Fener geçen seneki gibi çöker mi?

Trabzon'a yenilince yine aynı gündem yaratıldı: "Geçen sene de Trabzon'a yenildikten sonra çöktü Fener. Bu sene de aynısı olur mu?"

Kırılgan diye nitelenen; nitelendirilen; sosyal medyada gazlanan bu tabir, bile isteye Fenerbahçe'nin psikolojik ayarları ile oynanmak için kullanılıyor. Kemal Kılıçdaroğlu falan ile kıyaslanıp güya "looser" esprileri ile etkileşim kasılıyor. Fenerliler de bu güya espriyi paylaşıyor. Bu hesapları araştırsan muhtemel 20'li yaşlarda AntiFenerli çıkar yöneticileri..

Oysa bilmezler ki F.Bahçe winner takımdır. Final maçlarının çoğunu kazanmıştır. Trabzon'u deplasmanda yenip şampiyon olmuştur mesela. Beşiktaş'ı İnönü'de yenip şampiyon olmuştur mesela. G.Saray'ı 1-0 yenip şampiyon olmuştur mesela. Tarihin en rezil organizasyonlarından biri olan 'Sulu Derbi'de galip gelmiştir. Rakip futbolculara 'Bayrak Nöbeti' tutturmuştur. Kimine göre 19, kimine göre 28 şampiyonluğunun tümü; final müsabakalarını kazanarak elde edilmiştir. F.Bahçe her zaman kendi göbeğini kendi keserek şampiyon olmuştur, "falanca filancayı yendi Fener de aradan çıktı"sı yoktur. Her zaman bir yüzleşme maçına çıkmış, bazen kazanmış bazen de kaybetmiştir. Kazanımlarını kendi başarısı ile yapmıştır.

Bunu gençlere sosyal medya etkileşimine teslim genç dimağlara anlatmamak hatadır. Ama daha büyük hata "Geçen seneki çöküş" martavalındadır.

F.Bahçe geçen sezon başarılı bir sezon geçirmiştir. 80 puan alıp 2. olmuş; 2.22'lik puan ortalaması ile son yılların rekorunu kırmış, Türkiye Kupası'nı kazanmış ve Avrupa Ligi şampiyonunu yenebilen tek takım olup 1 gol farkla çeyrek finali yitirmiştir. Derbi başarısızlığı ve rakibinin çok daha fazla iyi bir sezon geçirmesi nedeniyle 2. sırada kalmıştır. Üstelik bunu da ittifakla kabul edilen 'düşük kaliteli kadro' ile yapmıştır. Varsayılan 'çöküş' olduysa ki futbol anlamında oldu; Trabzon maçından sonra değil Dünya Kupası arasında başkan ile hoca arasında kopan diyalogdan sonra oldu. Trabzon yenilgisi sonrası Hatay'ı 4-0; Antalya'yı deplasmanda 2-1 yenmiş takım, neyin çöküşü? Bahsedilen 'geriye gidiş' dünya kupası arası öncesi oynanan şaşaalı oyundan eser kalmamasıdır ki o konuda da JJ'yi ben de eleştirdim. Ama buradan bir 'çöküş' çıkmaz.

Arabeskleştirilmek istenen, "siz kaybedensiniz" imajı verilmek istenen camia sadece bugünlerde yoktu. Benim gençliğimde de "2 tokat yesin Fener dağılır" denirdi. 2 tokat yiyince dağılan Fener'in onca kupasını, onca başarısını ne yapacağız peki? Bu bilerek yapılan, bilerek işlenen olumsuz imaj ve algı çalışmalarına kanan bir takım Fenerliler de dahil kimsenin negatif enerjisine ihtiyaç yoktur. F.Bahçe Trabzon'a hocasının hataları ile yenilmiştir. Demirspor'a da yenilirse hocası-oyuncusu yüzünden yenilir. 'Looser-2 tokatla dağılan' bir kulüp olduğundan değil. Hocası ve teknik ekibi ayağa kalkıp silkelenirse Demirspor'u da yener. "Bu sene her şey farklı" olduğundan değil. Metafizik şeyler aramaya gerek yok. Takım takımlığı yapacak mı yapmayacak mı? Konuşulacak nokta budur.