X

Günün gelişmelerini anlık takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

Takipte Kalın

 

İTALYA’NIN 7 TEPELİ ŞEHRİ “ROMA”

szk@haberturk.com

instagram / tatildeyimdonucem

Tatilstil ile dünyayı gezmeye devam ediyoruz. Yeni durağımız İtalya. İtalya’nın bendeki yeri ayrı olduğundan, bu seyahat için her zamankinden bir parça daha heyecanlandığımı itiraf etmeliyim. Fahri vatanım diyebileceğim kadar sevdiğim İtalya, giden herkesi kendine hayran bırakan, her gidişinizde, aynı hatta daha fazla keyif alabileceğiniz, nadir ülkeler arasında. Büyüler, kendisine aşık eder; zaten, aşk şehri olarak kabul edilir, bunun nedeni, elbette rivayete göre, “Roma” nın tersten “amor” olarak okunuyor olması. Bu tarihi ile, insanları ile, sokakları ile kısaca bütünüyle şahane olan ülkeyi, sizlere anlatmaya başlamak için sabırsızlanıyorum, o zaman hemen başlayalım.

 

Avrupa'nın yedi tepeli şehri "Roma"

Tatilstil.com u ziyaret etmek için tıklayın

İtalya 62 milyon nüfusa sahip bir ülke ve her yıl kendi nüfusunun, neredeyse iki katı kadar turiste ev sahipliği yapıyor. İtalya’yı fethetmeye Roma’dan başlıyoruz. İstanbul’da başlayan yolculuğumuz, Roma Fiumicino Havaalanı’na inişimizle devam ediyor. Burada bizi bekleyen otobüsümüz ile, önce Roma’daki panaromik turumuzu gerçekleştiriyoruz. Roma, İtalya’nın en sevilen, en rağbet gören noktalarından biri. Sadece İtalya’nın başkenti olmakla kalmıyor, Lazio bölgesine de başkentlik yapıyor. Roma’nın diğer bir önemli özelliği de, hem şehir, hem de özel komun statüsü taşıyor olması. Tiber ve Aniane nehirleri arasinda kalan bu büyüleyici şehir, yaklaşık 2.7 milyon, toplamda ise 4 milyonluk bir nüfusa sahip. 1929 yılında imzalanan, Laterano Anlaşması hükümlerine göre, bağımsız bir devlet olarak kabul edilen Papalık merkezi ve Katoliklerin babası, ruhani lideri Papa’nın evinin olduğu ve yaşadığı Vatikan, Roma’dadır.



Tatilstil.com u ziyaret etmek için tıklayınız

İtalya’nın en kalabalık şehri, 2800 yıllık tarihi ile, Roma krallığına, Roma cumhuriyetine, Papalık yönetimi, İtalya krallığı ve şu anda olduğu gibi İtalya Cumhuriyeti’ne başkentlik yapmıştır. Roma, tıpkı İstanbul gibi 7 tepeli bir şehir. Aventino, Palatino, Quirinale, Celio, Esquilino, Viminale ve Campidoglio tepelerinin üzerine kurulu olan şehir, Trihe tanıklık etmiş caddeleri ile, Avrupa’nın turistik açıdan en zengin şehirlerinden biri. Roma’daki ilk noktamız, St. Pietro (Aziz Petrus) Meydanı oluyor. Hristiyan aleminin ve Katolik mezhebinin yönetim merkezi olan Vatikan, St. Pietro (Aziz Petrus) Bazalikası, Vatikan’ın özel müzeleri ve Sistina Şapeli bu bölgenin olmazsa olmaz tarihi durakları.

St. Pietro Bazalikası’nın, yapımına 1506’da başlanmış, 1626 yılında tamamlanmış. Roma'daki en büyük 4 bazilikadan ikincisi, Hristiyanlık aleminin ise en büyük kilisesi. 60.000 kişilik kapasitesiye sahip bazalikanın hemen önünde yer alan Aziz Pavlus heykelini göremeden geçmeyin. En önemli yapılardan biri olan Sistina Şapeli Papa'nın resmi ikâmetgahı ve Papa seçimlerinin yapıldığı yer olması nedeniyle, pas geçmemeniz gereken diğer bir tarihi durak.
Roma’daki, ilk gün ziyaretlerimize, Aşk Çeşmesi ile devam ediyoruz. İtalyanca adı ile Fontana di Trevi, şehrin, her yıl binlerce ziyaretçi ağırladığı özel noktalarından biri. Dileklerimiz için hızlıca Aşk Çeşmesi’ne ilerliyoruz. Üç yolun kavşağında olduğu için, çeşmenin diğer bir adı da “Üç Yol Çeşmesi”. Sizler için de para attım üzülmeyin.

Aşk çeşmesinde bir Roma ritüelini gerçekleştirdikten hemen sonra Roma sokaklarında dolaşmaya devam ediyoruz. Şimdiki durağımız, İspanyol Merdivenleri, İtalyanca adıyla “Scalinata di Trinità dei Monti” en bilinen adıyla “Spanish Steps”. 1725 yılında, Francesco de Sanctis tarafından 1725 yılında açılan, Trinita dei Monti Kilisesine çıkan merdivenleri tırmandığınızda, Trinita dei Monti Kilisesi’ne ulaşıyorsunuz. Şu anda tadilatta ama, özellikle yazın gittiğinizde, bu merdivenlerin basamaklarında oturmuş, sohbet eden, bir şeyler içen bir sürü insan görürsünüz. Keyifli bir noktadır. İspanyol Merdivenleri’nden sonra, yorulduğumuz için otelimize geçiyoruz.


Sabah kahvaltısının ardından, İtalya’nın gizli cennetlerinden biri olan Castel Gandolfo’ya doğru yola çıkıyoruz. Castel Gandolfo, Papa’nın yazlık evinin bulunduğu, aynı zamanda dünyanın ilk posta kutusunu görebileceğiniz, sevimli küçük bir kasaba. Burada bulunan St. Thomas of Villanova Kilisesi’ndeki bazı Pazar ayinlerine, zaman zaman Papa’nın bizzat katıldığı söyleniyor. Albano Gölü kenarındaki bu şirin lokasyonda, turunuzu bitirdikten sonra, meydandaki küçük kafelerden birinde kahve keyfi yapmanızı öneririm, ben öyle yaptım.

Renkli evlerinde, dar sokaklarında aklımız kalsa da, Castel Gandolfo’ya veda ederek, bilmesekte, bu kez, kalbimizi çalacak olan Nemi’ye ulaşıyoruz. Dağ çilekleri ile ünlü Nemi’ye vardığımızda, burada yaşayabilirim dedim. Öyle el değmemiş bir doğal güzellik, öyle dokusu bozulmamış bir yer ki; gittiğinizde ne demek istediğimi anlayacaksınız. Nemi sokaklarını gezip, dağ çilekli turtalarla damak tadımızı doruklara ulaştırdıktan sonra, biraz alışveriş yapıyoruz. Nemi’nin yöre mantarlarından hazırlanan sosları çok ünlü. Almadan dönmeyin.

Nemi’den sonraki durağımız, Castel Romano oluyor. Burası Roma’nın ünlü outlet’i. Bir çok ünlü markanın ürünlerini uygun fiyatla bulabilmeniz mümkün. Alışveriş çılgınlığının ardından, tekrar Roma merkeze dönerek, belki de şehrin en önemli yapısı olan Colosseo’yu (Kolezyum) ziyaret ediyoruz. Bir arena olan Colosseo, Flavianus Amfitiyatro olarak da biliniyor. MS 72 yılında, Vespasianus tarafından yılında yapımına başlanmış, MS 80 yılında Titus döneminde tamamlanmış. İmparatorların halkı eğlendirmek için, gladyatör dövüşleri düzenledikleri, 7 Temmuz 2007 tarihinde, “Dünyanın Yeni Yedi Harikası'ndan Biri” olarak seçilmiş. Roma İmparatorluğu'nun ikonik sembolü olan yapı, bugün Roma'da tursitlerin en çok rağbet ettikleri noktalardan biri.

İtalya gezimiz Napoli ile devam edecek, takipte kalın.

Tatilstil.com u ziyaret etmek için tıklayınız

ROMA NOTLARI

· Roma’da mutlaka dünyanın en iyi tiramisusunu, pastalarını yiyebileceğiniz Pompi’ye uğrayın.
· Roma biraz pahalı, o yüzden alışverişleriniz için diğer lokasyonları bekleyin. Diğer şehirler, (Milano dışında) Roma’ya oranla çok daha hesaplı.
· Pantheon, Castel Sant Angelo, Santa Maria Maggiore Bazalikası, Domus Aurea, Circo Massimo ve Bioparco’yu mutlaka görün.
· Roma’da gece birşeyler yapmak isterseniz, Tesstacio’yu öneririm. Yalnız, hemen altını çizeyim, Roma’da gece hayatı ucuz değil.
· Pizza ve pasta (makarna) cumhuriyetinde, Pastificio ekonomik ve lezzetli bir şekilde bir şeyler atıştırabileceğiniz bir mekan. Dondurma için ise, Fatamorgana Gelato’yu tek geçerim. Ben bu kez uğrayamadım ama siz mutlaka gidip, gerçek dondurmanın tadına bakın.