Fabiano. Volkan Demriel her ne kadar formda olsa da hocanın stratejisi bu.Saha şartları ve rakibin fizik gücü yüksek savunması forvet alternatifi olarak da Fernandao’yu kullanmasına neden olmuş.Ki o Fernandao da rakibi ciddi anlamda yıpratmış, golünü de atıp işini de yapmış. Portekizli hoca da doğruyu yapmış.

        Açıkçası dünkü ağır sahaya rağmen Fenerbahçe iyi baskı yaptı, tempolu oynadı.Özellikle de ilk 25 dakika. O tempoyla yakalanan fırsatlar ile ilk 45’te gol gelmeliydi. Bu bölümdeki çalışkanlığın karşılığını alamadı Fenerbahçe. Bereket işler yolunda gitti. Yoksa bakmayın Molde’nin Fenerbahçe kalitesinin gerisinde olduğu gerçeğine. Böylesi zor koşullar altında Molde’yle hem de Norveç’te oynamak kolay değil. Rakip aklını kullandı ve ağırlıklı olarak şutlarla şans aradı.Aslında böylesine bir havada, zeminde Fenerbahçe’nin de bunu denemesi gerekirdi de nedense pek tercih etmediler.Özellikle ilk yarıda bol pas yapma sevdasına kapılıp, şartlarla pek de örtüşmeyen yolu seçtiler.

        Şimdi gruptan çıkmak için Fenerbahçe’ye 1 puan yetecek. İpler Fenerbahçe’nin elinde ama kolay olmayacaktır. Celtic’in grupta şansı kalmasa da, İskoçya’daki maçta ilk 45 dakikadaki futbollarını kimse unutmasın.

        TEMPO ALKIŞI HAK ETTİ

        Saha ve hava koşullarını dikkate alınca Fenerli oyuncuları kutlamak gerek. İlk 45 dakika bittiğinde herkes ‘Bu takım aynı tempoda 2. yarıda devam edemez’ diyordu.Endişeler haklıydı ama korkulan olmadı. F.Bahçe temposuyla da, isteğiyle de, coşkusuyla da alkışı hak etti.

        SERDAR ALİ ÇELİKLER | 2.5 AY + 10 GÜN

        DÜN geceden tam 2.5 ay önce Molde, grubun en zayıf halkası olarak geldiği İstanbul’da Fenerbahçe’yi perişan etmiş; maçı 3-1 kazandığı gibi farkı kaçırmış ve tüm takımın makyajını akıtmıştı. Ardından Fener İskoçya’ya gitmiş, mağlubiyetten kurtulmuş ve Avrupa’ya havlu atmanın kıyısından dönmüştü.

        O 2.5 ayın sonunda Molde aynı Molde’ydi. Oysa Fenerbahçe büyük bir değişim geçirdi. Gol pozisyonu üretemeyen, ama savunmasını sağlamlaştıran, 60 dakikalık kondisyonu olsa da tek farklı galibiyetlerle önce ligde ardından Avrupa’da üst sıralara tutunan bir takım haline büründü. Bu ‘yeni hal’, oyun olarak son derece kısır, keyif vermeyen, taraftarı tribünden kaçıran ama iş gören bir Fenerbahçe yarattı. 0, 2.5 ayın ardından zaten zor yenilen bir takım haline gelen Fenerbahçe’ye bir de ekstra 10 gün daha geçirdi.Milli takım arasında ne yapıldıysa, Pereira neleri değiştirdiyse, oyuncular neleri değiştirmeye karar vermişlerse önce ligdeki Mersin maçında ve dünkü maçta ‘Büyük Takım’ gibi oynayan Fenerbahçe’den sinyaller gördük.

