Bitlis'te "Hücre Kültürü Laboratuvarı" kuruldu

Üniversitede biyokimya ve moleküler biyolojide çalışma yapan akademisyenlerin bulunduğunu anlatan Elmastaş, şöyle konuştu:

"Özellikle kanserle ilgili çalışmalarda laboratuvar kullanılmaya başlandı. TÜBİTAK'ın kabul ettiği ve başka üniversitelerin de ortak olduğu projeler burada değerlendiriliyor. Laboratuvar özellikle hücre kültürü anlamında hizmet verecek. Hocalarımız farklı üniversitelerle ortak projeler yaparak burayı aktif hale getirecekler. Bu çalışmaların ilk aşaması burada yapılıyor. İkinci aşamada canlı hayvanlarla yapılacak. İnşallah kısa sürede kanserle ilgili çalışmaları bütün safhalarıyla yapma imkanına kavuşuruz."

BEÜ Sağlık Bilimleri Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yusuf Alan ise laboratuvarın birçok üniversitede bulunmadığını belirtti.

Kanserin yüzyılın en büyük hastalıklarından biri olduğunu bildiren Alan, şöyle devam etti:

"Laboratuvarımızda, kanser hastalıklarının ön çalışması olan invitro denilen çalışma yapılmaktadır. Burada farklı üniversitelerden ve üniversitemizden farklı hücre hatları stokları sağlayarak sentezlenmiş olan veya geliştirilmiş alternatif ilaçların kanser hücreleri üzerindeki etkilerini araştırarak bir sonraki aşamada deney hayvanları aşamasına ön bilgi sunmayı amaçlıyoruz."

BEÜ Sağlık Meslek Yüksekokulu Dr. Öğretim Üyesi İlhan Sabancılar da laboratuvarda yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgi vererek, "Sağlıklı hücrelere zarar vermeden daha spesifik bir molekül sentezledik. Bu molekülümüzü meme kanseri hücre hattında laboratuvarımızda uyguladık. Ön çalışmamızı yaptık. Sentezlemiş olduğumuz molekülü bu kez sağlıklı hücre hattına uygulayacağız. Sonraki adım olarak da paydaş üniversitemizle deney hayvanlarında nasıl bir etki olduğunu gözlemleyeceğiz. Yeni ürettiğimiz sentezin yüzde 80 oranında meme kanseri hücresine etki ettiği ettiğini belirledik." diye konuştu.