        İlk 45’te maçın tek hakimi temsilcimizdi. Rakip bir duran top tehlikesi yarattı, bir de uzaktan direği döven bir şut dışında pozisyon bulamadı. Oysa F.Bahçe 3 çok net, 2 de net pozisyon yarattı. Hava ve saha şartlarından dolayı iyice ağırlaşan zeminde, ilk 45’teki dominasyonun yorgunluğu, zaten kırılgan olan kondisyon da düşünüldüğünde 2. yarının zor geçmesi beklenebilirdi. AmaFenerbahçe yeniden büyük takım olma yönüne bir kez dönmüş görünüyor.Geri adım atmadılar, sıkıştıklarında pas yapmayı bildiler. Bir kez, sadece bir kez hızlı paslaşınca da Alper’in ortasında Fernandao ile skoru buldular. Bu yarıda neredeyse hiç pozisyon vermediler ve yine ‘Bursa Bıçak’ları (Volkan-Fernandao-Ozan) ile 2’lediler.Bana göre maçın adamı Ozan’dı.Topal’ın hastalığında 11’e yerleşen Ozan hem dikine top taşıyabilmesi, hem pas kalitesinin yüksekliği hem de en önemli özelliği olan yüzü kendi kalesine dönükken topla dönebilmesi ile modern orta saha oyunculuğundan örnekler sundu. Fiziği de yerine gelmiş.

        Josef-Ozan-Diego üçlüsü ile takım 3 pasör, 3 şutör ve en az 1 driplingçiye sahip oluyor. Alper ve Nani de top taşıyabilen oyuncular olunca rakiplere karşı hem dripling hem pas oyunu opsiyonları kullanılabiliyor.Pas hızının artması biraz zaman biraz da uyum meselesi. Bana göre gruptan çıkmayı büyük oranda garantiledi F.Bahçe. Dünkü hava şartlarındaki büyük mücadele ve büyük takım mentalitesine sahip oyun anlayışı dolayısıyla Pereira ve oyuncuları tebrik ederim.2.5 aylık süre ve üstüne 10 günlük milli arada kim ne tür katkı yapmışsa iyi yapmış.

        OZAN TUFAN

        Gerçekten ‘mükemmel’ bir orta saha oyuncusu olma potansiyeline sonuna kadar sahip. Pereira’nın ısrarı, iç saha taraftarının da daha çok sabrı gerek. Dün sahanın en iyisiydi.

        KADLEC

        Aslında dünkü maçta eksi puan verilecek adam bulmak zor ama Kadlec’teki ‘bırakmışlık’ onun gibi bir profesyonele yakışmıyor.

        FAİK ÇETİNER | ALKIŞLAR FENERBAHÇE'YE

        Fenerbahçe gruptan çıkmayı garantilemek adına maça mutlak kazanma arzusuyla başladı.Çok adamla rakip alana yığılan rakibe önde basan Sarı-Lacivertliler’in oyun planı, büyük de risk taşır cinstendi. Molde’nin oyun planı ise belli ve ezberlenmişti.Kendi alanında çok adamla kalan Norveç ekibi de kazandığı toplarla ani atağa kalkıp golü düşünüyordu. İlk 45 dakika içinde topla daha çok buluşan, daha hareketli gözüken Fenerbahçe, pozisyon bulsa da golü bulamadı. Souza’nın hücum organizasyonunda başarılı olamayışı, Nani’nin sürekli top kayıpları, iki kanat bindirmelerinin yeterli olamayışı sonuç anlamında sıkıntı yarattı.

        Ağır ve kaygan sahaya rağmen ilk yarıda Fernandao dışında rakip kaleye tek şut atılmayışı da dikkat çekiciydi.İkinci yarıda Alper Potuk, Diego ve Ozan Tufan’ın ofansif oyuna katkılarıyla F.Bahçe maça ağırlığını iyice koydu. Rakibin ilk yarının aksine hücuma çok adamla çıkışı da Fenerbahçe’nin işini kolaylaştırdı. Sarı- Lacivertliler’de takımın en önemli oyuncularından biri şüphesiz Alper Potuk.Oyunu dikine oynayan Alper Potuk gibi Diego ve Ozan Tufan da maçı döndüren ayaklardı.Alper’in, Fernandao’nun kafasına gönderdiği adrese teslim topun gol olmasıyla maçın gidişatı da belli oldu. Yediği golden sonra defans tedbirlerini ikinci plana iten Molde’yi teslim almak da zor olmadı. Ozan’ın attığı gol ise hem ona moral oldu hem de maça noktayı koydu. Fenerbahçe bu galibiyetle gruptan çıkma işini kolaylaştırdı.Bu kaliteli ve geniş kadronun bu yıl Avrupa’da da çok ses getirmesi sürpriz olmayacak. Alkışlarımız Fenerbahçe’ye.

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa